Nikah masasına oturan çok sayıda bayanın bundan böyle eskisi gibi soyadını değiştirme zorunluluğu olmayacak.Evlendikten sonra eşinin soy ismini alan veya iki soy ismini birlikte taşıyan bayanlar kızlık soyadları ile hayatlarına devam edebilecek.Erkekler için üzücü görünen bu haber bayanlar tarafından memnuniyetle karşılandı.
Erkeğin soyadını devam ettirmenin avantajı olarak görülen bu kanun artık tarihe karışıyor.
Türkiye’de ki kanunlar çerçevesinde yaptığı başvurusunda haksız bulunan Gülizar Tuncer isimli bayan hakkını aramak için Avrupa İnsan hakları mahkemesine başvurdu.
Türkiye kararında, kadının evlilikten sonra sadece kızlık soyadını kullanamamasının İnsan Hakları Avrupa Sözleşmesi m.8 delaletiyle “Ayırımcılık yasağı” başlıklı 14. maddesini ihlal ettiğine karar veren AİM, davaya konu olayda başvurucu Gülizar Tuncer Güneş, evlendikten sonra sadece kızlık soyadını kullanmak istemiş, ancak bu talebi yerel mahkemelerce reddedilmiştir. Başvurucu, Türk Hukuku'na göre erkeklerin evlendikten sonra sadece kendi soyadlarını taşıyabilmesine rağmen, kadınların aynı haktan istifade edememesinin cinsiyet temelli ayrımcılık olduğunu ve Sözleşmenin “Özel ve aile hayatına saygı hakkı” başlıklı 8. maddesi ile “Ayırımcılık yasağı” başlıklı 14. maddesini ihlal ettiğini iddia etmiştir.
Başvurucu ayrıca, yerel mahkemelerin 16 Kasım 2004 tarihli Ünal Tekeli - Türkiye kararını görmezden geldiğini ve Hükümetin bu karar uyarınca gerekli mevzuat değişikliklerini yapmamasının, Sözleşmenin “Etkili başvuru hakkı” başlıklı 13. maddesini ihlal ettiğini iddia etmiştir.
Hükümet, yerel mahkemelerin Türk Medeni Kanunu'nun 187. maddesi ile bağlı olduğunu, başvurucunun günlük yaşamında herhangi bir ayırımcılığa uğramadığını belirtip, 187. maddenin Sözleşme ile uyumlu hale getirilmesi için kanun çalışmalarının yapıldığını ifade ederek, İnsan Hakları Avrupa Mahkemesi'nin huzurdaki uyuşmazlıkta ihlal kararı vermemesini talep etmiştir.
Mahkeme Ünal Tekeli - Türkiye davasında, huzurdaki uyuşmazlığa benzer bir durumu karara bağladığını hatırlatarak, bireylere cinsiyet temelli farklı muamelede bulunulmasının, 8. madde delaletiyle 14. maddeyi ihlal ettiğine karar vermiştir. Mahkeme, bu sebeple başvurucunun 8. maddenin ihlal edildiği, yani özel hayatın gizliliği ve korunması hakkına yönelik haksız muamele iddiasını ayrıca değerlendirmeye gerek duymamıştır.
Buna göre bundan sonra kıyılacak nikahlarda bayan eğer isterse kendi soy ismi ile hayatına eşi ile birlikte devam edebilecek.
Edindiğimiz bilgilere göre Türk Medeni kanununda yapılacak bazı değişikliklerin gündeme gelebileceği ve AİM kararına uygun hale dönüştürülmesi için çalışmalara başlanacağı belirtildi.