Balbay “Başbakan bütün dünyayı arkasın alarak iktidara geldi şimdi bütün dünyayı karşısına alarak gidiyor.”

 Balbay “Başbakan bütün dünyayı arkasın alarak iktidara geldi şimdi bütün dünyayı karşısına alarak gidiyor.”

CHP’liler’in Özgürlüğün sembolü olarak gördüğü CHP İzmir Milletvekili Mustafa Balbay bugün Edirne’ye gelerek CHP’li seçmen ve üyeler ile bir araya geldi.

CHP’li Mustafa Balbay, Edirne ziyaretine Lalezar’da düzenlenen kahvaltıya katılarak başladı. Örgütünün coşkulu karşıladığı Balbay gazetecilerle sohbet etti ve sorularını yanıtladı. Sözlerine “Edirne'yi sevmemek mümkün değil” diyerek başlayan Balbay cezaevi günlerini anlattı.Balbay    “İlk iddianameyi alıp ilk duruma baktıktan sonra çok uzayacak dendi o zaman kendime cezaevi planı yap dedim. Her şeye inat hem beden hem beyin olarak güçlenerek çık. İçeride kaldığım her güne inat onun iki katı gençleş dedim. Benim en sevdiğim sözlerden biri: Disiplin özgürlüktür. Kendime bir düzen kurdum. Şimdi o düzenim yok. Her gün sabah bir saat koşuyordum. Yarım saat kültür fizik, her gün bir buçuk saat gazete okuma, ve haftada bin sayfa kitap okuma gibi bir düzen kurmuştum. Ve yemeklerde de kantinle konuşuyorsun arada bir oradan dilekçeyle taleplerde bulunuyorsun. Her istediğinizi kabul etmiyorlar ama limonu portakal gibi yemesini öğrendim. Haftada bir kilo kuru soğan tüketiyordum. Haftada iki dal maydanoz, iki demet marul, iki demet nane tüketiyordum. İyi gençleştiriyor. Kuru soğanı doğrayıp üzerine limon sıkınca bir de maydanoz, doktor sana reçete önerse bundan daha farklı bir şey önermez diye düşünüyorum. Aslında siyasetin içine dalmaktan hayatın ayrıntılarına giremedik”dedi.

            CHP Edirne Belediye Başkan Adayı Recep Gürkan,"Tarım Bakanı kuraklık tehlikesi var diye bir açıklama yaptı. Bu kuraklık tehdidine karşı yine Türkiye'nin kurtarıcısı yine Cumhuriyet Halk Partisi oldu. Sayın genel başkanımız 3 Mart'ta geldi, hava sağanak yağışlıydı. Ardından Başkan Vekilimiz Muharrem İnce geldi kar yağdı bugün de Sayın Balbay geldi yine sağanak yağış var. Başbakan geldi biliyorsunuz kuruttu. CHP bereketiyle geliyor ve yeşertecek yeşil bir ülkemiz olacak ama dolar yeşili değil karıştırmayın" dedi.

            Gazetecilerin,"Ergenekon, Balyoz, Gezi olaylarında bir çok insan mağdur oldu. En fazla mağdur olanlardansınız. Sayın Kılıçdaroğlu, 17 Aralık'tan sonraki konuşmalarında neden hiç Ergenekon, Balyoz, cezaevinde yatanlar, orduya kurulan kumpaslar, size kurulan kumpaslardan bir tek kelime bahsetmiyor? Acaba söylendiği gibi cemaate mi yaklaştı CHP? 30 Mart'ta CHP istediği hedefi yakalayamazsa CHP içinde bir liderlik savaşı olacak mı?"” sorusuna şu yanıtı verdi:

