banner137
banner12
Hayat bir film gibi derler ya!İşte Edirne’de yaşamakta tıpkı bir film gibi.Rutin hayatın olduğu bu sakin kentte son zamanlarda yaşanan olaylar,aslına bakarsanız hiçte yenilir yutulur cinsten değil.

Hafta sonuna damgasını vuran olaylar,maçlarda ve sonrasında yaşanan hadiseler kentin bir anda adının ülke gündemine vurulmasına neden oldu.Tıpkı daha önceki olaylarda olduğu gibi.Ki bununla kalmayacağına adım gibi eminim,önümüzdeki günlerde öğrencilerin olayları,eylemler ve derken il dışından gelecek bazı provakatif tiplerin hareketleri yine Edirne adının medyada sıkça yer almasına vesile olacak.

Evet tüm bunlar olurken idareciler, kentte sözü olan kişiler ne yapıyor aslında buna bakmak lazım.Onlar hayatlarından bir hayli memnun!!!Kimi Meriç nehri kıyılarında mangal yellerken,kimi yurt dışı gezilerinde gezerken,kimide deri koltuğundan fetva verirken kent birkaç çapulcuya kalmış gibi görünüyor.

Asayiş almış başını gidiyor zaten!Onu hiç sormayın.O konu ile ilgilide önümüzdeki günlerde bir yazım ile o çok çalışanlarada birkaç lafım olacak buradan.

İlk olarak Olin- Mersin basket maçına bakalım!Taraftar her zaman takımını canı gönülden destekleyecek gerekirse canını dişine takarak kavgada yapacak,küfürde edecek.Yani her şeye göğüs gerecek.Evet göğüs gerecek diyorum ,çünkü maç gibi yerlerdeki atmosfer seyirci ve güvenliği sağlayanlar için gerilimin hat safhaya çıkacağı yerlerdir.

Seyirci haklı olarak verilen aleyhte karara itiraz edebilir,maçın sonucundan rahatsız olabilir, hatta gerilebilir.Ama kopmayacak,kopmamasını bilecek.Hani derler ya içkiyi ağzına içeceksin!Başka yerine değil.İşte buda bunun gibi bir durum.

Olayın seyirci boyutu bu!Aynı durum güvenliği sağlayan taraf içinde geçerli.Ama zaman içinde bu durum biraz farklı noktalara varabiliyor.Tıpkı Olin maçında çıkan olaylar gibi.

Görüntüleri değişik kamera ve cep telefonu çekimleri ile yapılan kayıtlardan izledim.Emniyet Müdürümüz sayın Cemil Ceylan bu konuda gereğini fazlası ile yapmış ve hassas davranarak görüntüleri o da bizzat kendi izlemiş. Taraftar ağza alınmayacak hakaretler ve küfürlerle önce hakeme, sonra görevli polislere kadar saydırıyor.Daha sonra olay kişiselleşiyor ve malum sonuç…

Şunu hatırlatalım!... Polis arkadaşlar bu mesleği seçerken onlara tahriklere kapılmamaları gerektiği, toplumsal olaylarda size vursalar bile siz karşılık vermeyeceksiniz; hatta mermi dahi atsalar siz atmayacaksınız, derler! Taa ki “vur” emri gelene kadar!Bizim bu olaylarda olay dediğim gibi kişiselleşmiş.Zaten mağdur olan kardeşimizde şikayetçi falan olmamış.Çünkü görevli memura görevi başında hakaretten tutunda daha bir çok konuda zaten evrak hakkında hazırlanmış.Sonuçta kabak Olin’in başına patladı…Saha kapatmadan tutun birçok ceza kapıda diye biliyorum.

Ve sonrasında hiç alakası olmayan ama olayların olacağı belli olan Olin-Beşiktaş maçı.

Maç  bitti, Olin yenik. Beşiktaş seyircisi ile Olin seyircisi arasında “tık” yok.Ama ne oluyorsa çarşıda meydan savaşı başlıyor.

Edirnespor GK maçı sonrasında seyirci Sultangazi seyircisi ile kol kola dağılıyor.Edirnespor GK seyircisi sloganlar atarak “Edirne uyuma takımına sahip çık”deyince o esnada da Olin maçı sonrası çarşıya ciğer yemek için gelen ve agresif oldukları maç öncesinden bilinen Beşiktaşlılar gelmez mi! “Senmisin bu lafı bize diyen” der gibi karışmazlar mı birbirine.Ortalık bir anda savaş alanı.Sonuçta olanlar oldu,yine rezil olduk.Haberler boy boy bu olayları gösterdi.Demek ki izleyenler ne düşündü? “Edirne’ye artık gidilmez,baksanıza hep olay var” derler ve turizme darbe olağanca hızı ile kendi ellerimizle gelir.

Bu arada Olin maçında polisin sert tavrını eleştiren Olin yöneticileri, benim gibi görüntüleri izleyince Emniyetten özür dilemişler ve eklemişler. “Biz Olin BJK maçına polis istememiştik ya! O maça ne olursunuz polis gönderin.Bu maçta olay çıkacak.Çok ceza gelir bize.Zaten ceza gelecek” diyerek yardım istemişler.İyide etmişler.

Velhasıl, olaylı bir kent olduk gidiyoruz.Herkes ellerini başının arasına alsın düşünsün.Birlik olacağımıza bir olacağımıza birbirimizi yemekten başka bir şey yapmıyoruz.Üç beş onun bunun çocuğuna pabuç bırakıp kenti sömürmelerini seyredeceğimize kol kola girip kentimizin sakini değil sahibi olsak daha iyi değil mi?

Onun için diyorum ki! Ben bu filmi daha önce seyrettim.Siz tepedekiler bu filmi seyretmeyin.Gereğini yapın…. 

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.