Deniz balıklarının avlanması ve belli ölçülerde olması konusunda getirilen kısıtlamalara kimsenin uymadığı ve denetimini yapmadığı görüldü.
İlgili bakanlık tarafından Aşırı avlanma, yasadışı avlanma, tahrip edici avlanma yöntemleri (dip trolü, akıntı ağları, devasa gırgır tekneleri gibi), kirlilik, iklim değişikliği, kıyısal tahribat gibi diğer tehditlerin bir araya getirdiği sıkıntılardan kaynaklanan balık neslinin azalması sonrasında harekete geçen yetkililer ve Grennpeace üyeleri “senin ki kaç santim diyerek başlattıkları” mücadelede başarıya ulaşacaklarını beklerlerken tam anlamıyla hüsran ile karşı karşıya kaldılar.
Karadeniz ve Marmara denizi başta olmak üzere çeşitli denizlerde avlanan balıkçılar tarafından Edirne’de ki balık tezgahlarına getirilen bazı balık çeşitlerinin avlanma boyunun standartların altında olması ve bu konuda kimsenin denetim yapmaması açık bir başı boşluk göstergesi olarak karşımıza çıktı.
Çevre örgütleri tarafından yavru balık alınmaması ve tüketilmemesi konusunda her ne kadar mesajlar verilse de tezgahlarda balıkların satışını yapıldığı ve vatandaşlar tarafından da tüketildiği görüldü.
Edirne Balıkpazarı caddesinde bulunan balıkçıların raflarını süsleyen Lüfer balığının av boyunun 20-25 cm üzerinde olması gerektiği yasalarla açıkça belirtilirken bunun dikkate alınmadığı ve tezgahlarda lüfer başlığının 20 cm den küçük olarak satıldığı görüldü.