banner137
banner12
Klasik bir söz ama; hep söyleriz ve bunu övünerek deriz ve biz gazetecilerde böyle yazarız. “Avrupa’nın en büyük Dünyanın ikinci büyük kara sınır kapısı”.Evet Kapıkule.Namı değer ülkemizin Batı kapısı.
Genelde Gurbetçi kuyrukları ile yada yakalanan yüklü miktardaki uyuşturucu operasyonları ile gündeme taşınır ve adından sıkça söz ettirir.Bir çok olaya, bir çok konuya tanıklık etmiş dramların yaşanmasına neden olmuş, yeni hayatların başlamasına yada bazı hayatların sona ermesine, umutların yeşermesine, bazılarının da tükenmesine neden olmuştur Kapıkule.
Son yapılan değişiklik ile yeni baştan yaratılan ve işlevsel olacağı her fırsatta dillendirilen Kapıkule ülkemizin aynası durumundayken yaşanan bazı irili ufaklı keyfi davranışlarla personel tarafından bazen ülkemizin utanç verici kapılarından haline de gelmektedir.
Yurt dışına giriş çıkış yapan ve ortalama 3 günde bir kara sınır kapılarımızı kullanan bir gazeteci olarak bu sınır kapısı hakkında çok şey yazmış, eleştirilerde bulunmuş ancak her şeyin personel odaklı olduğunu yaptığım görüşmelerle anlamıştım.
Siz her ne kadar yenilik yaparsanız yapın,eğer koyduğunuz adam adam değilse yapacak bir şey değil.Bir elin beş parmağının bir olmadığı gibi bu sınır kapılarımızda çalışan personelinde hepsinin bir olmadığını söylemek lazım.
Hamzabeyli sınır kapısı zaten gözden ve gönülden uzak olduğu için Allaha emanet.Kapıkule ise hep göz önünde olduğu için yetkililere emanet.
Yani yapılan binalarla işlemler hızlanacak dediğimiz Kapıkule’de sadece makam odaları değişti,çalışma alanları konforlu hale getirildi.Hep çok oldu ve çokluğun olduğu yerde b...luk oldu.
Yeni alınan personelin aldığı eğitim belki üniversite seviyesinde olsa da insanlıktan ders almadıktan sonra ne desek boş.Yetkililerin ortalama 30 saniyede bir aracın ve yolcunun geçiş işlemi yapılıyor dediği kapıda, genelde 45 dakika gibi bir ortalama süre ile bekliyorsanız o zaman ya yapılan açıklamada sorun var diyorsunuz yada açıklamayı yapanda.
Yahu arkadaş 30 saniyelik zaman dilimi boş gümrükte olan geçiş süresi olabilir.Ama dolu gümrükte yada 15-20 aracın beklediği bir gümrükte bu rakam biraz absürt oluyor gibi.
Önceki akşam yine Bulgaristan tarafından geldiğimde peronlara yanaşan sadece beş aracın olduğunu ve bu araçların 45 dakikayı aşan bir bekleme süresi ile geçtiğini düşündüğümüzde isyan etmemek mümkün değil.Nedeni ise gümrükte gümrükçüler tarafından düzenlenen domates, biber ve peynir partisi.
Muayene peronunda bir memur hem tescili yapıyor hemde bagaj kontrolünü.Diğer altı personel bagaj kontrolü ve tescil işlemi yapacağına yandaki peronda sofrayı kurmuş ziyafette.Afiyet şeker olsun tabi.
Ama ben ve benim gibiler yol ve iş yorgunu ise bu görüntüleri hoş karşılamazlar.Beş aracın işini yapıp bunları yapsalar amenna.Ama nerde???
Yurt dışı çıkış pulu alacağız!Görevli memur kabinde yok.Bir değil,iki değil.Kaç oldu bu?Nerede arkadaş? Ya camide,ya tuvalette.Sorduğunda ise “bekle kardeşim….Bizde insanız hiç ihtiyaca ayrılmayacakmıyız”
Muayene memuruna da,polise de sorsanız hep aynı cevaplar.
Allahtan bazı vatandaşlarımız çok sessiz ve ne olursa olsun bekliyor.Haklı olan ise açıyor ağzını yumuyor gözünü.Hakkınızı arayın kardeşim.Kimsenin sizi keyfi bekletmeye hakkı yok.ÇALIŞACAKLAR…
Çalışmıyorlarsa yetkililer yerine çalışanı koyacaklar.
Yukarıda Hamzabeyli’nin adını geçirmiştim.Orada yine personel yokluğundan dolayı tescil işlemini çıkış bile yapsanız girişteki memur yapıyor.Yani anlayacağınız yurt dışı çıkış pulu için bile dolap beygiri gibi gümrük sahasında dolaşıyorsunuz.
Önceki gün gittiğimde ise Bulgaristan tarafında yaşanan tır kuyruğu haberi için gidip geldiğimde, komşu gümrüğünde iki dakika süre işlemlerim, bizim tarafa gelince yine 45 dakika ortalama ile her zamanki gibi standartları yakalamıştı.Araçların sayısı 30 kadar olmuş,peron tek peron polis tek noktada iş yapıyor iş hızlı ama muayene ve kontrol noktasına gelince hareket yok.Neden? Zihniyetten.Personel bıkmış, iş yapası yok.Biz araçlarımızla güneş altında beklerken ve yanarken onlar klimalı ortamlarda arada sırada da olsa gelen araçlara bakınca yavaş yavaşta olsa 45 dakikada ilerliyoruz işte.Sonra İstanbul bizi arayıp haberi ne zaman geçeceksin deyince.Önce zihniyeti geçeyim sonra haberi geçeceğim cevabını veriyorum.
Benden hatırlatması.Gurbetçi sezonu geliyor.Yığılmalar kaçınılmaz olacak.Gurbetçi isyan çıkaracak.Memurun tepesinin tası atacak ve işler kızışacak.Bu yüzden şimdiden kolları sıvayalım.Başta siz yetkililer olmak üzere tüm çalışanları ile gümrüğü adına yakıştığı gibi Avrupa’nın en büyüğü yapalım.Tabi bunu mekan olarak değil akıl ve iş gücü olarak….
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.