Trakya Üniversitesi Sağlık Uygulama ve Araştırma Merkezi Tıbbi Genetik Ana Bilim Dalı Başkanı Yard. Doç Dr. Hakan Gürkan düzenlediği basın toplantısında kanser hastalığı ile ilgili önemli açıklamalarda bulundu. Trakya Üniversitesinin yeni Genetik Laboratuarı hakkında da bilgiler veren Gürkan gen çalışmaları sayesinde hastalıkların sebepleri ile ilgili önemli yol aldıklarını kaydetti.
Sağlık Bakanlığı onaylı ve ruhsatlı bölgedeki tek merkez olma özeliğini elinde bulunduran merkezin çalışmaları hakkında bilgi veren Tıbbi Genetik Ana Bilim Dalı Başkanı Yrd. Doç Dr. Hakan Gürkan yapılan çalışmaların sonunda laboratuarın tam anlamıyla devreye gireceğini böylelikle İzmir, İstanbul gibi illerde bulunan merkezlerle eş değerde bir merkezin faaliyete geçeceğini kaydetti.
İnsanların gen haritalarının belirlenmesi ile yapıla teşhis ve tespitlerde bir çok hastalığın genetik olup olmadığı yönünde önemli yol aldıklarını belirten Yrd. Doç Dr. Hakan Gürkan özelikle kanser hastalığı konusunda hastanın hangi ilacı kullanacağı, ne kadar kullanacağı ve hatta kişinin yaşam süresi gibi önemli konuları da önceden belirleyebildiklerini söyledi.
Ülkemizde bazı hastalıkların genler sayesinde kuşaktan kuşa geçebildiğini, özelikle akraba evliliği gibi Doğu illerinde sıklıkla görülen bu durumun genetik hastalıkları tetiklediğini gördüklerini kaydetti.
Türkiye’de akraba evliliği oranın yüzde 24 seviyelerinde olduğunu ifade eden Yrd.Doç.Hakan Gürkan; “Türkiye’deki popülasyonun dörtte biri akraba evliliği yapıyor.Akraba evlilikleri toplumda genetik hastalıkların sık görülmesine neden oluyor.Kadın ve erkek genetik olarak bazı hastalıkları taşıyabiliyor.İnsanlarda 3 milyar 200 bin harften oluşan bir gen haritası bulunuyor ve insanları birbirinden ayıran bin harfte bir oluşan gen bu farkın oluşmasına neden oluyor. Genetikçiler için Türkiye bu anlamda derya deniz, çünkü bizde akraba evliliği çok. Avrupa ve Güney ülkelerdeki popülasyona göre bizim ülkemizde bazı genetik hastalıkları daha sık görüyoruz. Dolayısıyla hem bilimsel çalışma yapmak anlamıyla, hem de hastalıkları görmek anlamında genetik araştırmacılar Türkiye'de daha şanslı"dedi.
Yüzyılın illet hastalıklarından biri olan ancak tedavinin yanında teşhis ve tanı konularında bu hastalıkla ilgili mücadelede önemli bir yol aldıkların belirten Gürkan,Hastalıkların tedavisi ve oluşumu konusunda ciddi yol alabileceklerini ancak bazı noktalarda her şeyin istenildiği düzeyde gitmediğini ifade ederek “Kanser ilacı ile ilgili bir aşı geliştirildi ve kullanılmaya başlandı.O kadar çok bilimsel çalışma yapılıyor ki; kısa bir süre içinde bu işin hallolacağını düşünüyorum.Kanser ilaçları çok pahalı ilaçlar ve bu bir pasta.Bir şekilde kanseri aşı veya gen terapisi ile tedavi ederseniz,ilaç firmaları buna izin verir mi?Türkiye’de sadece ilaçla ilgili yapılan bio eşdeğerlilik. Kayseri Erciyes Üniversitesinde ki araştırma merkezinde Avrupa’da üretilen bir ilacın Türkiye’de üretilen muadili, eş değer mi aynı etkiyi gösteriyor mu? Bu araştırılıyor.Türkiye’de aşı veya ilaç üretimi ile ilgili hiçbir yatırım yok.Amerika’da bu işleri devlet kısmen finanse ediyor ama şahıs şirketleride bu işi finanse ediyor.Maalesef Türkiye’de bu işlere yatırım yapacak kimse yok”dedi.
Trakya Üniversitesi Sağlık Uygulama ve Araştırma Merkezi Tıbbi Genetik laboratuarının 3 milyon dolar maliyetinde olduğunu ifade eden Yrd.Doç.Dr. Gürkan böylsi önemli bölümlerde en büyük sıkıntının uzman kadrolar olduğunu ifade ederek üniversitelerin şu an için bilim üreten üniversiteler olmadığını,bununda en büyük sebebinin Üniversitelerin devlet hastaneleri ile yarışan bir hale getirilmek istenmesinden kaynaklandığını ifade etti.Gürkan “Üniversitelerin görevi bilim üretmekti.Artık içinde bulunduğumuz siyasi durum üniversiteleri devlet hastaneleri yarışır hale getirmeye çalışıyor.Siz devlet hastanesi ile yarışırsanız bilim üretemezsiniz.Eğer bilim üretemezsiniz ortaya sorunlar çıkar.Bugün performans sitemi var.Ne kadar çok hasta bakarsanız o kadar daha fazla ek ödeme alıyorsunuz.İnsanlarda ek ödeme almak için daha fazla rutin yapıyorlar.Rutin yaptığınız zaman bilimsel araştırmalara vakit ayıramıyorsunuz.Asistanlar eğitilmek için hastaneye geliyorlar uzman olmak için geliyorlar.fakat sürekli çalıştırıyorlar ve eğitim için vakit bulamıyorlar.Asistan alımı söz konusu değil.Sağlık Bakanlığı şu an uzman ihtiyacına göre asistan alıyor.yani bakanlığın söylemleri ile biraz tezatlık oluşuyor”dedi.
Öte yandan Trakya Üniversitesi Sağlık Uygulama ve Araştırma Merkezi Tıbbi Genetik Ana Bilim Dalı öğretim üyesi Yrd.Doç.Dr.Hilmi Tozkır ise gen çalışmaları hakkında bilgi verdi.