banner137
banner12
Yaklaşan üniversite seçimleri için çok sayıda adayı heyecan sardı. Daha önceleri çoklu adayların çıkmadığı seçimlerde bu yık aday bolluğu yaşanıyor.Düne kadar rakibi dahi olmayan Prf.Dr.Enver Duran’ın bu rakipsizliğinin ve bu kadar rakipliliğinin altında aslında bir şeyler aramak gerek.Bana göre ya kimse çıkmak istemiyordu yada cesaret edemiyordu ve bir baskı söz konusuydu.Ancak bu seçimde o kadar çok aday çıktık ki; bununda altında yılmışlık,bıkmışlık ve üniversitenin kötü gidişinin bir alameti olsa gerek.
Düne kadar alınan laptoplara tav olanlar bugün adaylık için adeta birbirlerini kıracaklar.Ama sonrasında hediyeler kişilere faturalandırılınca eyvah ki ne eyvah!...
Aslına bakarsanız Edirne silkeleniyor. Hemde tepeden tırnağa.Çok sayıda yerin başkanı, idarecisi değişiyor.Bu sene çok şeye gebe gibi.Birde 2014 gelse…..
Neyse; adaylar tek tek açıklamalar yapıyor, bu konuda basına bilgiler geçiyor hatta bazıları sanki belediye, yada milletvekilliği seçimlerine hazırlanıyor gibi.
Yapmak istedikleri, üniversitenin durumu, yapılmayanlar derken aslında bir sorunlar yumağı ile karşı karşıya olunduğu açıkça ortada.Bunu da en iyi “artık kavga olmayacak.Ayrılık olmayacak.Taraf olunmayacak.Kişilerin değil üniversitenin yönetimi olacak”sözlerinden çok iyi anlıyoruz.
Peki ne oluyor üniversitede? Birilerine kıyak mı yapılıyor? Birilerine bir peşkeş mi söz konusu? Yoksa birilerinin bir yerlere gelmesi için basamak mı olmuştu? Yada gelen ağam giden paşam mıydı?
Evet üniversite son zamanlarda icraatları ile değil iç karışıklıkları ile gündeme gelmişti. İki dönem ballı kaymaklı rektörlük yapan ve bu görevi sırasında kendisi kepçe dünya kazan gezen Prf.Dr.Enver Duran’a artık birileri dur diyecekti.Allahtan senesi doluyor yoksa durmak yok yola devam derdi diye düşünüyorum.Kendisi ile bir problemim olduğunu falan sanmayın.Ekmekle oynayarak bir gazetecinin baskısı ile neler yaptığını en iyi bilen ve yaşayan birisiyim o kadar.Her ne kadar ki bu gazeteciden korkuyor olması ve masasının başında baş tacı yapmasını da anlamış değilim.Çünkü ona göre en yakın gazeteci yalaka gazetecidir.Başka da bir şey değil.
Yani kısacası bir meslektaşımın eşini bir lafta kapının önüne koydu.Neden?Korktuğu için tabi ki.Yani koskoca üniversite rektörü kendi iradesi ile değil bir gazetecinin baskısı ile personelini kapının önüne koyuyor.Ne diyelim Allah büyüktür.Bir gün ekmekle oynamanın cezasını verir.
Anlayacağınız üniversite de sular baya bulanık.İnşallah bulanıklığı giderecek ve arıtacak bir kişi gelir.Kukla değil idareci olur. Üniversiteyi borç batağından kurtarır,hastaneyi halkı ile kucaklaştırır, eğitim ve uygulama hastanesi kimliğine yakışan bir hastane olur ve en önemlisi kentine zarar değil yarar getiren bir üniversite olur.Öğrencisi ile bütünleşmiş,sorunlarını kişisel çıkarlarının önüne geçirmemiş bir yönetim anlayışı ile çalışan bir anlayış başa gelir.
Kavganın değil uzlaşının tek adresi olur.Buda üniversitemize yakışır….
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.
Avatar
izliyorum 12 yıl önce

gökhan bey ben yazılarınızı sürekli okuyorum.ve şu edirnede bir tek sizin özellikle bazı kişileri yerden yere vurduğunuzu görüyorum.bunda da çok haklı olduğunuzu düşünüyorum.acaba bir sorarmısınız edirne gibi bir şehirde neden belediye otobüsü yok neden biz bu haklardan yararlanamıyoruz.birde eleştirdiğiniz gazeteci takımı varya ne kadar yerden yere vursanız azdır.başarılar diliyorum