Edirne Sarayı (Saray-ı Cedîd-i Âmire), Trakya Üniversitesi tarafından düzenlenen bilimsel bir etkinlik ile ele alındı. Edirne Uygulama ve Araştırma Merkezi tarafından düzenlenen “Edirne Yeni Saray Kazıları” başlıklı konferansa, Trakya Üniversitesi Sanat Tarihi Bölümü Dr. Öğr. Üyesi Yavuz Güner konuk oldu.
Trakya Üniversitesi Edirne Uygulama ve Araştırma Merkezi tarafından “Edirne Yeni Saray Kazıları” konulu bir konferans gerçekleştirildi. Cumhurbaşkanlığı Kararlı Kazılar içerisinde Trakya Üniversitesi tarafından yürütülen kazılarla önemli bulguların ortaya çıkarıldığı Edirne Yeni Sarayı’nın ele alındığı konferansa, Dr. Öğr. Üyesi Yavuz Güner konuşmacı olarak katıldı.
Moderatörlüğünü Edirne Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdür Yardımcısı Arş. Gör. Dr. Gökben Demirbaş Winzler’in yaptığı konferansta Dr. Öğr. Üyesi Yavuz Güner, Edirne Sarayı’nda (Saray-ı Cedide-i Amire) devam eden çalışmalar hakkında bilgiler verdi.
Konferans açılışında konuşan Edirne Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Sennur Akansel, Edirne’nin tanıtımı ile kültür ve sanat yaşamına katkı sağlamak için çalıştıklarını ifade ederek, konferansta sunulacak bilgilerin herkese faydalı olması dileğinde bulundu.
Sanat Tarihi Bölümü Dr. Öğr. Üyesi Yavuz Güner, konuşmasına Osmanlı saray mimarisi ve özellikleri hakkında bilgiler vererek başladı. Edirne'de 1450 yılında II. Murat döneminde yapımına başlanan sarayın, uzun yıllar süren çalışmalar neticesinde Fatih Sultan Mehmet döneminde tamamlandığını belirtti.
Kültür varlığının öneminin nedenselliği üzerine değerlendirme yapan Dr. Öğr. Üyesi Yavuz Güner, Edirne Yeni Saray’ın inşa süreci ve Osmanlı’nın devletleşme süreci arasındaki ilişkiye dikkat çekti. Uzun yıllar Osmanlı padişahlarına ev sahipliği yapan Edirne Yeni Sarayı'nın, Osmanlı'nın beylikten devlete geçiş sürecini yansıtan en önemli mimari yapıların başında geldiğini söyleyen Dr. Öğr. Üyesi Yavuz Güner, “Edirne Yeni Sarayı, Osmanlı'nın beylikten devlete geçiş sürecinin mimari simgesi olarak gösterilebilir. Edirne'de böyle yapılar çoktur, Edirne, tam da beylikten devlete dönüşmenin vücut bulduğu kenttir. Dolayısıyla saray da bunlardan birisi, en başat gösterilebilecek eserlerden biridir. Zira devletin meşruiyetini temsil eder. Saray devletin yönetiminin yani muktedirin meşruiyetinin simgesi olarak kullanılan bir argümandır.” dedi.
Osmanlı’ya 92 yıl başkentlik yapan sarayın tarihi öneme sahip olduğunu vurgulayan Dr. Öğr. Üyesi Yavuz Güner, "İstanbul'un fethinin kararlarının burada alındığını söylemek yanlış olmaz. Bu kararların üretildiği bir mekân olması sarayı anlamlı hale getiriyor." ifadelerini kullandı.
Edirne Yeni Sarayı'nda kazı çalışmalarının sürdüğünü, toprak altında kalan yapıların gün yüzüne çıkarılma çalışmalarının devam ettiğini söyleyen Dr. Öğr. Üyesi Yavuz Güner, Edirne Yeni Saray Kazı alanının korunması ve geliştirilmesi konusunda da bilgiler paylaştı