Türkiye'nin çeltik ihtiyacının yüzde 44’ünü karşılayan Edirne bölgesinde tarlalar tohumla buluşmaya başladı.
Sofralık pirinç ihtiyacının hemen hemen yarısının karşılandığı Edirne’de üretici hazırladığı tarlalarına tohumlarını saçmaya başladı.Ortalama 140 gün sürecek ve büyük özveri isteyen çeltik üretimi Edirne’de neredeyse 520 bin dekar alana ekilmeye başlandı.Özellikle Edirne merkeze bağlı Tunca ve Meriç nehirlerine yakın köylerde başlayan ekim çalışmaları Uzunköprü,Meriç,İpsala ve Enez bölgesinde yoğun olarak yapılıyor.Pirinci ile meşhur İpsala’da ise gözün alabildiği kadar arazide ekim yapılıyor olması ülke ihtiyacının yüzde 44’lük oranının nasıl karşılandığını açıkça gözler önüne seriyor.
Çiftçinin alın terinin karşılığı “beyaz altın”olarak nitelendirilen çeltik bir çok zorlu safhadan geçerek sofralarımıza geliyor.
Türkiye için stratejik bir ürün ve su içinde yetişen tek tahıl bitkisi olarak bilinen çeltik;adeta bataklıktan sofralarımıza geliyor.Soframıza gelen kadar ise ekiminden hasadına, kurutulmasından fabrikada işlenerek satılmasına ve pilav olarak sofralarda yer almasına kadar tüm aşamaları, birbirinden zahmetli uğraşılarla gerçekleştiriliyor.
Tava adı verilen çeltiğin su tutulduğu ve ekiminin yapıldığı alanı öncelikle lazerlerle titiz bir şekilde hazırlayan üretici,daha sonra tavalara su salmaya başlıyor.140 gün süre ile adeta bir bebek gibi bakılması gereken çeltik zaman zaman suyunun salınması ve ilaçlanma ve gübreleme gibi safhalardan geçiyor.Edirneli üretici Alaaddin Bozkan yıllardır çeltik ekimi yaptığını ve umutlarını tarlaya ektiklerini belirterek ürününün hasat sonrası para yapmasını istiyor.Tüm üreticilerin olduğu gibi Bozkan’da girdi maliyetlerinin yüksek olması ve ithal ürün gelmesinin fiyatları olumsuz etkilediğini savunarak “işçiliği fazla olan bir ürün.Günü geliyor günde 2 defa geldiğimiz oluyor.Suyunu ince tutmanız gerekiyor.Yağmur yağdığı zaman suyunu salmamız gerekiyor.Ama emeğimizin karşılığını alamıyoruz.Bu yıl fiyatlar iyice düştü.İthal çok fazla geldi.Bu sene karşılığını alamadık.Masraf çok fazla.Belimizi büken ilaç,gübre.Tohum fiyatları çok yükseldi.1 ton çeltik tohumu 11 bin 500 TL.Eğer ithal gelmezse belki değerini bulur”dedi.
Sezonda 5.5 liraya satılan pirincin market raflarında 15 TL olmasının yanlış olduğu da belirten Bozkan “benden fabrikaya gidiyor oradan markete.Fiyat üç misli oluyor.Yanlışlık burada.Şu an marketlerde ithal pirinç var.İthal pirinçler her taraftan gelmiş çöp.Nereden geldiği belli değil”dedi.
Üretici Erkan Saygın ise fiyattan yana dertli. “emeğimiz çok ama ürünümüz ucuz”diyen Saygın “harmanda 4 bin 300 TL’ye sattığım çeltiğin devamı şu an depoda duruyor,verdikleri fiyat 3 bin 300 TL.Ofisi açtık diyorlar ama ofise vermekte çok büyük bir işlem.Tamda şu süreçte bizim ofise mal götürmemiz çok zor.Mallarımız çuvallı.Oradan nakliyesi,hamaliyesi bedenen işçilik isteyen bir işçilik.Şu anda yeni ürünü ekmek için hazırlık yaptığımızdan ona şu an bakamıyoruz.Ürünümüz sadece masrafları karşılıyor.Mazot,ilaç,gübre her şey masraf.Bu sene ürünümüz para etmedi.Bunda pandeminin de etkisi var elbet.Harmanda iyiydi.Herkes emeğinin karşılığını alıyordu.Ama bir anda bir şey oldu ne olduğunu kimse kestiremedi,alım durdu.Şimdi alanda zaten nazlı almak istiyor.Bu paraya verirsen alırım diyor.Bilmiyoruz ne yapacağız? Nasibimiz neyse onu yiyeceğiz.”ifadelerini kullandı.
Edirne Ziraat Odası Meclis üyesi Şerafettin Biçer ise çeltik işinin meşakkatli bir iş olduğunu belirterek çamur ve batağın içinde olan tek ürün işi olduğunu kaydetti.Biçer “çeltikçlik bir bebek büyümesi gibidir.Zor şartlar altında yapılıyor.125 ile 140 gün içerisinde biçim gerçekleştiriliyor”diyerek fiyatların geçen seneye bakarak düşük gittiğini ancak ofisin alım fiyatı açıklamasıyla fiyatların normale döndüğünü ve bunun çiftçiyi çok memnun etmediğini kaydetti.
Edirne Ziraat Odası başkanı Hüseyin Arabacı ise yaptığı açıklamada bölgede ekim işinin yarıdan fazlasının yapıldığını belirterek ay sonuna kadar tamamlanacağını kaydetti.
“Umudumuzu ekiyoruz”dediği tohumlar için “önümüzdeki 120-130 gün bu ürün su içinde olacak.İnşallah bu sürenin sonunda da ektiğimiz umudumuzu,beklediğimiz verimi,emeğin karşılığını inşallah alırız.Girdi maliyetlerimiz günden güne artıyor.Çeltik gerçekten ciddi anlamda maliyetli ve masraflı bir ürün.Sonunda bol verim aldığımız bir yıl olur.Bu kadar masraf ediyoruz.Umutla bekliyoruz.İyi verim alıp,önümüzdeki dönemde sürdürülebilir tarım yapabilmek adına,hem kendi hemde ülke ekonomimize katkı sağlamak adına inşallah sonu hayırlı ve bereketli olur”dedi.