Vahim bir durum!
Vahim bir durum!
Edirne Haberci EditorArkadaşım Ümit Özel’in haberini Hudut Gazetesinde okuduğumda Üniversitenin başka işi kalmamış bu işlerle uğraşıyor diyecektim ama hakikaten kalmadığını bildiğim ve bütün çarkının bu işler üzerine kurulu olduğunu öğrendiğ
Arkadaşım Ümit Özel’in haberini Hudut Gazetesinde okuduğumda
Üniversitenin başka işi kalmamış bu işlerle uğraşıyor diyecektim ama hakikaten
kalmadığını bildiğim ve bütün çarkının bu işler üzerine kurulu olduğunu
öğrendiğim için bir şey diyemiyorum.
Koskoca üniversite bütün işi gücü bıraktı, AVM için kolları
sıvadı demek ki. Edirne ekonomisine sağladığı katkıların kokusunu almış olacak
ki sayın üniversite idarecileri son dönemimizde iyi bir yatırım yapma kararı
aldı herhalde.
Eğer dikkatli bakarsanız bugüne kadar Üniversitenin gerek
akademik kariyerinde gerekse idari kariyerinde bir halt olmadığını
göreceksiniz. Herkesi koltuk korkusu sarmış, rektörün etrafında fırdöndü gibi
oluvermişler bu kısa zaman sürecinde.Bilim adamı yada ilim adamı statüsünde
kimse bir arpa boyu yol alamamış.Sözüm ona her geçen gün araştırma görevlisi
adı altında personel alımları ve kıyaklar hat safhada.Ama icraat yok!İhalelere
ise diyecek hiçbir sözüm yok.Çünkü kimin ne yaptığını cümle alem biliyor ama
bir tane baba yiğit yok bu işi karıştıracak.
Şimdi üniversite ahalisi boş işlerle uğraşırken bana en çok
koyan koskoca hastanenin göz göre göre yok olması ve sözde borç batağında
olduğu gerekçesi ile eriyip gitmesi ve devlet eline teslim edilmesi.
Düşünsenize koskoca bir şirket ve bu şirketin batışı.Hemde
ne batış. Hastane herkesin umut kapısı olmuşken şimdi tam tersine bir tablo var
ve hastane artık herkesin ölüm kapısı olmuş. Bildiğimiz gördüğümüz bazı şeyleri
kaleme alsak da bilmediğimiz ve görmediğimiz o kadar çok şey var ki.
Affedersiniz ama pisliklerini resmen sifonu çekip gönderir gibi gönderiyorlar.
1200-1500 yatak kapasiteli hastanenin şu an 500-600 yatak
kapasiteli olmasının tek müsebbibi hastane yönetimi ve üst idaresi ile değerli
Rektörüdür. İçini mikrop bağlamış, doktor diye çoluk çocuğun yani stajyer
öğrencilerin eline atılmış hastalar ve dahası.
Her şeyi bir yana bıraktım, ambulansı bile olmayan bir
hastaneden ne beklersiniz. Hemde Trakya’nın yani Baklanların en büyük hastanesinden.
Anjiyografi makinesi arızalımıdır yoksa bir sorundan ötürü mü kullanılmaz bilinmez,
hastalar Çorlu ve çevre illere kasıtlı olarak sevk ediliyor yani kapısını
kapasitesi ve adı gereği her türlü hastaya açması gereken hastane tam tersini
yapıyor ve hastaları sevk edip duruyor. Bunun kısacası ne haliniz varsa görün
demek!
Sen şimdide kalkmış alış veriş merkezi yapmanın peşinde
koşuyorsun. Hastane işlerinde para yoksa sat kurtul da tam olsun.Eğitim öğretim
camiasının olduğu bir yerin etrafını tel örgü ve çitlerle çevirerek küçük bir
Cumhuriyet yaratmanın ve üniversiteyi Edirne’den soyutlamanın mantığını anlamış
değilim.
Kimse size bugüne kadar nasıl yaparsınız, nasıl olur diye
sormadığı için kendi çiftliğinizde at koşturuyorsunuz.Ama artık bundan böyle gözler
üniversitenin üzerinde.Biz ise içinde.Bakalım başka neler var araştırıp
öğrenelim ve yazalım….
Yorumlar