Hasat başladı,fiyat tatmin etmedi!

Türkiye’nin önemli ekim alanlarından olan Edirne’de hafta başı başlayan buğday hasadı tüm hızıyla devam ediyor. Buğday taban fiyatının 6.050 TL/ton açıklanmasını ardından umutları kırılan üretici yaşanan tüm olumsuzluklara ve girdi maliyetlerindeki yükselişe rağmen tarlasındaki ürününü almaya başladı.

Edirne il merkezinde 250 bin dekar, il genelinde ise bir milyon 230 bin dekar kadar ekili buğday ekimi yapıldığını belirten yetkililer gübre,azot ve ürenin pahalı olmasına rağmen atamadıklarını ifade etseler de verimlerin ortalamaların altına düşmemesi çiftçinin tek tesellisi oldu.

Edirne Ticaret Borsası işlem salonuna ürününü getiren üreticiler ortalama 6.50 - 7.20 TL arasında değişen fiyatlarda kalitesine göre ürününü tüccara satarak parasını aldı. Ofise maşlını teslim eden 1 TL destekleme açıklansa da ödeminin bir ay sonra yapılmasından dolayı ürününün tüccara teslim etmeyi, tercih etti.

Açıklanan buğday taban fiyatının üreticiyi kurtarmadığını belirten çiftçiler fiyatların bu şekilde seyretmesi ile seneye üretimi zor yapacaklarını ve kurtaracak rakamın 11.50 Tl civarında olması gerektiğini kaydettiler.

Ürünün 6.70 Tl’den verdiğini belirten üretici Cengiz Yafız açıklanan fiyatın altında mallarının tüccar tarafından alındığını belirtti ve “başımızdakiler çiftçiyi düşünmesi lazım. Bu maliyetler imkanı yok kurtarmaz. Gübreyi almışız 13-15 liraya. Daha neyi kurtarsın. Böyle giderse seneye ekemeyeceğiz. Gübreyide adam gibi atamadık. Verim gübre atamadık diye düşük. 7 liranın altında olmamalı”dedi.

Mahmut Öksüzler ise 6.57 TL’den malını sattığını maliyetlere bakıldığında kurtarmadığını ifade etti. Öksüzler “mazot 30’u geçti.Seneye Allah kerim. Elimizden tutan yok. Kime yok. Ofiste mal almıyor.

Mazot ve gübrenin çiftçinin belini büktüğünü ifade eden Hayrettin Filiz isimli üretici ise “ gübre 15-16 lira mazot 30 lira belimizi sıkıyor. Borçlu olan çiftçinin biraz işi zor”şeklinde konuştu.

Fiyatların memnun etmediğini,mazotun yüksek olduğunu ve biçim parası olarak dönüme 150 TL ödediğini belirten Ertan Atmaca ise “fiyatlar bugün bozuk. Çiftçi şimdi bir şey anlamadı ama yarın öbür gün girsin tarlaya o zaman anlayacak anlayacağını. 30-31 TL’ye koydu mu mazotu girdimi tarlayı sürmeye o zaman diyecek ne oluyor diye. Doldurdum mu depoyu 3 bin liraya aynı paraya girdi çıktı yaparsın. Bu fiyatlarla hiç kurtarmaz. Kafa kafaya gidersin”diyerek hükümet yetkililerine çağrıda bulundu. “Mazot ve gübre konusunda olsun, bunlara azcık duyarlı olmaları lazım mazotta gübrede. 18 liraya gübre çıktı. Kim atacak bunu? Ben atamadım. Ben atacaktım 40-50 kg gübre attım 25 kg gübre. Bu sefer verimde düştü. Zehirin testisi olmuş,bin 500-2 bin TL.Hani bunun uğraşman? Demir olmuş 300 bin TL.Pulluğa takacaksın demiri. Nasıl takacaksın? İki gün süreceksin demir bitecek. Mazot doldurmaya yanaşıyorsun depo doldumu ne yapacağını şaşırıyorsun”dedi.,

Fiyatların 9 TL’nin üzerinde olması gerektiğini belirten üretici Halil Nalcı ise “hayat şartlarını görüyorsunuz. Bu maliyetler kurtarmaz. Bu şekilde bu çiftçinin hali perişan. Gübre fiyatı almış başını gidiyor. Mazot uçmuş. Geçen sene mazot 6 bin 800 TL’ydi. 2.5 Tl’ye buğday verdik. Şimdi 31 TL oldu mazot. Buğdayında 11.5 TL olması gerek. Bu şekilde bu devran gitmez. Borcu olan çiftçi batar. Kurtaramaz da kendini”dedi.

Uzun yıllar tarım işi ile uğraşan Erdal Akgün ise çiftçi varsa zengin Türkiye olduğu yoksa fakir bir Türkiye olacağını belirterek üreticin desteklenmesi gerektiğini kaydetti. Akgün “Gübre fiyatlarının müthiş derecede yüksek olmasından dolayı eksik olarak kullanmış olduğumuz gübreden verimde de düşüklük yaşıyoruz. Yoksa en üst düzeyde verim almak imkansız değildi. Bütün imkanlar dahilindeydi. Gübrenin çok pahalı olması ve yeterli gübre atamadığımızdan verimde düşüklük yaşıyoruz”diyerek açıklanan fiyatı eleştirdi. Fiyatın beklentilerin altında olduğunu söyleyen Akgün “ Maliyetin altında fiyat açıklanması çiftçiyi üzmüştür. Sadece ve sadece TMO Toprak Mahsulleri Ofisine mal teslim edenin 1 TL’ye yakın destek alması da ayrımcılıktır. Serbest piyasaya bir anlamda müdahaledir. Bizim malımıza en iyi fiyatı kim verirse biz malımızı oraya veririz. Kaçak iş yapmıyoruz. Kaçakçılık yapmıyoruz. Devletimizin borsasında malımızı satıp faturalandırıyoruz ve karşılığında da paramızı alıyoruz. İlk önce böyle bir yanlış karardan dolayı bir an önce devleti idare eden insanların dönmesini bekliyoruz. Son zamanlarda Trakya’mızda hasat başladığında beri AKP ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan hububat fiyatlarının düşmesi konusunda elinden gelen bütün imkanları kullanmaya çalışıyor. Uluslararası girişimlerde bulunuyor. Ama benim onlardan bir ricam var! Hububat fiyatlarını düşürmesin. Türkiye’yi açlıkla karşı karşıya bırakır yoksa. Gübre fiyatlarını düşürmeye uğraşsın, mazot fiyatlarını düşürmeye uğraşsın. Yoksa biz her zaman devletimizi idare etmeyi bilen insanlardan Allah razı olsun demeyi bilen Edirneli ve Trakyalı çiftçileriz. Yani Türk çiftçisiyiz.Bizim girdilerimizi azaltmaya uğraşsınlar. Geri kalanına karışmasınlar. En yüksek rakamda devletimiz için üretimin en iyisini en güzelini yaparız”dedi.