banner78
banner12

Ecdadımızın bıraktığı mirası,ecdadımıza yakışır bir şekilde koruyamamak,kollayamamak yıllardır içimde bir yaradır.Kendimi bildim bileli, Edirne hep aynı….Değişen sadece zaman ve zaman zaman mekan..Aslında her şey aynı tas aynı hamam.Biri geliyor ekiyor,biçiyor bir diğeri geliyor söküyor,kesiyor,takıyor.Kelimeler değişik olsada yapılanlar aynı aslında.Modern,çağdaş şehir anlayışından bahseden idarecilerimiz aslında koltuğa oturduktan sonra bir çok şeyi unutuyorlar.Cek,cakla iş yapmaya çalışıyorlar.

Doğduğum günden buyana yaşamımın belli bir kısmını Kaleiçi semtinde geçirmiş biri olarak eskiden her şeyin daha iyi olduğunu söyleyebilirdim.Evimizden dışarı çıktığımızda şehrimizin AVM’si olan Alipaşa çarşısı,Bedesten,Arasta’sını geziyor,Saraçlar caddesinde öyle yada böyle turumuzu atıp evimize geri dönüyorduk.Tek,tük olsa da şimdiki Uğur Mumcu parkındaki süs havuzumuz huzur veriyordu.Selimiye bahçesinde bulunan su yolları ve havuzun sesi insanı dinlendiriyordu.

Şehir gelişmeye başladıkça bunlar birer birer yok oldu.Yeni yapılan alanlarda insanların dolap beygiri gibi döndüğü bir “Suni Gölet”kakaladılar millete yıllarca avuttular bu şekilde.Sözüm ona sözde belediyecilik anlayışı ile yapılan boş yatırımlar ve birilerini zengin etme sevdası bugün Edirne’nin geldiği durumu özetliyor.

Var olan Söğütlük ormanımız şimdi nerede? Yaya olarak adam gibi yürüyeceğimiz,bol oksijeni olan alanda yoldan kalkan tozu oksijen diye ciğerlerimize çekmeden yürüyeceğimiz yaya yürüyüş alanımız nerede? Şehre yapılan uyduruk bisiklet yolları,sözüm ona oturma alanları nerede?Ailenizle rahatlıkla oturabileceğiniz,kimsenin yanınıza gelerek “buyurun ne alırdınız?”demediği alanlarımız nerede?Bir yılda şu kadar turist gelmiş.bir yılda şu olmuş bu olmuşlarla bizim kaybedecek zamanımız yok.Biz var olanları kaybettik ve kaybetmeye devam ediyoruz,yeni olan hiçbir kazanımımız yok!Yapılanlarda sırf “yapıldı” denilsin diye yapılıyor…

Hadi bakalım alın ailenizi,sevdiğinizi yanınıza çıkın dolaşın bir yerde! Çıktık Saraçlara.Ne oldu yol bitti.Dön geri veya dön Çilingirler’e.Devam etsene Karaağaç yoluna kadar ışıl ışıl,renkli iş yerlerinin arasından güvenle yürüsene.Yok ki! Hadi çık gölet’e!Dönmesene dolap beygiri gibi.Ne oldu?Bitti!...

Hadi çık pikniğe otur rahat rahat.Üflemesin zurnacı,çalmasın davulcu…Var mı böyle bir yer?

Sen otururken içtiği içkiyi midesine değil bir başka yerine içen biri çıkıp rahatsızlık vermesin size! Var mı böyle bir yer?

Nehir kenarları kuşatılmış,sözde yapılan yaya yürüyüş alanları bir yerde tıkanmış….varsa yoksa Selimiye,Edirne ciğeri,bademezmesi,köftesi,Külliyesi,köprüsü...Peki ya bunlarda olmasa?

Şehirde yaşayan insanlarımızdan imkanı olanlar yaşadıkları şehirden sıkıldıkları için genelde yakın illere giderek buraları görme imkanı buluyorlar.Ve dibimizdeki Kırklareli ilini bile anlata anlata bitiremiyorlar.Yaya alanları,araç trafiğinin olmadığı caddeler,modern çağdaş görünümlü iş yerleri.Hepsi var.Bizde ne var?Varsa yoksa Margi, Karaağaç,çay bahçeleri,kafeler…yahu bunların bile bir diziliş adabı,bir ahengi olur.

Şimdi sormak isterim Belediye Başkanımız Recep Gürkan’a? Başkan’ım haksız mıyım? Yeni yerleşime yaptığınız yeni park tamam eyvallah.Ama insanları küçük alanlara tıkmaktan başka neye yarar?Kısır döndü içinde oyna,atla,zıpla.Yahu biz istiyoruz ve hak ediyoruz.Geniş caddeler,uzun yaya yürüyüş alanları,yanların olsun parkları,bahçeleri kafeleri.Gidin görün Kırklareli’ni….Adamlar başarmışlar bu işleri.Yan yana tüm kafeleri,çay bahçeleri ve modern caddeleri.

Elimizde bu kadar malzeme varken neden kullanamayız anlamış değilim.Bir yerde bir yanlış var!Eksik olan bir şeyler var.

Lafla yürüyen peynir gemisini fareler sararmış.Bizim gemiyi de fareler basmış. Yalakalar etrafında cirit atıyor,kırıntılardan nemalanmaya çalışıyor.Başkan’ım gör artık bazı şeyleri.Açın şu gözlerinizi…Toplayın çevrenize adam bildiklerinizi,kentimiz görsün sizden hizmetin en iyisini,güzelini…..

  

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.