Atamgüç kimi kastetti!

CHP Merkez İlçe Başkanı Şükrü Atamgüç, milletvekili aday adayı olabilmek için istifa eden il başkanlarını “İl başkanlarının istifası tüzükle değil ahlaksal olarak engellenmeli. Bir il başkanı, milletvekilliği için bu koltuğu kullanmaktan utanmalı” dedi… CHP Merkez İlçe üyesi Nurhan Işıkseren, parti merkez yönetiminin, milletvekilliğini düşünen il başkanlarına ‘istifa’ tavsiye eden kararının, yenilenme ve yeni yapılanmaya verilen önemin bir göstergesi olduğunu kaydetti. İleriye dönük hesaplar ve kişisel tasarruflara dayalı bir anlayışla yönetim görevlerine talip olunmaması gerektiğini belirten Işıkseren, “Belediye başkanı, milletvekili seçilmek için yönetici konumu basamak olarak kullanılmamalı, partililer de bu tür antidemokratik, etik olmayan tutum ve davranışlara kayıtsız kalmamalı” derken, CHP Merkez İlçe Başkanı Şükrü Atamgüç de Edirne’de bundan sonraki süreçte seçim öncesi il ve ilçe başkanlarının istifa etmeme geleneğini hayata geçirmek istediklerini söyledi. CHP Merkez İlçe Başkanı Şükrü Atamgüç ile CHP Üyesi, Sosyal Demokrat Siyaset Edirne Platformu (SEP) Sözcüsü Nurhan Işıkseren, dün merkez ilçe binasında istifalara ilişkin bir basın toplantısı düzenledi. İkili, seçim öncesi il başkanlarının görevlerinden istifa etmelerinin doğru ve etik olmadığı konusunda birleşti. Merkez İlçe Başkanı Atamgüç, “Partimizde ve genel olarak siyasette öyle bir geleneği hayata geçirmeliyiz ki, bir il veya ilçe başkanı milletvekili, belediye başkanlığı adaylığı için bulunduğu makamı kullanmaktan utanmalı. Biz Edirne’de bunu hayata geçirmeye çalışacağız” dedi. Toplantıda ilk konuşmayı yapan CHP Merkez İlçe Başkanı Şükrü Atamgüç, Haziran 2011 Genel Seçimleri için partilerinden 42 il başkanının istifa ettiğini söyledi. Seçim sürecinde il başkanlarının örgütü yalnız bırakmasının doğru bir davranış olmadığını ifade eden Atamgüç, “Bir il başkanı, örgütün ona en çok ihtiyaç duyduğu dönemde ‘milletvekili olacağım’ diyerek partisini bırakıp gitmemeli. Edirne örgütü olarak bundan sonra, seçim sürecinde milletvekili olmak için görevinden istifa etmeyen il ve ilçe başkanlarının yer alacağı bir geleneği başlatmak istiyoruz. İl başkanımız ve iki büyük ilçemizin başkanı istifa etti. Ben de istifa etsem ne olacaktı? Biz milletvekilliğinde 4-0’ı hedefliyoruz. Bu istifalarla bu nasıl olacak? Bu istifaların önüne geçilmesi tüzük yaptırımından önce, ahlaksal olarak engellenmelidir” diye konuştu. Atamgüç’ün açış konuşmasının ardından konuşan parti üyesi Nurhan Işıkseren ise CHP’den milletvekili aday adayı olmak isteyen yöneticilerin 10 Ocak 2011’a kadar görevlerinden istifa etmelerinin istenmesinin partideki yenilenme ve yeni yapılanmaya verilen önemin bir göstergesi olduğunu söyledi. CHP’deki yeni yönetim anlayışının parti içi demokrasinin gelişmesine ciddi katkılar sağlayacağını kaydeden Işıkseren, “İl ve ilçe başkanlarının başlıca görevi, bulundukları coğrafyada partiyi en iyi şekilde temsil etmek, özgür ve nitelikli bir üye tabanının genişlemesini sağlamak ve parti politikalarının halka anlatılmasında etkin bir yönetim sergilemektir. İl ve ilçe başkanlarının milletvekili aday adayı olma hakkı her sade üye gibi tabii ki vardır. Ancak, bir partili ileriye dönük hesaplar içinde kişisel tasarruflara dayalı bir anlayışla yönetim görevlerine talip olmamalı ve milletvekili, belediye başkanı seçilmek için yönetici konumunu basamak olarak kullanmamalıdır. Keza partililer de bu türden antidemokratik, etik değerlere önem vermeyen tutum ve davranışlara kayıtsız kalmamalıdır” dedi. Işıkseren, konuşmasında şu ifadelere yer verdi: İl başkanlığı gibi önemli görevlerde bulunan partililerin kişisel hedefleri ön planda tutmaları partinin örgütsel gelişimine zarar verir. Yani, örgüt içinde liyakat temelinde yükselmenin önüne set çekilir ve partililer arasında gereksiz çekişmelere yol açarak örgüt dinamiklerini köreltirse, adil ve demokratik bir önseçimin koşullarını ortadan kaldırır. Milletvekili aday adayı olmayı düşünen il ve ilçe başkanlarının istifalarını 10 Ocak 2011’a kadar vermelerini tavsiye eden Merkez Yönetim kararı, yeni bir örgüt kültürünün filizlenmesine önayak olacak bir gelişmedir. Yeni yönetim anlayışının yansımalarının doğru okunması tüm Partilileri ilgilendirir ve bugünden kimlerin milletvekili adayı olacağı üzerinde fikir yürütmekten çok daha önemli bir konudur.”