banner137
banner25

İşletmeci Kemal olunca!
Kim bu Kemal dediğinizi duyar gibiyim.Merak etmeyin Kemal ağır eleştirilerime maruz kalacak bir isim yada kişi değil.Kemal Edirne’de kimsenin yapmaya cesaret edemediğini yapan,elini taşın altına sokan bununla da yetinmeyip istihdam yarattığı halde Edirnelilerin dedikodusuna maruz kalan bir isim.Yıllardır suyun aktığı Türkün baktığı gibi bizimde Lalezara baktığımız ancak Kemal’in bu işi alması ile bakmanın ne kadar farklı olduğunu bizlere gösteren bir isim Kemal.Evet Kemal Kılıç; bir Edirneli’den daha Edirneli bir dost Kemal.Her şeyden önce işletmeci.İşletmelerinde çok nadir göreceğiniz birisi olarak geçen gün gittiğimde şahit olduğum bir konuyu sizlerle paylaşmak istedim.Bilindiği gibi Dünya’da Mocamp yani karavan turizmi işi sadece meraklıları tarafından yapılan bir iş.Avrupa’ın değişik ülkelerinden yola çıkarak ellerine aldıkları harita ile mini bir Dünya turu yapan bu insanlar duraklama ve konaklama yerlerini de yine bu haritalar sayesinde yaparlar. Kemal ile oturup sohbet ettiğimiz bir sırada Lalezar’ın bahçesinden içeri bir aracın girdiğini gördüm.Tabi bu araç ana kapıdan değil hepinizin bildiği eski kapı olan yani yazlık bahçenin olduğu Mocamp kapısında içeri giriverdi.Bir karavandı bu araç.İçinde bir aile ve dört çocuk vardı.Altı kişilik bu aile dünyanın en güzel seyahatine çıktıklarında ellerindeki harita onlara Edirne’de bir konaklama yeri olduğunu ve bununda Lalezarın bulunduğu yer olduğunu gösteriyordu.Ancak içeri girdiklerinde salaş talaş bir yerden ziyade oldukça lüks ve bir o kadar güvenli bir yere girdiklerini gören aile tereddütle araçlarını park alanı içine kadar getirerek orada bulunan görevliye bir şeyler sormaya çalışıyordu.Olayı fark etmem ve Kemal’e konuyu iletmemle İngilizcesi çok iyi olan birilerin ailenin yanında göndererek anlaşmalarını sağladı.Aile Almanya’dan geliyor ve Lalezar’ın olduğu yeri sıradan bir kamp alanı olarak gösteren haritasına uyduğunu ve burada konaklamasında sakınca olup olmadığını soruyordu.Aslında şu anki konsepte uygun olmayan bu durum karşısında Kemal istese hem turizmi baltalamak adına hemde içeride bulunan müşterilerinin rahatı için o karavanın konaklamasına izin vermez “bakın işinize” diyebilirdi.Ama Kemal aracın kalabileceğini 24 saat süre ile güvenlik altında olduklarını ve yemek yiyip,ihtiyaçlarını burada diledikleri gibi karşılayabileceklerini söyleyince Alman turist ve ailesi şaşkın bir şekilde “peki yemekte yiyebilirmiyiz”sorusunu yöneltti.Bu soru karşısında menüye bakarak istediğinizi alabilirsiniz cevabı Kemal’den gelse de  bizim Alman turist “bu mekan çok şık pahalıdır”deyince sen görüntüye bakma sen rahatına bak cevabı hiçte gecikmedi. Kemal burada aslında turizm adına büyük bir hamle yaptı.Bu karavancılar çok farklı bir grup olmakla beraber çok çabuk organize olabilen bir iletişim ağına da sahiptir.Bizim Alman derhal ortamı fotoğraflayarak hemen sosyal paylaşım ağı sayesinde Lalezar’ın reklamını yapıverdi.Meriç nehri kenarında tam da iftar saatinde muhteşem Selimiye ve doğal ortamda akşam yemeğini ailesi ile yiyen Alman turist inanın orada birkaç gün konaklayabilir. Bunu neden mi anlattım.Başkası olsa şimdiye kadar o turist aileyi çoktan sallar, “ne Mocampı ya bakın işinize” der ve onları geri gönderirdi.Ama Kemal öyle yapmadı.İşte Kemal kazanıyorsa bu duruşu ile kazanıyor.Her ne kadar baltalanmak istense de Kemal baltalara boyun eğiyor ama baltacılara asla boyun eğmeden işini layığı ile yapıyor.Belki bizim baltalara ders olurda, odun olmaktan çıkar baltalara boyun eğmezsiniz, baltacılar karşısında dik durursunuz.Bilmem anlatabildim mi?....
banner148
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.
banner30