            “Önce bugün Cumhuriyet Gazetesi'nin sağ alt köşesindeki yazının başlığı belki size "Ve Hukuk ÖYM Yargıçlarına da Gerekti" Ben hem Ergenekon davasında hem de özel yetkili davalarda tüm yargıçların bilindiği gibi görev yerleri değişti. Şimdi onlar hukuka muhtaç hale geldi. Şu anda özel yetkili mahkemelerin yargıçları yani ÖYM yargıçları Ergenekon dahil hukuka muhtaç hale gelmiştir. 5 Ağustos 2013 günü 6 hakim yan yana durdular bizim kararı okudular. Şimdi o 6 hakim 6 ayrı yere gönderildi. Kütahya, Kocaeli, Kayseri, Sakarya, Zonguldak ve Trabzon'a gönderildi. Benim işim isimlerle, kişilerle değil, olaylarla davalarla benim asıl mücadelem. Bunu her fırsatta dile getiriyorum. Bunu şu nedenle dile getiriyorum; cezaevinden çıktığımda hatırlarsanız "Ben içeride en çok ne kin ne nefret en çok gelecek biriktirdim. Geçmişin üzerine sünger çekemeyiz ama intikamla da bakamayız" dedim.  Ben hala o noktadayım. Ama gerçekten o hukuksuzlukların hesabı sorulmalı, ve o hukuksuzlukların hesabının sorulacağı süreç bence başladı. Hani gün gelecek devran dönecek deniyor ya, ben de gün geliyor devran dönüyor diyorum”şeklinde konuştu.

Bir gazetecinin iktidar ile cemaatin koltuk hırsı sizlerin beş yılına mal oldu mu? Sorusuna ise Balbay “ Bu Süreçte sorumlu kimdir derseniz ülkeyi yönetendir. Direksiyondaki kişi malum bana hata yaptırdı diyemez. Asıl olan bu ülkeyi yöneten sorumludur. bu ülkeyi yöneten 10 yıldır fark edemedim diyorsa o koltuğu bırakmalıdır. Başbakanlığı bırakmalıdır. 10 yıl içime girmişler diyorsun. 10 yıl da gizli çalışmamışlar. yüzlerce davayla ilgilenmişler dava açmışlar. Bizler feryat ederken burada hukuk yok burada hukuk katlediliyor derken siz savcıyım demediniz mi, siz yargıya karışamayız demediniz mi? sorumludur. Şu taraf haklı bu taraf haklı kapsamında haklılık yoktur iktidar sorumludur. Bu iktidar da zaten genel bir koalisyonun parçasıdır”dediTwitter’in yasaklanması konusuna ise “şu anda Twitter’ı yasaklamak, örneğin Balkanlardan gelen yağışlı havanın Türkiye’ye girişini yasaklamak için Bankalar Kurulu kararnamesi çıkarmaya benziyor. Bu kadar akıldışı bu kadar çağdan uzak bir yaklaşım bence. Bu yasayla para durumu belirlemeye benziyor. Yasayla gün doğumunu biraz ertelemeye benziyor. Yeryüzünü sarmış bir iletişim bu. Ben bu yasakçılığın altında kalacağına düşünüyorum. Birden bire gerilim üretiyor. Başbakan her şeyden karşıtlık üretmek üzerine bir siyaset belirledi. Twitter yasağı da doğa kanunlarına karşı gelmek gibi bir akıldışı bir tutum.

            Başbakanın bütün dünyayı arkasın alarak iktidara geldi şimdi bütün dünyayı karşısına alarak gidiyor. Şimdi her şeye karşılar. Endonezya bile Twitter yasaklanmasına tepki gösterdi. Keşke demokrasiyi özümsemiş bir lider olabilseydi. Şimdi bir defa bu seçimler öncelikle 3 seçimlik olacak. atletizimden örnek verecek olursak birinci adımı yerel seçimler. Bu yüzden bu seçimler çok önemli. Bu seçim 3 seçimlik bir seçim. 17 ve 25 Aralık sürecinden sonra tüm ülke ahlaki referanduma sıcak bakıyor”dedi.