Edirne Emniyet Müdürlüğüne bağlı Asayiş Şube müdürlüğü ekipleri 8 yıldan buyana aydınlatılamayan dosya üzerindeki titiz çalışmalarını sürdürüyor.
2005 yılında kayıtlara kayıp kız çocuğu olarak geçen, ancak aradan geçen 8 yılın sonunda sevgilisinin itirafı ile ortaya çıkan kayıp kız olayının aslında bir cinayet olduğu ve iki kişinin olayı organize bir şekilde yaptığı anlaşıldı.
2005 yılında Edirne Kız Meslek Lisesi öğrencisi olarak öğrenimini gören ve erkek arkadaşı ile birlikte dolaşmak üzere Meriç nehri kenarına gelen 1989 doğumlu Ebru Koç’un aslında bir cinayete kurban gittiği anlaşıldı.Olayı derinlemesine inceleyen Asayiş Şube müdürlüğü Cinayet Büro amirliği üzerinden 8 yıl geçen olayın maktulü Ebru Koç’un cesedini aramak için dün Meriç nehrinde belirtilen yerde soğuk havaya rağmen yaklaşık bir saat arama yaptı.
Bugün ise aynı ekip cinayetin işlenildiği belirtilen yerdeki tarlalık alanda Tugay Komutanlığından alınan ve hassas tarayıcısı olan bir detektörle yaklaşık 10 dönümlük bir alanda olayda kullanıldığı iddia edilen tabancaya ait 7.65 mm çapında çekirdek aradılar.
Yapılan tüm aramalara rağmen olay mahallinde bulunamayan tabanca mermisi için “aradan 8 yıl geçmiş.Tarlalık alanda değişiklikler olmuş.Şahıslar olay mahallini çok net hatırlayamıyor”diyerek aramaya son verdiler.
Samanlıkta iğne ararcasına çalışan ekipler suçlamaları kabul etmeyen ve tutuklanarak cezaevine konulan Çiftçi Malları Koruma Müdürlüğünde görevli baş bekçi F.K. için adeta delil avına çıktılar.
2005 yılında suya ayaklarına bağlanan taşla birlikte atılan Ebru Koç’un cesedini ve bahse konu taşı yapılan aramalara rağmen bulamayan ekipler bugün Ebru Koç’un babası,annesi ve ablasından kan örnekleri alarak o yıllarda bulunan kayıp cesetlerden alınan örneklerle karşılaştırma yapmak için çalışma başlattılar.Öte yandan Cumhuriyet Savcılığı Meriç nehrine atılan cesedin araştırılması içinde Yunanistan makamlarına yazı yazarak o tarihlerde bulunan cesetlerin DNA laranın karşılaştırılmasını istedi.