Edirne Tabip Odası Başkanı Prof. Dr. Gürcan Altun,koronovirüs (Kovid-19) salgını hakkında çarpıcı açıklamalarda bulundu.Hastalığın bitmediğini,tedbirlerin kalktığını belirten Altun “eğer böyle giderse,tedbirler elden bırakılırsa Eylül ayında yeni bir pik beklemek hiçte şaşırtıcı değil”ifadelerini kullandı.
Tüm dünyanın pandemi ile mücadele ettiğini ancak aşılama konusunda Edirne ilinin iyi durumda olduğunu ancak ülke genelinde verilen rakamların gerçeği yansıtmadığını ve yanıltıcı olduğunu belirten Prf.Dr.Gürcan Altun, aşılamada ilk doz rakamlarını verildiğini,ikinci doz rakamlarının henüz istenilen seviyeye ulaşmadığını kaydetti.
Tabip Odası lokalinde gazetecilerle bir araya gelen Prf.Dr.Altun “hep ilk doz üzerinden bu oranlar söyleniyor.İkinci dozu yapılmış insanlar üzerinden eğer oranlar verilmiş olsa çok daha sağlıklı olabilecek.Sağlık Bakanlığı tarafından zaman zaman açıklamada bulunuyor şu kadar aşı yaptık bu kadar aşı yaptık diye.Ama şu anda ülkemizde ikinci doz aşı yapılan insan oranı yüzde 19 arkadaşlar.Bu yüzden istenilen yüzde 70'lik düzeyi henüz hedef kitlede gelemedik”dedi.
Ülkede aşı karşıtlığı olduğunu ve bunun bazı insanları ciddi anlamda yanılttığını belirten Prf.Dr. Altun dünyada bir pandemi yaşandığını ve yaşanan bu pandemi de bireyin “ben aşı olmayacağım” deme lüksünün olmadığını belirtti.Aşılanma gerekliliğini verdiği bir örnekle açıklayan Altun “bir insan kirli bir yara alma sonucunda tetanos aşısı olmak istemeyebilir.Tetanos bulaşıcı bir hastalık değildir.Bireyin kendini ilgilendirir.Ancak pandemi gibi kıtalararası bir salgında, bir bulaşıcı hastalıkta bireyin “ben aşı olmayacağım” deme lüksü yoktur.O yüzden herkesin aşılanması ve toplumsal bağışıklık oluşturacak yüzde 70 seviyelerine bir an evvel ulaşmak gerekir”dedi.
Türkiye’de değişik aşılar olduğunu ev ilk etapta sinovac aşısının uygulandığını belirten Prf.Dr.Altun ilk aşılamada kullanılan Sinovac aşılarının 3’ncü aydan sonra antikor seviyesinin bireylerde çok ciddi anlamda düştüğünü ve varyant suşlara karşı etkisiz kaldığını görüklerini kaydetti.Varyant suşlara karşı etkinliği en yüksek olan aşının biontech olduğunu vurgulayan Prf.Dr.Altun “Sağlık Bakanlığı da bunun farkına vardığı için temin edilebilen Biontech aşıları sonrasında işte 3’ncü dozu da isterse bireyler biontech olabilir diye açıkladılar. Oysa ki burada çok daha net bir açıklama yapılması gerekiyordu.Yapılan bilimsel çalışmalar sonrasında evet antikor oluşmuştu ama uzun süreli antikor seviyesini ne olduğunu biz bilemiyorduk dünya bilemiyordu, dolayısıyla bundan sonra biontech olunması yönünde bireylere daha ikna edici, yönlendirici tarzda açıklamalar yapmak zorunda.Dolayısıyla bu şekilde aşı tereddüdü gibi kafasında birtakım düşünceler oluşan insanlar çok daha sağlıklı kararlar verebilirlerdi”ifadelerini kullandı.
Aşılamanın insanların yoğun olduğu alanlarda kurulacak çadırlarda yapılmasının veya toplu alanlarda uygulanmasının oranı arttıracağını belirten Prf.Dr.Altun; en etkili aşılamanın insanların ayağına gidilerek yerinde yapılan aşılama olduğunu kaydetti.
