banner78
banner25

Bu etin kilosu 450 dolar!

Edirne’de hizmete açılacak yeni bir işletmenin tanıtımı yapıldı.

Amerika’da 450 dolar, Türkiye’de ise kilogramı 80-100 TL arasında satılan ve dananın sırt kısmından elde edilerek 30 güne varan bekleme süresi sonrasında müşteriye sunulan et, Edirne’de yeni açılacak olan bir işletme sayesinde Edirnelilerin damak zevkine sunulacak.

Şükrüpaşa mahallesi İl jandarma Komutanlığı karşısında bulunan alanda bir süre önce yapılan İnci Öğrenci evlerinin alt kısmında faaliyet gösteren ve adı “Newyork Steak and Burger House” olan işletmede satışa sunulacak olan et için şimdiden çok sayıda vatandaş satışın yapılacağı günü merakla beklemeye başladı.

Edirne’nin tabildot yemek konusunda önde gelen isimlerinde olan Cavit Alamut ve iş adamı Cengiz İsrafil’in ortaklığı ile açılacak olan iş yerinde Amerika’da çığır açan ve kısa sürede tüm dünya’da nam salan bilinen adı ile hamburger, bundan böyle çok farklı bir lezzetle karşımıza çıkıyor.

18 milyon TL tutarındaki yatırımı ile dikkat çeken bu özel restoranda sığır eti müşterilerin önüne bildik yöntemlerin aksine çok özel bir metodla getiriliyor.Etin özel bir et olması için bölge hayvanının tüm bu özeliklerini barındırdığını belirten iş adamı Cengiz İsrafil Amerika’da dahi böyle bir etin olmadığına dikkat çekerek Trakya hayvanının bu konuda öncü olduğunun vurgusunu yaptı.

11 Ocak günü Sağlık Bakanı Dr.Mehmet Müezzinoğlu tarafından açılışının yapılması beklenilen iş yeri için önceden gazetecilere tanıtım toplantısı düzenleyen Alamut ve İsrafil etin incelikleri konusunda önemli bilgiler verdiler. Restoran hakkında teknik bilgiler veren Cavit Alamut, restoranın ismini kendilerinin bulduğunu, yabancı bir restoran zinciri olmadığını vurguladı. Alamut konuşmasında bu ilk mekanın, gelecekte açacakları restoran zincirlerinin de ilk halkası olacağının sinyallerini verdi. Mutfaklarında işlenecek etlerin kasaptaki etler gibi olmadığını tamamen farklı bir konseptte işlenip servise sunulacağını anlatan Cavit Alamut “18 milyon TL'nin üzerinde yatırım yapılan ve halen bu yatırımların devam ettiği bir mekan burası. 1318 metrekare alana kurulu. Bu marka bizim kendimizin bulduğu bir isim. Yani yabancı bir restoran zinciri değil. Ama biz bu kendi markamızı Türkiye'de çeşitli yerlerde daha açmayı planlıyoruz. Kısacası buna zincirin birinci halkası diyebiliriz”şeklinde konuştu.

Et hakkında bilinenin aksine bilinmeyen bazı özelikleri anlatan İsrafil “Öncelikle bizim burada işlediğimiz et, normal kasaptaki et değil. Kasap mesela yağlı et istemez. Çünkü herkes gidip yağsız et alır, kıymalık için. Dolayısıyla kasaplardaki et gibi değil bizim etimiz”dedi ve 27 yıl Amerika'da babasıyla birlikte restoran işlettiklerini söyleyerek “cebimizde sadece 300 dolar para ile Amerika’ya gittik.Babam Paşabahçe Şişe Cam Fabrikasının toptan bayisiydi, durumu iyiydi. Beni ve kardeşimi Kolombiya'da okutacaktı. Menderes zamanında 1957 yılında Milli Koruma Kanunu diye bir kanun çıktı. Bu kanundan dolayı battı. Cebimizde 300 Dolarla Kolombiya Üniversitesine gittik ve orayı bitirdik. Babamla birlikte ilk olarak 1963 yılında Newyork'ta lokanta açtık. Okul paramızı o lokanta sayesinde kazandık. Genç yaşta, hem aşçılık yaptım hem okudum. Yani bu işe çok genç yaşta, zorluklarla başladım.”dedi.

“İş yerini neden Edirne’de açtınız?” sorusuna ise “Ben Tarih bölümünde doktorayı bitirdim ama tezimi yapamadım. Fakat Osmanlı Tarihini iyi bilirim. Osmanlı İmparatorluğu Edirne'de kurulmuştur, İstanbul'da değil. İmparatorluk buradan başlamış, İstanbul fethedildiğinde başkent İstanbul'a tanışmıştır. Edirne'yi çok severim, böyle bir fırsat ve finansman ihtiyacı çıkınca ben de uzun bir süre için burayı kiraladım. Bence Edirne Balkanların başkentidir. Fakat İstanbul'un gölgesinde kalıyor. Edirne muhteşem bir şehir aslında.Bu yüzden burasını tercih ettim”dedi.

Bu tür etlerin kilosunun Amerika’da 450 dolardan alıcı bulduğunu anlatan İsrafil “Biz hayvanları kendimiz Marmara Bölgesinden seçiyoruz, çok şanslıyız bu konuda. Canlı olarak seçiyor, mezbahada kestiriyoruz. Sonunda buradaki mutfağımıza getiriyoruz. Etin pistolet dediğimiz kısmı yani etin sırtı ve omurgasının etrafı en değerli yeridir. Onu ayırıyoruz ve özel buzdolabımızda 25-30 gün dinlendiriyoruz. Et bu sürede bazı enzimler sayesinde yumuşuyor, lezzetleniyor ve suyunu kaybedip kuruyor. Bu eti belirli bir derecede nemli ortamda saklıyoruz, burasını söylemeyelim bizim sırrımız olsun. Bunu hijyenik ve doğru yapmazsanız o et çürür. Yani bu kolay ve herkesin yapabileceği bir iş değil. Doğru tabirle, eti dinlendirip, eskitiyoruz, ama o zaman inanılmaz bir lezzet kazanıyor. Bunu becerebilenler kaliteli et satıyor.Mesela bu etin kilosu Amerika'da 450 dolara satılıyor. İstanbul’dan çok sayıda önemli restoran ise bu etin kilosuna 100 TL gibi rakamlar ödüyorlar.300 kg bir hayvandan 30-40 kg kadar et kullanılabilmektedir"dedi.

Cumartesi günü açılışı yapılacak olan  iş yeri lezzeti olduğu kadar mekanı ilede dikkat çekiyor.Etin hamburger çeşidi başta olmak üzere ızgara şeklindeki çeşitlerinin de müşterilerin beğenisine sunulacağını kaydeden Alamut “biz bu konuda farklı bir tat yaratalım istedik ve o bildik alışılagelmiş hamburger tatlarının aksine asıl hamburgeri ve ızgara eti insanlar şimdi yiyecek”dedi.
Öte yandan 1318 metrekare alan üzerine kurulu olan restoranın ise iç dekarasyonu görülmeye değer.

banner148
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.
Avatar
zehra bilgiç 10 yıl önce

hayırlı uğurlu olsun inşaallah kazancınız bereketli ve bol olsun

banner30