Tunca nehri kenarında bulunan eski un fabrikasını satın alarak Edirne Turizmine kazandırma derdinde olan ve “Tarihe Saygı”projesi kapsamında tarihi binayı restore edecek olan iş insanı Mustafa Altunhan; nehir yatağının temizlenmesi içinde kendi imkanları dahilinde bir şeyler yapmaya çalışıyor.
Edirne’de satın aldığı işletmenin nehir kenarında olmasından dolayı nehir yatağının kum ve otlarla kaplanmasının debiyi düşürdüğünü belirten iş insanı Mustafa Altunhan mikser adını verdiği çelik pervane ile nehir yatağında bulunan ot ve kökleri temizleyerek yok etmeye çalışıyor.
Yaşanan nehir taşkınları ile gündeme gelen Edirne’de nehir yataklarının dolu olması ve akışkanlığın az olması sebebiyle otların ve adacıkların oluştuğu görülürken ilgili kurumların gerekli temizliği yapmaması kötü görüntülerin ortaya çıkmasına neden oluyor.
İş insanı Mustafa Altunhan’ın ilk etapta iş makinesi ile denediği temizlik çalışması yetersiz kalınca parçalayıcı adı verilen motorla dibe güç uygulayarak pislikleri ve ot parçalarını dağıtmaya çalışıyor.
Konu hakkında açıklama yapan Mustafa Altunhan yaptığı bütün mücadelenin Tunca Nehri’nin temizlenmesi için olduğunu söyleyerek çaresizlik içinde olduğunu belirtti.
Yaşadığı çaresizliği anlatan Altunhan “böyle bir imkana sahip değiliz. Burada Devlet Su İşleri bu imkanlara sahip. Benim için yapmayacak. Buradan gelen geçen Edirne’ye Yunanistan’dan gelen bu köprüden geçiyor. Bulgaristan’dan gelen buraya pazara geliyor. Herkesin karşısına bu kötü manzara çıkıyor”diyerek yetkililerin işlerinin çokluğundan nehir yatağını temizlemediklerini kaydetti.
İşletmesinin 33 bin metrekarelik alanı kapladığını ve insanların gelip araç parkı sorunu yaşamadan rahatça günlerini geçirebileceği nehir kenarında bir mekan hazırlamaya çalıştığını belirten Altunhan “bu temizliği yaparken hayvanlar kirletmemiş, insanlar kirletmiş. Akla hayale gelmeyecek kadar çöp var nehirde. Bu makine bildiğiniz mikser gibi dibi temizliyor, suyun yüzeyini değil. Dipte ne varsa kaldırıyor, temizliyor. Plastik atıklarla baş edemiyoruz. Mikser makinesi bile pet şişe atıklarına bir şey yapamıyor. Suyun altındaki ot köklerini dibinden alıp kaldırıyor, parçalıyor. Yine doğaya kazandırıyoruz, balıklara yem oluyor gübre oluyor. Ama en büyük sorun plastik atıklar. Tunca Nehri’nde çok sayıda plastik atık var. Bunlarla nasıl baş edilecek bilmiyorum. Çıkan ağaçlar köprüye muazzam zarar veriyor. Tam köprünün üzerinde çıkmış. Bunların kökleri büyüdükçe taşları açıyor ve temeline zarar veriyor. Zaten bunların ivedilikle temizlenmesi lazım.”diyerek Devlet yetkililerine çağrıda bulundu ve nehir yatağının iş makineleri ile temizlenmesini istedi.