Vatandaşların kısıtlamaların kaldırılması sonrasında tedbiri elden bıraktığını ve hastalığın bitmediğinin altını çizen Prf.Dr.Gürcan Altun “aslında hastalık bitmedi, tedbirler kalktı.Hepimiz farkındayız haberleri izliyorsak, günlük açıklanan vaka sayıları yaklaşık 4 bin 500 ile 5 bin arasında seyrediyor.Ve günlük ölüm vakalarına bakıldığında 40 ila 50 li rakamların altına hiç düşmedi.Geçen seneki Haziran dönemi ile bu Haziran dönemindeki ölüm oranlarını karşılaştırdığımızda 4 kat daha fazla arkadaşlar.Hastalık oranını karşılaştıramıyoruz.Şöyle ki; o dönemde Sağlık Bakanlığı hasta vaka diye bir ayrım yapmıştı.Gerçek veriye ulaşamadığımız için şu anda mortolite dediğimiz ölüm oranlarını karşılaştırma şansımız var.Geçen sene ki Haziran ile şu anda Haziran ortalamalarını karşılaştırdığımızda 4 kata yakın daha fazla ölüm görülüyor.O yüzden mutlaka ve mutlaka insanların aşılanmış olsalar dahi kişisel korunma önlemlerine de çok dikkat ediyor olmaları gerekir.Aksi halde dediğim gibi hastalık bitmedi.Sadece tedbirler ortadan kaldırıldı”diyerek kurallara uyulmazsa yaz dönemi,ülke içindeki yerli turist hareketi,yurt dışından gelen turistlerin hareketliliği nedeniyle bulaşların çok artacağını dikkat çekti.
Var olan aşıların yeni çıkacak varyantlara etkisinin ne olduğunu şu anda bilemediklerini ifade eden Prf.Dr.Atun “eğer böyle giderse Eylül ayında yeni bir pik beklemek hiçte şaşırtıcı değil.Ne yazık ki o kurallara uyulmazsa Eylül ayın da bizi bekleyen böyle bir tehlike var.Kaldı ki bireysel anlamda gerçek vaka sayılarını açıklandığını düşünmüyorum ülkemizde.Çünkü turizm etkilenir,yurt dışından turist gelmez diye hareket ediliyor.Geçen senede benzeri oldu.O vaka sayılarının düşük görünüyor olması kimseyi rehavete kaptırmasın.Hastalığın kontrol atında alındığını söyleyebilmek için dünya sağlık örgütü diyor ki; “100 bin nüfusta haftalık 10 civarına düşmesi lazım,10’un altına düşmesi lazım.”Buda şu anlama geliyor.Günlük vaka sayısının bin,bin 200 bandına indirilmesi,en az iki hafta süre ile burada tutulması.Ancak o zaman hastalığı kontrol altına almış sayılabilir.Şimdi bakınız dünyada vaka sayılarının tavan yaptığı ülkeler var.İngiltere,Rusya,İsrail.Burada kullanılan aşılamada hiç birisi biontech aşısı kullanmamış.Astra zeneca gibi aşılar ağılıklı kullanılmış ve şu anda vaka sayıları tavan yapmış durumda o ülkelerde.Çünkü yeni ortaya çıkan varyant suçlara etkili olmadığı aşılamada gösteriyor sinovac’ın olduğu gibi.Dolayısıyla hem tedbirlere dikkat edilecek,hemde var olan varyantlara etkisi olan aşılarla aşılama devam edilecek.Yeni varyantlar umarım oluşmaz.Ama oluşursa da yapılan aşıların o varyantlara etkisinin olup olmadığını da süreç içerisinde hep birlikte göreceğiz bilimsel çalışmalar bunu gösterecek”dedi ve Türkiye’de varyant vaka sayılarının 244 olduğunu ve buna inanmadığını,kendisinin bildiği rakamın bunun çok çok üzerinde olduğunu kaydetti.