Bosna’da yaşanan ve on binlerce Müslüman’ın ölümü ile
sonuçlanan Sırp katliamına dikkat çekmek için kutsal topraklara yaya olarak
gitme kararı olan Bosnalı Senad Hadziç Türkiye’ye vardı. “Kıbleye doğru bir
ışık gibi yürümek” sloganı ile yola çıkan ve akşam saatlerinde Kapıkule sınır
kapısından yurda giriş yapan Hadziç gün boyu soğuk havaya rağmen 50 km yol yürüdüğünü ve bu
yolu 10 saate kat ettiğini söyledi.
10 Aralık 2011 günü Bosna-Hersek'in Banoviçi kasabasından yola
çıkan ve bin 100 km
lik yolu yaya olarak tek başına yürüyen ve hiçbir araç kullanmayan Hadziç
Türkiye’ye Kapıkule kara sınır kapısından giriş yaptı.Bulgaristan gümrüğüne
vardığı sırada problemler yaşayan ve Bulgar polisinin kendisine zorluk
yaşattığını savunan Bosnalı idealist Türkiye’ye varmaktan son derece memnun
olduğunu belirtti ve gelir gelmez yeri öperek dua etmeye başladı.Türk polisinde
pasaport işlemlerini yaptırdıktan sonra gazetecilerin soruları ile karşı
karşıya kalan Senad Hadziç’in tepkisi ise gazetecilere sert oldu.Kendisinin
uzun yoldan geldiğini belirten Hadziç bir bardak su içerek soluklanmak
istediğini belirtti ve soru sorulmasına sinirlenerek önce su içmek istediğini
kaydetti.
Kısa bir süre sinirlerine hakim olamayan Hadziç daha sonra
Türkiye’ye varmanın mutluluğu ile Kapıkule gümrük kapısından çıkışını
gerçekleştirdi.
52 günden bu yana yolda olduğu için kendisinin yorgun
olduğunu düşünen Edirneli misafirperverler ise Senad Hadziç’i araçlarına davet
ederek şehir merkezinde yemek yedirip yatacağı yeri göstermek istediler.Araca
binmeyeceğini belirten Hadziç’in ise bu talebe tepkisi ilginç oldu.Kendisini
aldıkları yere geri getirmeleri şartı ile araca binebileceğini söyleyen Hadziç
“ben asla araç kullanmadım ve kullanmayacağım.Bosna’dan Mekke’ye kadar olan
yolu yaya olarak gideceğim.Kaldığım yerden başlamak şartı ile şehre
gelirim”dedi ve araca bu şartla bindi.
Edirne’de bir lokanta’da yemek yiyen Hadziç burada soruları
cevapladı.47 yaşında olduğunu Bosna’da ekonomist olarak görev yaptığını belirten
Senad Hadziç 250-300 gün sürmesini planladığı yolculuğunun yaz aylarında
biteceğini ifade ederek bu yolculuğa 2005 yılında Müslümanlara karşı işlenen
suçlara dikkat çekmek için yaptığını, yine kendisinin aynı konu ile ilgili
kitap yazdığını ve bu kitabı yazarken 120 gün boyunca yemek yemediğini
belirtti.Allah’a olan sevgisinden bu yola çıktığını belirten Senad Hadziç 22
günde Bulgaristan’ı geçtiğini ve bugün Türkiye’ye vardığını söyledi.Cebinde
sadece 500 auro parası olduğunu belirten Hadziç eline aldığı bir çakmağı
yakarak “cehennem çakmağın çıkardığı ateşin 70 katı sıcaklığındadır.Allah
yolunda ayağını toza bulaştıran kişinin yolu cennettir.Ben Cennete gitmek için
yürüyorum.Ben 5-6 bin km yol yürüyüp Mekke’ye gideceğim.İnsanlar uçakla bile
gitmekten sıkılıyorlar.Ben ise bu zorluğu başarmanın verdiği mutluluğu anlatmak
istiyorum”dedi.
Kutsal topraklara vardığı zaman ölen annesi ve babası için
dua okuyacağını söyleyen Hadziç “Bulgaristan’ı geçerken -25 derece hava
sıcaklığı vardı.Beni gören insanlar benim öleceğimi söylediler.Ama ben ettiğim
dualar sayesinde güçlü ve ayaktayım”dedi.
Allah’a olan inancını her fırsatta anlatan Hadziç Bosna’dan
yola çıktığında yağmur yağdığını ancak yağmurdan kendisinin değil çantasında
bulunan Kuran’ı Kerim, seccade ve tepsin ıslanmaması için dua ettiğini
belirterek dua sonrasında 11 dakika içinde yağmurun dindiğini ve bununda ettiği
dua sayesinde olduğunu ifade etti.
Senad Hadziç’in Edirne’de dinlendikten sonra İstanbul’a
doğru yola koyulması bekleniyor.
Kıbleye doğru yürüyor!
Bosna’da yaşanan ve on binlerce Müslüman’ın ölümü ile sonuçlanan Sırp katliamına dikkat çekmek için kutsal topraklara yaya olarak gitme kararı olan Bosnalı Senad Hadziç Türkiye’ye vardı. “Kıbleye doğru bir ışık gibi y
01 Şubat 2012 Çarşamba 00:43