Trakya Üniversitesi (TÜ) Fen Fakültesi Biyoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. Yılmaz Çamlıtepe, masallarda yaz boyu saz çalıp kışın karıncaya muhtaç olarak tasvir edilen ve tembelliğin simgesi olarak gösterilen cırcır böceğinin birkaç ay ömrü olduğunu ve yaz sonu çiftleştikten sonra kış aylarını göremeden öldüğünü belirtti. Prof. Dr. Çamlıtepe, yaptığı açıklamada, cırcır böceklerinin sanıldığı gibi tembel değil aksine çalışkan hayvanlar olduğunu söyledi. Cırcır böceklerinin çalışırken bireysel hareket ettiklerini, bu nedenle insanların bu hayvanları çalışırken pek göremediğini ifade eden Çamlıtepe, şöyle konuştu: ''Burada görsel algı yanılması var. Karınca gidiyor besin topluyor, çalışıyor, taşıyor. İnsanlar hep karıncaları çalışırken görüyor. Sürüler halinde oldukları için insanların daha fazla dikkatini çekiyor. Fakat cırcır böceğini göremiyorlar. Çünkü cırcır böceği bireysel hareket ediyor. Onlarda besin topluyor, çalışıyor, yavrularını dünyaya getiriyor. Ama bunları yaparken onları göremiyoruz. Cırcır böceğini ses çıkartırken dinlediğimiz için masallardaki gibi sürekli 'saz' çaldığını düşünüyoruz. Cırcır böcekleri görsel algı yanılması nedeniyle hep tembel hayvanlar olarak bilinmiş, aslında öyle değil'' dedi. Prof. Dr. Çamlıtepe, cırcır böceklerinin ömürünün birkaç ay olduğunu, yaz sonu çiftleştikten sonra kış aylarını göremeden öldüğünü bildirdi. Fransız yazar Lafontane'nin klasikleşen ''Ağustos Böceği ile Karınca'' masalında karınca yaz boyunca durmadan çalışan, cırcır böceğ ise sürekli saz çalıp, şarkı söyleyen tembel bir hayvan olarak betimlenir. Bütün öğrencilerin eğitim hayatlarının ilk yıllarında okullarda mutlaka karşılaştıkları masalda, karınca çalışkanlığın, cırcır böceği ise tembelliğin simgesidir