banner137
banner25

Yargı Valiliği haksız buldu!

Saros körfezi Mecidiye köyü İbrice mevkiinde ormanlık alana açılmak istenen yeni Kalker Ocağına ve bundan sonra açılacak olanlara yargı dur dedi.

Saros Körfezi Mecidiye Beldesi Turizm Çevre ve Kültür Varlıklarını Koruma Geliştirme Derneği üyeleri İrfan Balaban ile Recep Çınar'ın açtığı dava sonrası Edirne Valiliği Çevre ve şehircilik İl Müdürlüğü’nün “ÇED gerek değildir” kararına yargı dur diyerek kararı iptal etti.

Edirne Valiliği Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü yetkililerince verilen Çevresel Etki Değerlendirmesi Gerekli Değildir Kararına karşı Edirne İdare Mahkemesinde açılan 2017 / 745 Esas sayılı iptal davasında ÇED Gerekli Değildir Kararının hukuka uygun olmadığına karar verilmesinin ardında basın açıklaması yapan dernek yönetimi ve Av.Bülent Kaçar dava süreci ve seyri hakkında bilgi verdi.

Mahkemenin gerekçeli kararında “…proje için seçilen alanın uygun olduğunun ve söz konusu kriterler itibariyle çevreye olumsuz bir etkinin söz konusu olmayacağının açık olarak ortaya konulabilmesi gerektiği, ancak, mevcut durumda, kalker ocağı projesinin bulunduğu sahadaki toprak yapısı ile bitki örtüsüne ve civarındaki orman varlığı ile deniz alanına zarar verebileceği yönündeki somut tespitler karşısında, proje alanının proje için uygun olduğunun ve çevreye olumsuz etkilerin olmayacağının somut olayda açık olarak ortaya konulamadığı sonuç ve kanaatine varılmıştır. Bu durumda, söz konusu proje için çevresel etki değerlendirmesi yapılmasına gerek olmadığı idare tarafından ispatlanamadığından, proje için verilen "Çevresel Etki Değerlendirmesi Gerekli Değildir" kararında hukuka uygunluk bulunmamaktadır…” hükmü verilmiştir denildi.

Konu hakkında açıklama yapan Dernek Başkanı İrfan Balaban “İzin verilen Kalker Ocağı ve diğer Taş Ocakları çok önemli ve korunması gereken hassas alanlar içinde kalmaktadır. Taş Ocağı faaliyeti Türkiye Cumhuriyeti devletinin Barselona Sözleşmesi kapsamında imzaladığı Akdeniz’de Özel Koruma Alanlarına İlişkin Protokole aykırıdır. Bölgenin mevcut durumunun zaten olumsuzluk içerdiği yeni sahaların bu olumsuzluğu daha da arttıracağı çok açık bir gerçektir. Saros bölgesinde yapılan maden faaliyeti ile orman bütünlüğü bozulmaktadır. Çıkan gazlar, tozuşma, atıklar ve gürültü ekosisteme olumsuz etkiler yapmaktadır. Halen faaliyet gösteren mevcut taşocaklarının toz kontrolünü sağlamadığı, oluşan tozun bitki örtüsü üzerinde olumsuz etkiler yarattığı ve bu tozların Saros körfezine ve Mecidiye beldesine de bu olumsuzluğu taşıdığı resmen saptanmıştır”dedi.

Mahkemenin gerekçeli kararı ve Bilirkişi raporu çerçevesinde halen faaliyette olan Saros Körfezine, turizme, canlı sağlığına, kültüre, tarıma, ormanlara yani yaşama büyük zarar veren taş ocaklarının faaliyetlerinin derhal durdurulması Anayasanın 125.maddesine göre zorunluluktur diyen Av.Bülent Kaçar ise “Anayasanın 17. Maddesi, 56. Maddesi ve 125. Maddesi ile devletin imzaladığı çevre koruma sözleşmeleri tüm kamu görevlileri tarafından eksiksiz uygulanması gereken mevzuattır. Ancak halen Saros körfezi İbrice mevkiinde halen taş ocakları ve kalker ocakları faaliyet göstermekte ve yetkililerce faaliyet durdurma ve izin-onay iptalleri yapılmamaktadır.Bilirkişi raporu ve mahkeme kararı göstermektedir ki ormanları, doğayı, çevreyi, denizi, tarımı korumak ile görevli yetkililer hukuka ve bilime uymak yerine yetkilerini ve görevlerini kötüye kullanmaktadırlar. Çevre uzmanı olan yetkililerin bilirkişilerce ve mahkemece tespit edilen hukuksuzlukları, mevzuata aykırılıkları bilmemeleri mümkün değildir"dedi.

banner148
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.
banner30