banner78
banner12

15 Nisan Cumartesi günü ve gecesi CHP Genel Başkanı ve 13.Cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu'nun Kırcaali programına katıldık ve gazeteci olarak kendisini bölgeye iyi bilen ve halkının iyi tanıyan biri olarak takip ettik.
İlk durak Bulgaristan'da totoliter rejimin baskıları sonrası ilk direnişin başladığı ve ilk şehidin yani 17 aylık Türkan Feyzullah Bebeğin vurulduğu ve kabrinin bulunduğu yere geldik. Bir hayli kalabalık gözüme çarptı ama bu kalabalık buranın halkından ziyade etrafında gelen ve sürekli kendisi ile olan partililerinden başkası değildi. Bura insanı Atatürkçüdür. Bura insanı Türkiye sevdalısıdır. Yani kısacası Türkiye'den gelen bir devlet büyüğüne fazla ilgilidir. Lakin Türkan bebeğin kabri ziyareti esnası ve sonrası bölge insanının olan ilgisi yok denecek kadar azdı.Bununda belli sebepleri var elbette. Bunlardan ilerleyen satırlarda söz edeceğim. Kabir ziyareti ve ardından Türkan bebek adını yaptırılan anıt çeşme ziyareti gerçekleşti. Buraya belli bir mesafeyi yaya olarak gelen Kılıçdaroğlu ve beraberindekiker köy ahalisi ike fazla bir arada olamadı yada oldurtulamadı. Derken program dahilinde Yedi Kızlar camine geçikdi ve tarihi camide bir ziyaret gerçekleşti. Daha sonra ise Mestanlı kasabasına geçilerek burada Naim Süleymanoğlu heykeli ziyaret edilerek hatıra fotoğrafı çekildi.Burada ilgi azdı diyemeyiz. İlgi fazlaydı ve coşkuluydu. Yaya olarak Mestanlı şehitleri anıtına geçildi. Şehitler için okunan duaların sonrasında çiçekler bırakıldı. Mestanlı'da halkla teması pek olmadı diyebiliriz.Yaklaşmak, yakınlaşmak isteyenler oldu ama yaklaştırılmadılar.
İftar saatine kadar Mestanlı'da kalınsa da bir salonda partiliker ve belediye başkanları ile bir sohbet yapıldı. Yani körler sağırlar birbirini ağırladı. Kılıçdaroğlu'na Ankara'da ulaşamayanlar soluğu burada almıştı. Adamın ziyaretine bile engel oldular.
İftar saati yaklaşınca Kırcaali merkeze hareket edildi. Genel başkan Kırcaali belediyesi önünden yaya olarak alana geldi. 2 bin kişi için hazırlanan sofra yetmemiş sayı 300-500 ilave ile arttırılmak istenmiş ama 5 bin kişi alana gelince (ki bu orada düzenlenen konserlerde bile bu sayıya ulaşılmamıştır) yoğun bir kalabalıkla karşılaşıldı. Kılıçdaroğlu'nu halktan soyutlayan, ızaklaştıran bir anlayış burada da devredeydi. Partililer ve dahası tam anlamıyla adamı halkın yanından değil karşısından geçirdiler ve sadece el sallamasıyla yetindirdiler. Koca cadde hınca hıç dolu ve ayakta kalan bekleyen binlerce insan. Her biri sadece Kılıçdaroğlu'nu yakından görme derdindeydiler ve onunla yetindiler.
Kalabalığın iki nedeni vardı. Birisi kısa adı HÖH olan ve Bulgaristan'da çoğunluğunu Türklerin ve azınlığın oluşturduğu parti Hak ve Özgürlük Hareketi Genel Başkanı Mustafa Karadayı'nın olması, bir diğeri ise CHP Genel Başkanı ve 13. Cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu'nun alanda olması. Bulgaristan geçtiğimiz hafta genel seçimlerden çıktı ve liderlerini görmek için parti destekçileri o alana gelmişti. Buda çok normaldı. Kılıçdaroğlu'da gelince beklenen  ve daha fazlası olan bir kabalığın alanda olduğu görüldü.
