banner78
banner25

Marşlarda o'nun imzası var!
Edirneli emekli müzik öğretmeni Beyazıt Sansı, yurdun dört bir yanında sürdürdüğü mesleği sırasında duyduğu sıla özlemiyle biriktirdiği hasret notalarıyla, kentin kültürel değerine marşlar yazdı, bir çoğu da kurumlarca resmi marş olarak kayıt altına alındı.
Emekliliğinin ardından yerel gazetelerde köşe yazarlığını da sürdüren Sansı (66), yaptığı açıklamada, müzik ve yazın hayatında hep kent sevgisini vurguladığını söyledi.
Sansı, 1961 yılında öğretmen okuluna giderken gözü yaşlı ayrıldığı kente 30 yıl sonra emekli olarak dönmesinin ardından sıla hasretiyle biriktirdiği ne kadar duygusu varsa, önce sözlere sonra da kemanıyla notalara döktüğünü belirtti.
İlk marşı Tarihi Kırkpınar Yağlı Güreşleri için yaptığını anlatan Sansı, ''Yurdun bir çok yerinde öğretmenlik yaptım, yüzlerce öğrenci yetiştirdim. Öğretmenliğim sırasında hep Edirne'ye özlem duydum, memleketime hasret biriktirdim. Sıla hasreti bitince geldiğim memleketimde bu duygularımı söz ve müzikle birleştirerek marşlar yaptım. Önce bir yiğitlik öyküsü, 651 yıllık geçmişiyle geleceğe ışık tutan, Tarihi Kırkpınar Yağlı Güreşleri için marş yazdım. (Büyük efsaneyi görür gibiyim, eyvah heyecandan ölür gibiyim, tarih dehlizinde yürür gibiyim) diye heyecanımı yansıttığım Kırkpınar Marşı Edirne Belediye Meclisi'nce de resmi marş olarak kabul edildi'' dedi.

-Tava ciğere de marş yaptı

Ardından Edirne'nin ünü dünyaya yayılan damak tadı tava ciğer için kolları sıvadığını, dokuz sekiz ritmli, ciğer marşı yaptığını belirten Sansı, ''(Ciğerciler kızdırırlar tavayı, mis gibi de kokuturlar havayı, ayran cacık tamam eder masayı, lezzetlerin sarayı... Tavası var, ciğeri var, a be güzel Edirne sende daha neleri var) sözlerini içeren tava ciğeri marşını yazdım. Ciğerciler için bestelediği marşı da Edirne'yi Tanıtma ve Tava Ciğeri Koruma Derneği'nce resmi marş olarak benimsendi. Bunları Edirne, Edirnespor, Trakyabirlik, Vakıflar marşları takip etti'' diye konuştu.

-Müziğe buğday saplarıyla başladı

''Buğday saplarından yaptığım düdüktü ilk enstrümanım'' diyen Sansı, Karaağaç Ovası'nda çobanlık yaparken çaldığı dilli kavalın ardından, bağlama ve öğretmen okulunda öğrendiği kemanıyla müziğin içine derinden daldığını anlattı.
Edirne sevgisiyle bugüne kadar bestelediği marşların kendisine onur verdiğini ifade eden Sansı, Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın ödül yönetmeliğini incelediğini, kendisi için ayrı bir yeri olan Kırkpınar Marşı'yla bakanlığa başvuracağını kaydetti.
Edirne sevdasının ölene dek süreceğini anlatan Sansı, (sevda bitine kadar marş bitmez) diyerek yeni marşlar üreteceğinin de ipuclarını verdi. Edirne'nin kültürel özelliklerinin tamamına söz yazarak kemanıyla besteler yapmaya kararlı olan Sansı, yeni marşlar için nota defterini karalamaya devam ediyor.
banner148
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.
banner30