2001 yılında ailesi ve yanında bulunan hayvanları ile
birlikte yaya olarak yola çıkan ve 11 yıldan buyana gezgin olarak Türkiye başta
olmak üzere çok sayıda arap ülkesi ve Asya ülkesini gezmiş.
İyi derecede bildiği Türkçesi ile dikkat çeken ve adeta bir
Türk gibi davranan 53 yaşındaki Goran, Türkçenin yanı sıra İngilizce,
Felemenkçe, İtalyanca, Fransızca ve İspanyolca biliyor. 2 deve, 2 keçi, 1 eşek,
3 köpek ve 5 tavuğuyla Türkiye’ye gelen Avrupalı Gezgin Orlando Goran’ın ise en
büyük isteği Türk vatandaşı olamak.
Sıkı bir Atatürk hayranı olduğu yaptığı konuşmalarından
belli olan Goran Yurtta barış Dünyada barış sloganı ile yollara düştüğünü ve
hayvan hakları ile insan hakları konularına dikkat çekmek için hayatını bir
göçebe gibi idame ettiren Goran, ‘Gill’ isimli devesine de köşe bucak eş
arıyor.
Kapıkule yolu üzerinde bulunan bir tesiste yurt dışına
çıkamadığı için bekleyen ve çetin kış şartlarını hayvanlar ile birlikte
buradaki tesisten kalarak geçiren Goran soğuklarla zor mücadele ettiğini ancak
her şeye rağmen geçici süre ile mesken tuttuğu tesisin kullanılmayan bölümünde
kalarak 2.5 ayını Edirne’de geçirdiğini söyledi.
Bulgar makamlarının kendisine ülkelerine giriş izni
vermediği için Türkiye’de beklemek zorunda kaldığını belirten Goran,
hayvanlarının hastalık taşıdığı endişesi ile Bulgaristan’a girişine izin
verilmediğini belirterek sorunu aşmaya çalıştığını ve bu konuda Türk
makamlarından yardım istediğini ifade etti.Bulgaristan’ın başkenti Sofya’da
deve olduğu bildiğini ve tek derdinin şu an için dişi olan Gill isimli deveye
eş bulmak olduğunu söyleyen Goran “2001
yılında Türkiye’ye geldiğimde iki devem vardı ve eşlerdi.Ancak erkek olan devem
yaşlı olduğu için eklem ağrılarından dolayı acı çekerek Ağrı’da öldü.O günden
bugüne Gill isimli dişi devem yalnız ve mevsimi olduğu için çok kızışmış
durumda.Bir an önce eş bulmak durumundayım”dedi.
Bugüne kadar 38 ülke dolaşan Goran, kendisini ‘Dünya
vatandaşı’ olarak tanımlıyor ve nereden geldiğini söylemiyor.İsveç vatandaşı
olduğu bilinen Goran’ın anesinin İtalyan ve Fransız kökleri taşıdığını,
babasının da Kafkas göçmeni olduğunu belirtiyor.Ailesinin de kendisi gibi
göçebe bir hayat sürdüğünü belirten Goran “Ben bir at arabasında doğmuşum. Benim
için vatan millet gibi kavramların önemi yok. Ben yıllardır ülkeleri
dolaşıyorum. En uzun süre de Türkiye’de kaldım” dedi.
Atatürk döneminde deveciliğe çok önem verildiğini ve o
yıllarda devenin ve devecinin de çok olduğunu ifade eden Goran, sıkı bir
Atatürk hayranı olduğunu belirtiyor. Mustafa Kemal’in ileri görüşlüğünü ve
devrimciliğini çok iyi araştırdığını ve 11 yıl boyunca kaldığı Türkiye’de de
çok kişiden dinlediğini anlatan Goran, “Ne mutlu Türk’üm diyene” diyerek TC
vatandaşı olmak istediğini belirtiyor.
Goran Türk vatandaşı olması durumunda devesine eş bulacağını
ve doğacak yavrular ile develerini çocukların rehabilitasyonu için maddi bir
beklentisi olmadan karşılamayı düşündüğünü kaydetti.
Edirne’nin develer için önemli bir yeri ve önemi olduğunu
bildiğini aktaran Goran “Edirne’de Osmanlı zamanından kalma deveci han var.Bu
ne demek oluyor.Demek ki Edirne’de develer ve kervanlar varmış.Daha düne kadar
Edirne’de deve güreşleri varmış ve yetiştiriciliği yapılıyormuş.Ama bugün
yok.Benim niyetim develeri güreştirmek değil.Onları rehabilitasyon’da kullanmak
ve çocukların ilgisine sunmak”dedi.
