banner137
banner12
Yaklaşan Üniversite rektörlük seçimleri öncesinde adaylar eteklerindeki taşları dökmeye devam ediyor.Akademik kariyerleri olan insanların ağızlarından dökülen sözcükler ise düzenledikleri basın toplantısında bizler için ayrı bir önem taşıyor.Nede olsa konuşanlar boş boğaz değil, kariyeri olan kişiler.
Daha önce yazmış olduğum köşe yazımda Üniversitede kavganın hakim olduğunu ve kentten kopuk bir tarzı ile Trakya Üniversitesinin başı çektiğini rektör adaylarını ortak söylemlerinden çıkarmış ve bunu konu etmiştim.Aday sayısı arttıkça ve açıklamalar yapıldıkça aynı söylemlerin devam ettiğini gördüm.
Son olarak Prof.Dr. Zeki Hoşcoşkun hocamızın basın toplantısı düzenlemiş ve oda aynı konulara temas etmişti.Ancak ser verip sır vermemişti.Üniversite de yaşananları üstü kapalı olarak geçmiş hatta bir deyiş ile “of the record” yani “kayıt dışı” diyerek söylediklerinin yazılmamasını istemişti.
Bir şeyi söylüyor; ancak sıkıntı yaratabilir, seçim sürecinde aleyhine dönüşebilir düşüncesi ile “ben öyle demek istemedim” diyerek topuda taca atıyordu.Söylediği birkaç şey benim olduğu kadar diğer meslektaşlarımın da çok ilgisini çekti.
Belediye Başkanının kendisine Trakya Üniversitesi gibi resmi bir kurumun oturma ruhsatının olmadığını söylüyor olması beni bir hayli düşündürdü!
Düşünsenize; bir kentin belediye başkanı kalkıyor, Rektör olması muhtemel kişilerden birine “hocam üniversite hastanesinin oturma ruhsatı yok”diyor. “Bunu ben değil, Hoşcoşkun hocamız söylüyor.
Oturma ruhsatı olmayan bir yer ve 30 senedir görmezden gelinmiş.Şimdi bu lafı söylemenin altında neler yatar ona bakalım.
Siz bir belediye başkanı olsanız ve böyle bir lafı söylemiş olsanız, sizin bana gebeliğiniz var diye düşünürüm.Yani size bir kıyak yapıyorum,bunu görmezden geliyorum sizde bana ona göre davranırsınız mı demek isteniyor acaba.
Peki yasal çerçevede bu iş nasıl oluyor? Eğer bir yerin oturma ruhsatı yok ise her şeyden önce ne elektrik nede su bağlatabilirsiniz.
Kısaca göz atmak gerekirse oturma ruhsatı Oturma evinizin yaşanılabilir fiziksel yeterliliklere, sıhhi tesisat / elektrik / mimari vs.., sahip olduğunun ilgili belediye fen işleri ve imar müdürlüğü tarafından onaylanmasıdır.
Oturma raporu almak ciddi bir bürokratik işlemdir; fiziksel yeterlilik haricinde inşaatı yapan müteahhidin ilgili vergi dairelerine ve sosyal güvenlik kurumuna borcu olmadığının onaylanması, proje mimar ve mühendislerinin onayı, vs… gibi daha bir çok onay gerekmektedir. Bu sebeple, oturma raporu olmayan bir evi almak çok çok risklidir. Oturma raporu alınamayan bir konut onaylı projelere ve imar yönetmeliklerine aykırı olarak imal edildiyse, yıkıma kadar gidebilir.Ayrıca, oturma raporu olmayan bir konut büyük ihtimalle şantiye elektrik ve suyu kullanıyordur, veya kaçak bağlantı yapmıştır”deniliyorsa o zaman belediye derhal devreye girmeli ve gerekeni yapmalıdır.
Yani zaman geçtikçe kim bilir daha ne kirli işler göreceğiz.Tıpkı Trakya Birlik’in üst roof katında yaşananlar gibi.İmara aykırı olduğu,ruhsatı olmadığı yıllarca bilinse de sonuçta karşılıklı yapılan görüşmeler ve işe almalar,arsalarda yapılan plan ve tadilat değişiklileri ile ruhsat sahibini buluyor.
Şimdi sormak lazım.Üniversite hastanesi ile ilgili sorumlu kim?Üniversite mi yoksa belediyemi ?
 
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.