Önemli iddia!!...

Bazıları soruyor veya namertçe, kahpece, yüzüme değil arkamdan konuşuyor, yada orda burda eleştiriyor, "hep Edirne Belediyesini yazıyorsunuz bunun özel bir nedeni mi var" diye. Bunun özel bir nedeni yok, namı diğer "çiçek abbas" yani Hamdi Sedefçi ile ne de ailesi ile ilgili bir kinim ve düşmanlığım yok, belediye başkanlığı gibi bir derdim ise hiç yok. Yapılan yanlışları da bazıları gibi gözüm kapalı alkışlayacak halim de yok. Kimisi maaşlı, kimisi rantçı, kimisi hatçı olanlar bunları yapabilir ama ben ve benim gibiler halka gerçekleri ve yaşananları yazarak iletmek zorundayız. Çünkü Edine basınının çoğu maddi ilişkileri sonucu bunu yapamıyor, yazamıyor ve sonuçta kente ve Edirne Halkına yapılan yanlışları dile getirmek bize düşüyor. Sabah evden çıkıyorsunuz, ilk karşılaştığınız çöp yığınları, ardından yolların bozukluğu, trafik yoğunluğu, minibüslerin her yeri durak sayarak durmaları, yine minübüs sürücülerinin hem yolcusuna hem yayaya hem de diğer araç sürücülerine saygısızca davranışları, biraz yağmurda suni gölü andıran cadde ve sokaklar, otonuzu park edeceğiniz bir yer bulamamanız, çünkü kimisi belediye marifetiyle korsan kimisi de yasaya uydurulmuş ama yine de kaçak otoparklar. Evet güne böyle başlıyorsunuz ve yaşadığınız olayların hepsi belediyeyi ilgilendiriyor. Köşe yazarı, her gün karşılaştığı ve birebir yaşadığı sorunları yazar. Bu nedenle yazılarımın çoğunda belediye hizmetlerini işlemek zorundayım. Bundan dolayı aslında belediyenin utanması ve çalışmalarına, hizmetlerine adam gibi çeki düzen vermesi gerekiyor. Onlar bunu yapmadıkça bende bunları yazmaya devam edeceğim. Önceki akşam bir derneğin yemeğindeydim. Masamızda 10 çift oturmuştu 20 kişi vardı, yarısı erkek yarısı bayandı. Hemen bir anket yapma fikri belirdi kafamda. Tabiki belediye hizmetleri ve başkan hakkındaki görüşlerini sordum kendilerine. İnanın aldığım yanıtlardan şok oldum çünkü hemen hemen hepsi ateş püskürüyordu. Neler dediler bakın; Başkan AKP genel başkanına siyasetin baş pehlivanı diyerek altın kemer taktı, Fethullah Gülen'i Edirne'ye davet etti kime sordu bunu yaparken, genel seçimler öncesi AKP nasıl olsa 1. parti çıkacak dedi. Hemen tası tarağı toplasın ve AKP ye geçsin. Biz ona bunları söylesin veya yapsın diye oy vermedik. Ayrıca belediye olarak da hiçbir hizmet üretilmiyor ve hergün geriye gidiyoruz. Bunları duyacağımızı ve göreceğimizi nerden bilelim, elimiz kırılsaydı da keşke oy vermeseydik. Bizim için CHP hep var olacak ama Sedefçi devri kapanmıştır artık, sakına bir daha aday olmasın. Bundan sonra ona oy yok, CHP adam gibi birisini çıkarsın artık. Yazılarımı sürekli takip eden bir bayan ise, çiçek ekmek ve heykel yapmaktan başka bir iş beceremeyen "çiçek abbas"a kesin oy yok diyerek son noktayı koydu. Sayın "çiçek abbas" parti içi delege seçimlerinde de bütün çabalarına ve her türlü makam gücünü kullanmasına rağmen, istediği sonucu elde edemedi. Son büyük mahallelerde oğlunu ve en yakın adamlarını bile delege seçtirememesi, bütün hesaplarını alt üst etti. CHP ye hükmetmek amacıyla merkez ilçe seçimlerini kesin kazanacağını zannederken üyelerden büyük darbe yedi. Şu an delege sayısı açısından "demokrasi ittikakı" denen grup daha avantajlı görünüyor. Buna rağmen bazı gazetecilere "% 20 fark atmazsam istifa ederim yada siyaseti bırakırım" gibi söylemlerde bulunuyor. Yıllar önce de bir il kongresini "75 oy farkla alacağım, yoksa bu işi bırakırım" demişti ama havasını almıştı. Yenilgiye rağmen, hiçbir şey olmamış, konuşan o değilmiş gibi bir pişkinlikle işine de devam etmişti, bakalım şimdi ne yapacak. Çünkü aldığım bilgilere göre bu seçimi de kaybedecek ve siyaset sahnesinden silinecek. Oysa adam gibi oturduğu yerde otursa, yapamadığı belediye hizmetlerini yapmaya çalışsa, parti yönetimlerini ele geçirmeye uğraşmasa daha iyi yapardı. Hem partilileri hem Edirne Halkı tarafından saygı duyulan ve yücelen bir yerde olurdu. Benden bir kez daha hatırlatması, "% 20 fark yapacağım, yoksa istifa ederim" olan bu önemli iddianı geri al, çünkü yine şok olacaksın.