İftar yapıldı ve konuşmaların ardından Kılıçdaroğlu alandan ayrıldı. Şimdi burada bir kaç konuya değinmeden geçemeyeceğim. Her şeyden önce geçmiş yıllarda yapılan seçimlerde AK Parti burada seçimlere müdahil olmuş, HÖH'ün devrik genel başkanına bir parti kurdurulmuş adınada DOST denilmişti. O dönemde hatanın en büyüğü yapılmıştı. Hatta HÖH genel başkanı Karadayı başta olmak üzere partinin önde gelen bir çok belediye başkanı Türkiye'ye giriş yasaklısı olmuştu. O esnada HÖH'e geçmilte olduğu gibi dünde bugünde sahip çıkan CHP olmuştu.CHP ike diyaloğunu arttıran HÖH buzların erimesi ike AKP'ye yaklaşmış akıl almaz bir yakınlaşma olmuştu. Yasaklar kalkmış, yasak uygulanan kişiler baştacı yapılmıştı. HÖH ne yardan ne serden vazgeçmemek adına Türkiye siyasetinde dengeli bir davranış kurmak istesede AKP onları kendilerine yakın tutmak istemişti ve başardıda. Lakin o yıllarda DOST partisi kurulmayıp,insanlar bölünmeseydi bugün Bulgaristan 2 yıl içinde 5. Defa seçime gitmez 240 sandalyeli parlamentoda en az 50 veya 60 vekille iktidar ortağı olur hükümeti kurma görevini bile alırdı. Şu an ise sayımız 36.
Gelelim CHP'ye. Hep HÖH'ün yanındaydı. AK Parti ile de arası açık olan CHP bu noktada Atatürkçü çizgide olan HÖH'ün her adımını yakından izledi ve hep destek oldu. İlişkilerini hiç bozmadı.İlte bu yüzden HÖH-CHP yakınlaşması bugün değil düne ve ortak bağlara  dayalıdır.
Kılıçdaroğlu'na ikgiye gelecek olursak bence fazlaydı ama insanları kırdılar, üzdüler ve boyunlarını büktüler. Göstertmediler.Etten örülen duvarla erişimi resmen engellediler. Burada insabların araçlarında Mustafa Kemal Atatürk adı ve onun imzası her daim vardır. Evlerinde Atatğrk resmi ve Türk bayrağı her zaman asılıdır.
Kılıçdaroğlu'nun insandan soyutlamaya çalışan etrafındaki korumalar ve yalaka tayfası burada aslına bakarsanız Kılıçdaroğlu'na ciddi zarar verdiler. Fotoğraf çekilmek isteyenlerin bir kısmı çekilebildi ama çok sayıda insan merakını gidermek istese de oluşturulan etten duvarı aşamadı. Kılıçdaroğlu'nun insanların arasına sokmaktan ziyade insanlardan uzak noktalardan geçirmeyi tercih ettiler. Kurulan İftar sofrasında sadece kaldırımın kenarında yürüyen Kılıçdaroğlu aslına bakarsanız benim düşüncem sofraların ortasından yürümesiydi ve karşı kaldırımdakilere, ortada oturanlara her birine göz temasını sağlamalıydı.
Edirne'den kopup gelenler, Bursa'dan doluşup gelenler hepsi siyasi emelleri için Kılıçdaroğlu'nun halkla olan ilgi ve sevgisini engellemiş oldular.
Ha şimdi bana soracak olursanız "bunu şimdi neden yazdın"diye?
Ben bu bölgede çok iyi bilinen tanınan ve buradaki insanları çok iyi tanıyan birisiyim. Bu yüzden genel başkanın ziyareti sonrasında buradaki insanlarla istişare ettim ve edindiğim izlenimleri sadece sizlerle paylaştım. Arada kendi düşüncelerimizde katarak tabii ki.Herkesin ağzında da şu var! "Evet genel başkanı çok seviyoruz ama altılı masanın 7.ayağının bu partiye veya altılı masaya yakın olması bizleri derinden üzüyor ve düşündürüyor." Açıkçası biraz temkinli izlemeleri de kulaklarımdan hiç gitmiyor. Çünkü buradaki insanlar Atatürkçü,Türk milliyetçisi ve Cumhuriyet değerlerine sıkı sıkıya bağlı, ana vatanına da sevdalı insanlardır. Bilmem anlatabildim mi???

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.