banner78
banner12

Çok konşuldu.Yüz binlerce kişi tarafından okundu,paylaşıldı.Sayıştay’ın Edirne İl Özel İdaresi hakkında hazırladığı “Denetim Raporu” adeta Edirne kamuoyu açısından resmi kurumlarda dönen dolap veya hataların gün yüzüne çıkmasına,haberleştirilmesi ile diğer kurumlarda da “aman ha dikkat edelim!Birileri yazabiliyor.” diyerek adeta çeki düzen vermelere neden oldu.

Raporun Sayıştay Denetçileri tarafından sorulması veya açıkların ortaya çıkması dert olmamış, raporun tarafımızdan haber haline getirilmesi daha çok konuşulur olmuştu.Siyasiler yanlışın üzerine gitmek bunu sorgulamak yerine haber yapılmasına hazmedememiş, “nasıl böyle bir haber yapılır?Bu rapor bunların eline nasıl geçti?Kim verdi?”şeklinmde adeta sorgu sual başlamıştı.Yapılan hataları ,yanlışları konuşacaklarına habere yoğunlaşanlar oldu.Neden?Çünkü kuyruk acısı olan,canı yanan veya yanacak olan bir çok kişi bu işin içindeydi.Küçük hesaplar,basit çıkarlar bu raporun hazırlanmasına vesilen olan yanlışların yaşanmasına neden olmuştu.

Bizler basın mensubu olarak kamuoyunu bilgilendirme görevimizi ifa etmiş,elimizdeki belge ile bilgileri paylaşmıştık.Yorum yapmadan,kimseyi töhmet altında bırakmadan.Lakin raporu yazanlara,hazırlayanlara kama çıkaramayanlar bizlere değişik cephelerden saldırmaya başlamışlardı.En komiği ise İl Özel İdaresi Genel Sekreteri’nin yaptığı yalanlama açıklaması olmuştu.Sayıştay Denetim Raporunun varlığını yalanladılar,içinde yazılanları inkara kadar vardılar ama, “yok “ diyemediler.Nisan ayın içerisinde açıklanan rapor o kadar ağır gelmişti ki Genel Sekretere; üzüntü ve stresin verdiği durumdan dolayı felç geçirdi uzun bir süre hastanede tedavi altında kaldı.Rappor sonarsı Ankara yollarını aşındıranlar,işi kapatmaya çalışanlar,siyasi torpil peşinde koşanlar hep aynı isimlerdi.VİP araçları ile giden mi istersiniz,Mercedes’in direksiyonuna geçen mi isterseniz hepsi bir aradaydı.Ama Ankara bu konuda “bu rapor sizi de bizi de yakar.Bu topa girmeyin” cevabını alınca birileri arkalarına bakarak dönmek zorunda kaldılar.

Dediğim gibi rapordan çok raporun ortaya çıkarılması rahatsızlık verdi.Ne güzel derinden halledilecekti!Ama olmadı.Yalanlama şeklindeki açıklamanın içinde bile raporun varlığını inkar edemeyen açıklama vardı.Genel Sekreter Alaaddin Uğur’un sosyal medya hesabında yaptığı paylaşım yorumu bile akıl almazdı.Beğenip,yorum yapanlar ise aynı gemide yol alanlar ama gemi su alınca ilk kaçacak olanlardı.Pişmişlik ayrı bir şey tabii ki! Bir defasında makam aracının direksiyonunda gece mesai saati dışında kendisini görerek aradım ve “aracın bu saatte dışarıda ne işi var?”diye sorduğumda “oğluma havuza götürüyorum.Kime,ne?” diyebilmişti?Bende “helal olsun vallahi.Devletin malı deniz nasılsa”demiştim. Ama ben dedim. “Dine, kitaba küfürü Allah affetmez.Adamı çarpar”diye….Neyse….

Derken basına ve kamuoyuna gönderilen açıklamanın metninde bile kendirli ile çelişen,raporu yalanlayan ama varlığını inkar etmeyen satırlar vardı.İl Özel İdaresi’nden ballı kaymaklı,doğrudan teminli ve limitli,üç teklifli iş alanlar öyle bir taşıdı ki sayfalarına bu haberleri; yalakalıkta,çıkarcılıkta (bazı) medyanın yüzünü bir defa daha görmüş olduk.Gazetecilik vasfını kullanarak renkli manşetler atanlar,akçeli işler peşinde oldukları için onlara da saygı duymak lazım.Kabahatinde kimde olduğu raporda da belirtildiği gibi doğrudan temin işlerden belli.

Biz bu kurumda “bir yolsuzluk var” demedik,demiyoruz da!Sadece raporda yer alan satırları aktardık.Adı üzerinde “denetim raporu”.Zaten kurum bu rapordaki sorunları açıklayacı bir cevap verince,denetçilere de mantıklı gelirse eyvallah.Ama zor! Müfettişlerinde gelmesi işlerin içinden çıkılmaz bir hale geldiğini açıkça gösteriyor.

Ateşin bacayı sardığı kurumda ağızları bıçak açmıyor.Bilgisayarlara el konulmuş,sistem üzerinden iz sürmeler başlamış.Erişim yetkileri kısıtlanmış.Bir tuşa dahi bazsanız kimin bastığı artık anlaşılacak hale gelmiş.Tüm bunlar raporun kimden sızmış olabileceğini anlamak için.Bende söyleyeyim hiç uğraşmayın!Rapor İL Özel İdaresinden geldi...(:

Bunlar yaşanırken acaba İl Genel Meclis üyeleri, ne yapıyordu? “Onlar o dönemlerde ağızlarına çalınan bir parmak balla tekne keyfi yapıyordu veya komisyonlardan gelecek harcırahlarını hesaplıyorlardı.”

