banner137
Yazdır Facebook'ta Paylaş

E"TUŞ"

KIYISINDAN KÖŞESİNDEN / GÖKHAN TUZLADAN
Türkiye

KIYISINDAN KÖŞESİNDEN / GÖKHAN TUZLADAN

[email protected]

01 Ocak 2013, 17:52

banner12
“Rüzgar gibi geçti”diye bir film vardı. Biz o filmi çok izlemiştik.2012 de aynı böyle geçti.Belkide birileri bize 2012 filmini diğer yıllarda olduğu gibi izletip geçirecekti ama olmadı işte.Dik durmasını bilen birkaç gazeteci ve birkaç sivil toplum kuruluşunun dışında bu kentte bazı şeylere dik duracak adamların olmadığını,satılık adamlarla b kentin dolu olduğunu 2012 de çok net gördük ve gösterdik.
Tarafıma karşı yapılan adice saldırılar,birkaç gazetecinin dövülmesi ve ofisime kadar zarf içerisinde mermi gönderiliyor olması bizim doğru yolda olduğumuzu bazı itlerin oyununu bozduğumuzu açıkça gösterdi.
Bu yılda geçen yıl olduğu gibi bazı olayların üzerine kararlılıkla gitmeye devam edeceğim.Her ne kadar birileri hukuksal zeminde benimle çarpışma kararı almış olsada ,yasalar karşısında haklı olduğumuz davalarımızdan ettiğimiz beraatlardan anlaşılıyor.Hatta bu davalar seyrederken Emniyet Güçlerinin yazdığım yazılar üzerine kendilerine konu edinmesi ve savcılık nezrinde bu konuların üzerine gidilmesi yakında da bunların topunun oyununun bozulacağı çok net ve açık.
Zamanın daraldığı şu günlerde sahte diploma konusunda çok net bazı olayları yazmadan önce bir başka konuya el atayım istedim.
Malum bir ETUS mudur,ETUŞ mudur toplu ulaşım sistemimize dair yaşadığımız bir gerçek var.İçinde her türlü filmin döndüğü arada kandırılanların,zorla bir yerlere imza attırılanların olduğu bir sistem.Neymiş halk ucuza, beklemeden,konforlu araçlarla seyahat edecekmiş.Bizde yedik bunu.neymiş çağdaş kentmişiz,yaya kaldırımlarımız görme engellilere göre yapılıyormuş, ve engelli insanların kullanacağı toplu ulaşım araçlarımız olacakmış.Evet yok değil.Var.Ama kullanabilene.
Şimdi dikkatinizi bir noktaya çekmek istiyorum.Eskiden 24-25 kişilik olan ruhsatlarında otobüs yazan toplu taşıma araçlarımız vardı.Bunlarda malum ayakta yolcu yasaktı.Polis her gün cezasını yazıyor hatta yazmaması için karşılıklı işler çevriliyor ve bununda pis kokuları kısa zaman içinde ortaya çıkıyor, polisin Serhad Birlik’in kucağına itildiği bile söyleniyordu.
Ayakta yolcu taşımak araçları paket yapmak her ne kadar Serhad Birlik’in işine gelse de bu durum Trafik Polislerinin ve vatandaşın işine gelmiyordu.Ayakta yolcu taşıma işi son günlerde iyiden iyiye artmış cezalar katlamıştı.Serhad Birlik artık nefes alamaz duruma gelmiş şoförler isyandaydı.Çünkü karşılıklı taşıma rekabeti vardı ve her iki tarafta birbirini şikayet edip duruyordu.
Birden bizim çağdaş kentimizin başkanın aklına ve yanında bulunan yandaşlarının aklına bir şeyler geldi.Ulaşım sistemini top yekün değiştirirsek, hem ayakta yolcu taşırız,hem araçları büyütürüz,hemde engelli vatandaşları sözde bu araçlara alırdık.Tabi bu senaryonun şeytani tarafıydı.
Kurtlar sofrasında konuşulan “bakın bedensel engellilerin istifade edebileceği araçları alırsak ve araçları değiştirirsek ayakta yolcu taşıma kapasitemiz aratacak hatta engellilerin yerinde bile ayakta yolcu taşırız”denilmişti.Uygun araçlar seçildi pamuk eller cebe gitti,bankalar kredileri verdi ve sistem kör topal işlemeye başladı.Yolcu taşıma kapasitesi artan araçlar ayakta rahatlıkla yolcu alabiliyor sayıda ise denetim dahi yapılamıyordu.Üstüne üstelik bunlar midibüs değil “OTOBÜS”tü (görmeyen körler için büyük yazdım…)Ruhsatında yazdığı gibi.Ama polis buna neden bir şey demiyor anlamıyorum.Bu ülkede Ulaştırma Bakanı yada onun temsilcileri var mı; onu da bilmiyorum…
Biraz matematik yaptıralım.Çünkü dolaylı yönden her yanı ile karlı bir iş yapıldığı düşüncesindeyim.Önceden araçta 24 kişi riskli bir şekilde taşınırken şimdi ise 50 kişi risksiz taşınıyor.camları filmle kaplı olan bu araların zaten içini görmek mümkün değil.Buda kural ihlali ama kuralı uygulayacak adam yok…Kaldı ki engelli vatandaşlara ayrılan yerde aslında işin bahanesi! Binmek istese de binemiyor zaten.Çünkü onlara ait olan yerde ayakta yolcu dolu.Bir kaç taşla birkaç kuşun vurulduğu bu olayda, ceza ödemeden kılıfına uygun ayakta yolcu taşımacılığı yapılmaktadır.İnsanlar balık istifi değil,adeta tıka basa doldurulmuşlardır.
Öğrenciyi ucuza taşımak,vatandaşa rahat ulaşım imkanı sağklamak.Bunların
Alınan araçların toplu alımı,bu araçlara alınan mazotlar,üzerlerine konulan reklamlar,servis hizmetleri ve dahası içeride led ekranda oynatılan filmler….
Biz bu filmi çok gördük.Sahne aynı,oyuncular aynı,senaryo aynı.Bir tek değişmeyen şey var! Deri koltuklarda seyredenler aynı….
Bilmem anlatabildim mi! Eğer biz bunları görüyorsak,deri koltuklarda seyredenler bunu göremiyorsa o zaman ol koltuklarda oturanlara mısır patlağı da var demek ki…..
 
Bu vesile ile yeni yılın sizlere ve sevdiklerinize ve en önemlisi yaşadığımız kente huzur getirmesi dileğimle….
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.