Öte yandan hayvanların açlığının kendisinden daha önemli
olduğunu belirten Goran’ın yardımına Edirne CHP İl Genel Meclis Üyesi Erdal
Akgün koştu.Akgün getirdiği yem ve saman balyalarını Goran’ın hayvanlarına
vererek kaldığı süre içindeki ihtiyaçlarını karşılayacağını belirtti.
2001 yılında ailesi ve yanında bulunan hayvanları ile
birlikte yaya olarak yola çıkan ve 11 yıldan buyana gezgin olarak Türkiye başta
olmak üzere çok sayıda arap ülkesi ve Asya ülkesini gezmiş.
İyi derecede bildiği Türkçesi ile dikkat çeken ve adeta bir
Türk gibi davranan 53 yaşındaki Goran, Türkçenin yanı sıra İngilizce,
Felemenkçe, İtalyanca, Fransızca ve İspanyolca biliyor. 2 deve, 2 keçi, 1 eşek,
3 köpek ve 5 tavuğuyla Türkiye’ye gelen Avrupalı Gezgin Orlando Goran’ın ise en
büyük isteği Türk vatandaşı olamak.
Sıkı bir Atatürk hayranı olduğu yaptığı konuşmalarından
belli olan Goran Yurtta barış Dünyada barış sloganı ile yollara düştüğünü ve
hayvan hakları ile insan hakları konularına dikkat çekmek için hayatını bir
göçebe gibi idame ettiren Goran, ‘Gill’ isimli devesine de köşe bucak eş
arıyor.
Kapıkule yolu üzerinde bulunan bir tesiste yurt dışına
çıkamadığı için bekleyen ve çetin kış şartlarını hayvanlar ile birlikte
buradaki tesisten kalarak geçiren Goran soğuklarla zor mücadele ettiğini ancak
her şeye rağmen geçici süre ile mesken tuttuğu tesisin kullanılmayan bölümünde
kalarak 2.5 ayını Edirne’de geçirdiğini söyledi.
Bulgar makamlarının kendisine ülkelerine giriş izni
vermediği için Türkiye’de beklemek zorunda kaldığını belirten Goran,
hayvanlarının hastalık taşıdığı endişesi ile Bulgaristan’a girişine izin
verilmediğini belirterek sorunu aşmaya çalıştığını ve bu konuda Türk
makamlarından yardım istediğini ifade etti.Bulgaristan’ın başkenti Sofya’da
deve olduğu bildiğini ve tek derdinin şu an için dişi olan Gill isimli deveye
eş bulmak olduğunu söyleyen Goran “2001
yılında Türkiye’ye geldiğimde iki devem vardı ve eşlerdi.Ancak erkek olan devem
yaşlı olduğu için eklem ağrılarından dolayı acı çekerek Ağrı’da öldü.O günden
bugüne Gill isimli dişi devem yalnız ve mevsimi olduğu için çok kızışmış
durumda.Bir an önce eş bulmak durumundayım”dedi.
Bugüne kadar 38 ülke dolaşan Goran, kendisini ‘Dünya
vatandaşı’ olarak tanımlıyor ve nereden geldiğini söylemiyor.İsveç vatandaşı
olduğu bilinen Goran’ın anesinin İtalyan ve Fransız kökleri taşıdığını,
babasının da Kafkas göçmeni olduğunu belirtiyor.Ailesinin de kendisi gibi
göçebe bir hayat sürdüğünü belirten Goran “Ben bir at arabasında doğmuşum. Benim
için vatan millet gibi kavramların önemi yok. Ben yıllardır ülkeleri
dolaşıyorum. En uzun süre de Türkiye’de kaldım” dedi.
Atatürk döneminde deveciliğe çok önem verildiğini ve o
yıllarda devenin ve devecinin de çok olduğunu ifade eden Goran, sıkı bir
Atatürk hayranı olduğunu belirtiyor. Mustafa Kemal’in ileri görüşlüğünü ve
devrimciliğini çok iyi araştırdığını ve 11 yıl boyunca kaldığı Türkiye’de de
çok kişiden dinlediğini anlatan Goran, “Ne mutlu Türk’üm diyene” diyerek TC
vatandaşı olmak istediğini belirtiyor.
Öte yandan hayvanların açlığının kendisinden daha önemli
olduğunu belirten Goran’ın yardımına Edirne CHP İl Genel Meclis Üyesi Erdal
Akgün koştu.Akgün getirdiği yem ve saman balyalarını Goran’ın hayvanlarına
vererek kaldığı süre içindeki ihtiyaçlarını karşılayacağını belirtti.
Türk’ten daha Türk!
2001 yılında ailesi ve yanında bulunan hayvanları ile birlikte yaya olarak yola çıkan ve 11 yıldan buyana gezgin olarak Türkiye başta olmak üzere çok sayıda arap ülkesi ve Asya ülkesini gezmiş. İyi derecede bildiği Türkçesi ile
23 Şubat 2012 Perşembe 17:20