Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Yapı İşleri Genel Müdürlüğü tarafından yapılan ihale sonrasında 20 milyon 490 bin TL bedelle gerçekleşen Selimiye Meydanı ve Çevre Düzenlemesi işi 1.etabı hızla devam ederken uzman görüşler yapılan işin daha dikkatli yapılması gerektiği konusunda uyarıda bulundu.
Yaklaşık 15 gün önce başlayan çalışmalarda alan üzerinde bulunan belediyeye ait iş yerlerinin yıkımı gerçekleşirken hafriyat ve sıyırma çalışmaları da devam ediyor.Alt yapı ve diğer çalışmaları hızla devam ettiği işin ilerleyişi konusunda açıklamalarda bulunan Trakya Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Sanat Tarihi Bölümü Başkanı Prof. Dr. Engin Beksaç; çalışmaların daha hassas bir şekilde yapılması gerektiğini ve alttan çıkması muhtemel bulgulara zarar verilmemesi gerektiğini kaydetti.
Söz konusu alan ile ilgili çalışmaların 2000’li yılların başında başladığını ve 20’nci yüzyılın başına kadar olan fotoğraflarda alan üzerinde binaların,evlerin,sokakların,ilkokulun bulunduğunu belirten Prf.Dr.Beksaç “alan 1950’li yıllardan sonra değişmeye başlıyor.1960 yılında bir park aşamasına geliyor. 70 ve 80’lerde sürekli olarak kurcalanan bir yer.2 binli yıllarla birlikte dikkat çeken özellikler görülmeye başlandı ve kazı çalışması başladı. Bu kazı çalışmasının ilk amacı hanların ortaya çıkartılması ve bu hanların korunarak ihya edilmesi.Fakat hanlardaki kazı çalışmaları devam ederken yavaş yavaş alttan bazı buluntular gelmeye başladı”diyerek Edirne’nin altında nereyi kazsanız bir tarihi bulguya rastlamanın mümkün olduğunu belirtti.
Kazı çalışmalarında dikkat edilmesi gereken hususları sıralayan Prf.Dr.Beksaç; “bu Edirne’nin her yeri için geçerli. Kaleiçi ve çevresinde, eski yerleşim alanlarının hepsinde bu duruma dikkat edilmesi gerekiyor. Kazının dikkatle yapılması gerekiyor.Uzman denetiminde yapılması gerekiyor.Çalap kürek başka yerlerden getirilmiş uzmanlarında işi değil bu. Bu konuyu bilen, Edirne’yi tanıyan Trakya’yı tanıyan insanların elinden çıkmasında yarar var”dedi.
Kazı çalışmalarını devam ettiği alan içerisinde M.Ö. 120’li yıllara ve daha eskilere inen kalıntılar olduğu bilinmekle beraber,Zeus tapınağı, Osmanlı dönemine ait eserler, Mimar Sinan’ın Selimiye’ye su taşıdığı su kemerleri ve hamam ait buhar odaları ile Yemiş Kapanı Hanı bunlardan sadece bir kaçı.