Tüm bu süreç ile alakalı açıklamayı ise CHP’li İl Genel Meclis Üyesi başkan sıfatıyla Mehmet Geçmiş yapıyordu.Önce benle başlayan,sonrasında Hamza Yasa ile devam eden konuşması ve derken dil sürçmesi ile gazetecileri karıştırarak Murat Savaş’ın yazılarını bizlere mal etmesi şaşkınlık yaratıyordu.O an ne dediğinin farkında olmasa da,sonradan uyarımızla hatasını telafi ederek Murat Savaş’ı hedefine aldığını,bununda nedeninin CHP ile ilgili yazdığı yazılar olduğunu söyleyerek düzeltmesiydi.Açıklamada raporun varlığını kabullenen ancak akçeli işler yapılmadığını ifade eden Geçmiş,galiba rakamlara bakmamış yada işleyişi anlamamış olacak ki; pek üzerinde durmadı raporun.Murat Savaş’ın hedef alarak küçültmeye çalışmıştı.Ve yanlıştı.Denetim raporu hakkında yaptığı açıklamasında alsında çok yazılacak şey var ama ben sadece bir,iki satıra yer vereceğim. Geçmiş şöyle diyor! “Biz, Mart ayında göçmenlerle ilgili bir anlamda taarruza uğradık. Onların her türlü imkânları, Valilik ve İl Özel İdare imkânlarıyla gitti. Bunları acil teminlerle yaptık ve insani görevimizi gösterdik. Ayakkabısından bebek bezine, duşuna, giyeceklerine kadar her türlü imkânları yarattık”doğrudan teminli işleri anlatıyor.Amma farkında değil ki,Sayıştay raporu 2019 yılına ilişkin.Göçmen işi ise 2020 Mart.Onunla ilgili durumunda yanlış varsa bir sonraki denetim raporunda göreceğiz….

İkinci konuda ise Sosyal tesislerimiz var. Haftada 20 kilo domates alıyoruz. Açık ihale mi yapacağız? Peynir alıyoruz. Tabiki doğrudan temin. Aynı malı bir yıl içerisinde 4-5 defa tekrarlıyoruz. Usulsüzlük mü? Doğru, yasaya göre usulsüzlük var. Diyor ki ihale yapacaksın, bir kere doğrudan temin yaptığın zaman aynı yılı bölmeyeceksin. Ama domatesi bir yıllık alamam ki, nerede depolayacağım? Bunun gibi işler.”diyor.Fakat genel ihaleye çıkılmasına rağmen tek bir ihalede bitirilebilecek işlerin eklentileriyle veya doğrudan teminlerle yapıldığından haberi yok herhalde! Kaldı ki; yasa açık.O zaman kanunun değişikliğine gidilmesi lazım.Sen yıllık alım limitlerini belirle ilgili alım için ihaleye çık, tedarikçi firma sana domatesi günlük bile verir.

Bakın mesela il genelinde parke taş döşeme işi var.Bu işi yine ilçelere veya köylere göre bölerek doğrudan temin limitleri ile yapma girişimi var.Yahu kardeşim yapsana genel ihale.Çık milyonlarca liralık genel iş ihalesine, koy şartlarını bakma arkana bir daha.Döşesin alan firma taşı.Ama olmaz.Doğrudan teminle,istediğine istediğin işi verebilirsin.

Şimdi gelelim sayın Valimiz Ekrem Canalp’e.Edirne’ye ilk geldiği günkü performansı maalesef yok.Çünkü tanıdı Edirne’yi.Kolay gibi görünen aslında zor bir İl Edirne.Tüm köyleri gezdi,sorunları dinledi,not aldırdı.Basit sorunların yıllarca ötelenmesine sinir oldu ve talimatıyla uyuyan özel idareyi uyandırmaya çalıştı.Sahaya saldı.İşler hızlıydı,sorunlar çözülüyordu ama çözülen sorunlar bu sorunları da beraberinde getiriyordu.Ve Sayıştay tespitini yapıyordu haklı olarak.Hatalar,hatalar,hatalar….Aslında Vali Canalp bu işin kitabının yazıldığı yerden geliyordu.Ona yanlış yapmak,yada yanlışa imza attırmak mümkün değildi.Ama işleyen sistemde bunlar oluyordu.Ve rapor sonrası yer değişiklikleri başladı.Muhasebe,İnsan Kaynakları,bilgi işlem ver dahası.Derken müfettişler şu anda İl Özel İdaresindeler.

Sayın Valim! Biz Edirne’ye çivi çakan adamın yanındayız.Ama tüyü bitmemiş yetimin hakkını yiyen adamlarında karşısındayız.Siz bu sorunlarla uğraşırken sizin bürokratlarınız keyif çatıyorsa biz buna da karşıyız.Geceleri makam arabalarını babalarının malı gibi kullananlar,devletin imkanlarını kendileri için harcayanlar olduğu sürece biz yazmaya devam edeceğiz.Size aktarılanlar,hakkımızda yapılan yargısız infazların hepsi bizden olan korkularından.Ama ben hep söyledim.Bize koyduğunuz yasağı keşke başkalarınada koysanız ve uygulasanız!Yinede canınız sağ olsun.Konuşmak istemiştik sizlerle ama bizi size tü-kaka gösterdiler…

Ha bu arada…Biz bunları yazıyoruz diye işleri bozulanlar.Size de bir çift lafım var! Elbet bu devran dönecek.O aldığınız güç bitecek ve ilahi adalet tecelli edecek….Daha yazacak çok ama çok şey var ama,şimdilik kalın sağlıcakla…Siz susturmaya biz yazmaya devam edeceğiz…

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.