İhmal mi?

Edirne İstanbul TEM otoyolu üzerinde dün meydana gelen ve Edirne’yi yakından ilgilendiren yanan ambulans kazası ihmaller zinciri olup olmadığı sorularını akıllara getirdi.

Edirne Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’nde dünyaya gelen ancak göz problemi ve solunum sıkıntısı olduğu gerekçesi ile İstanbul’daki bir hastaneye 112 ambulansı ile sevk edilen 3 aylık bebeğin içinde bulunduğu ambulansın dönüş yolunda alev alması cevaplanması gereken birçok soruyu beraberinde getirdi.

Olay dün öğlen saatlerinde Silivri yakınlarında TEM otoyolu Edirne istikametinde meydana geldi.Göz rahatsızlığı nedeni ile İstanbul’a sevk dilen ve tedavisi tamamlanan 3 aylık Rojin bebek maalesef ambulansta bulunan oksijen tüpünün alev alması ile hayatını kaybetti.Ailesinin gözleri önünde hayatını kaybettiği belirtilen bebek için sadece yazılı bir açıklama göndererek “ihmal varsa araştırılacağını” kaydettiler.Konu hakkında yaptığımız araştırmada ise ambulansın sevkinden dönüüşne kadar pek çok kişinin ihmali ve kusuru bulunduğu açıkça ortaya çıktı.

İstanbul’a sevk edilen bebeğin,Trakya Üniversitesi Yeni Doğan Bölümünde bulunan bir hemşire ve şoför nezaretinde sevkinin yapıldığı iddia edilirken,ailenin de beraberinde olduğu belirtildi.

Konu hakkında uzman kişilerle yaptığımız görüşmede bahse konu ambulansta 3 aylık bebeğin kuvöz ile taşındığını,ancak ambulans içerisinde ATT elemanının olmasının zorunlu olmasına rağmen bulunmadığı ve sadece yeni doğan hemşiresinin araçta bulunmasının ihmalleri açıkça beraberinde getirdiği ifade edildi.

Yanan ambulansta iki adet oksijen tüpünün bulunduğu ve bunların bu tür nakil esnasında bittiği, ancak bu işin eğitimini almış kişiler tarafından tüplerin değişiminin yapılmasının mümkün ve zorunlu olduğu iddia edildi.

Olayın oluşuna bakıldığında araçta oksijen tüpü patlamasının mümkün olmadığı,alev almasının söz konusu olduğu,bununda oksijen tüplerinin değişimi noktasında müdahale eden kişinin uzman kişi olması gerektiği,tüplerin bir dolap içerisinde olduğu,değişim esnasında kişinin elinde oje,krem veya yağlı bir maddenin olmasının dahi oksijenin parlamasını tetikleyici rol aldığının bilinmesi gerektiğinin altı çizildi.

“Yağ ve Oksijen ekzotermik (ısı veren) bir reaksiyona girerek aniden tüpün kaçak olan yerinin kızmasına yanmasına hatta patlamaya yol açabilir”diyen uzmanlar “Tüp patlarsa, gövdesi bir yana, valfi bir yana tıpkı füze gibi içindeki Oksijen boşalana dek, uçarak gider ve önüne geleni tahrip eder.Bu gerçek gres yağı için de geçerlidir ve Oksijen tüpleri asla gresle yağlanmaz!!!Yağlı eldiven de bunun için yeterlidir. O gün öğle yemeğinde çok yağlı bir yemeği elinizle yedikten sonra, bir de elinizi yıkamadı iseniz, sakın tüpün vanasını açmaya kalkmayın”denilen açıklamada olayın oluşumuna gerekli ışığı tuttuğu ve araştırılması gerektiği açıkça görülüyor.

Adının açıklanmasını istemeyen konusunda uzman kişi “Oksijen tüplerinde durup dururken patlatma yanma olmaz.Alevle tutuşmaz.Oksijen gazında oksidan denilen madde vardır.Bunu da tetikleyen sadece yağdır.Ellere sürülen kozmetik malzemeler, kremler ve yağla reaksiyona girer ve yanar ve patlar o zaman bomba olur”diyen ilgili bir başka iddia da ise ambulansların bakım ve onarımları ile teknik malzeme bakımı konularında fiyatların pahalı olduğu gerekçesi ile yapılmamış olabileceğini kaydederek “ambulans lisanslı ve ruhsatlı olarak bilinen bölgedeki tek bakım onarım şirketine bakımı yaptırılmış mı yaptırılmamış mı?Her yerde uygulanan liste fiyatları pahalı bulunarak ilgili firma ile sözleşme var mı?Yoksa masraflı bulunup iptal mi edilmiş? Gibi soruların sorulması lazım”denildi.

Olayın oluşunu kısaca oksijen tüplerinin olduğu vana bölgesine ellerin yağlı veya kozmetik ürünlü olarak sokulmasının tetikleyici olduğu,aksi halde oksijenin patlama veya alev almasının mümkün olmayacağı ifade ediliyor.

Edirne İl Sağlık Müdürlüğü’nün ise konu ile ilgili soruşturma başlattığı belirtildi.