Edirne Çevre Gönüllüleri Derneği, çevreye karşı duyarlılık göstererek farkındalık yaratmaya devam ederken yeni bir farkındalığa daha imza attı.
Geçtiğimiz haftalarda Meriç nehri kıyısında faaliyete geçen beton santrali ve parke kilit taş üretilecek tesise karşı açtığı davanın yargı masraflarını karşılamak için ‘imece’ usulü kahvaltı organizasyonu düzenleyen Çevre Gönüllüleri Derneği katılımcıların desteği ile bir nebzede olsa masraflara katkı sağlamayı amaçlıyor.
Konu ile ilgili açıklamalarda bulunan dernek başkanı Ayten Eren, Meriç nehrini gelecek nesillere aktarmak istediklerini ifade ederek, “Maalesef Meriç nehrimiz çoktan setler ile beton dökülerek bozuldu. Çevresi resmi kurumlarca yatak temizliği denilerek çevresindeki bütün biyolojik ve endemik bitkilerin ortadan kaldırıldığı işler yapıldı.” Dedi. Çevreci Yılmaz Eren ise gönüllü arkadaşları ile birlikte Meriç nehrini koruyacaklarını dile getirdi.
Edirne Tabipler Lokali’nde gerçekleşen organizasyonda gazetecilere açıklamalarda bulunan Edirne Çevre Gönüllüleri Derneği Başkanı Ayten Eren, firmaya karşı açtıkları davanın sürecini anlattı.
Eren, “7 ay önce Çevre ve Şehirci Bakanlığının sitesinde Meriç nehri ile ilgili bir proje tanıtım dosyası yayımlandı. Biz bunu bilim çevreleri ve uzmanlara danışarak burası için uygun olmadığını denetim kurulumuza kabul ederek bir itiraz hazırladık. İtirazlarımızı yaptık. 7 ay sonra daha süre dolmadan baktık ki orada kapasite artışı özmeriç kum, çakıl, prefabrik yapı elemanları projesinin çoktan başladığını gördük. Biz bir dava sürecine başladık. Dava süreci öncesinde de yine bilimsel raporlarımızı, uzman görüşlerimizi toparlayarak davamızı açtık.” İfadelerini kullandı.
Yapılan etkinlikle ilgili bilgi veren Eren, tesise günde 320 kamyonetin girdiğini söyledi. Tesiste biyolojik ve endemik bitkilerin ortadan kaldırıldığı işlemler yapıldığını öne süren Eren, “Bunu kamuoyuna duyurmak amacıyla kahvaltıyı düzenledik. Bu imece ile yapılan arkadaşlarımızın kahvaltılıklarını hazırladığı bir toplantı oldu. Amacımız Meriç nehrine, gelecek nesillere hasarsız bozulmadan bırakmaktı. Ama maalesef Meriç nehrimiz çoktan setler ile beton dökülerek bozuldu. Çevresi resmi kurumlarca yatak temizliği denilerek çevresindeki bütün biyolojik ve endemik bitkilerin ortadan kaldırıldığı işler yapıldı. En sonda da metrelerce delinerek, metrelerce kazılarak içindeki kum beton santrallerine aktarılarak günde 320 kamyonetin girip çıktığı bir tesise dönüştürüldü. Biz bütün bunlara dava açmış bulunuyoruz. Herkesin katkısına, dayanışmayı sağlayan halkımıza teşekkür ediyoruz.” Şeklinde konuştu.
Kahvaltıyı farkındalık yaratmak amacıyla düzenlediklerini ifade eden Eren, “Tabipler odası bize ücretsiz olarak açtı. Birtakım malzemeleri ücretiz olarak verdi. Bir miktar tabi ki bir kazanç olacak. Ama bu daha çok kamuoyuna duyurmak, kamuoyunu bilgilendirmek ve insanların farkındalığını arttırmak için yapılan bir kahvaltıdır.” Açıklamasında bulundu.
Çevreci Yılmaz Eren ise etkinliğin güzel geçtiğini belirterek, “Çevreye duyarlı bir insanım. Bugün buradaki etkinlik Meriç nehrinde yapılan katliama karşı göstermiş olduğumuz bir tepki ve açtığımız davanın da bilgilerini de paylaşmak için bir araya geldiğimiz bir birlikteliktir. Çok güzel bir etkinlik oluyor. Gönüllü arkadaşlarımızın sayesinde Meriç nehrini ranta ve yağmaya karşı koruyacağımıza inanıyoruz.” Diye konuştu.
Jeoloji Mühendisi Osman Candeğer ise suyla diyalogunun iyi olduğunu ve bu diyalogu bozmak isteyenlere karşı burada olduğunu belirtti ve başaracaklarına inanarak kötü hareketlere dur diyeceklerini kaydetti.