Yağlı güreşlerde güreşçilere tempo vermek ve güreşe olan ilgiyi çekmek için güreş sahasında 46 kişilik kadrosu ile yerini alan ekip açılış etkinliklerinde de boy gösterdi.
20 davul 20 zurnacı tarafından oluşturulan ekipte bu yıl 46 kişi görev yapıyor.Geleneksel üniformalarını giyerek Edirne cadde ve sokaklarını dolaşan ekip Yağlı Güreşlere halkı davet etmek için Kırkpınar marşı başta olmak üzere çok sayıda eseride seslendirerek kentte ayrı bir hava esmesine neden oluyor.
Güreşlerin öncesinde kentte dolaşan ve yağlı güreşlerin başlaması ile davul ve zurnasını sadece güreşçiler için çalan davul zurna ekibinde 3 kuşağın bir arada olması ise davul ve zurna ekibine ayrı bir hava katıyor.Yüzyıllardan beri devam eden yağlı güreşlerin tamamlayıcısı davul-zurnacılarda meslek babadan oğula geçiyor. Büyüklerinden mesleğin inceliklerini öğrenen genç çalgıcılar kendilerini kanıtladıktan sonra er meydanına alınıyor. Yıllar içerisinde deneyim kazanan davul-zurnacılar, zaman içerisinde yaşı ilerleyen büyüklerinin yerini alarak bu geleneği devam ettiriyor. Yağlı Güreşlerin başlamasıyla birlikte er meydanında yerini alan davulcular, pehlivanların performansına göre tempoyu artırıyor.
Pehlivanlara ve seyircilere güreşin yanında davul-zurna ziyafeti sunan ekipte üç nesil bir arada yer alıyor. Oğlu ve torunu ile birlikte davul zurna çalan Kırkpınar Müzisyenleri Derneği Başkanı ve ekibin şefi olarak görev yapan Fahrettin Zurnacı, her yıl olduğu gibi bu yıl da disiplinli bir şekilde en iyisini yapmaya çalışacaklarını söyledi.
Kardeşleri ve torunlarıyla bir arada çalıştıklarını anlatan Zurnacı, "Bu yıl 46 kişiyiz. Güreşin başladığı yıllardan beri; dedemin babası dahi bu işi yapmış. Bu işi onlardan sonra biz devam ettiriyoruz. Davul ve zurna performansıyla güreşçilerimizi ve seyircimizi coşturuyoruz. Kırkpınar'ın tamamlayıcı unsuruyuz. Pehlivanlar olmazsa biz olmayız, biz olmazsak onlar olmaz." dedi.
İkinci kuşak olarak görev yapan Fahrettin Zurnacı'nın oğlu Hayati Zurnacı da Kırkpınar'ın kendi kültür ve geleneği olduğunu belirtti. Zurnacı, "Bu yıl 652.si düzenleniyor. Mutluyuz heyecanlıyız ve coşkuluyuz. Hepimiz birlikte yıllardan beri birlikte çalışıyor, Edirne'mizi tanıtıyoruz." diye konuştu.
Öte yandan 652 yıldır devam eden ve UNESCO tarafından insanlığın somut olmayan Dünya Kültür Mirası listesinde yerini alan Kırkpınar’lara beste yapan emekli öğretmen ve gazeteci yazar Beyazıt Sansı’da böylesi önemli bir geleneğin son yıllarda kendi bestelediği bir marşla anılmasının ayrı bir gurur olduğunu söyledi.Beyazıt Sansı “ Türk yağlı güreş tarihine cenab-ı Allah bana bir eser yazmayı nasip etti.Uzun yılların birikimidir bu müzik.İnsanlar benim sevincimi ve gururumu gözlerimin içine bakarak paylaşıyorlar.Hayatımın bestesini yaptığımı düşünüyorum”dedi.
Kırkpınar yağlı güreşlerinin resmi marşı olarak Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından tescili yapılan, söz, müzik ve bestesi Beyazıt Sansı’ya ait olan davul zurna ekibi ile belediye bandosu tarafından da sürekli olarak çalınan marş son dört yıldan buyana güreşle özdeşlemiş durumda.