CHP Edirne Milletvekili Okan Gaytancıoğlu hükümetin çiftçinin durumunu görmediği ve anlamadığı için farklı bir yöntem izleyerek gelinen noktayı elindeki tarım ürünleriyle anlatmaya çalıştı.
Partisinin il başkanlığı binasında düzenlenen İl başkanı Fevzi Pekcanlı ile beraber basın toplantısında gazetecilerle bir araya gelen Milletvekili Okan Gaytancıoğlu, yanında getirdiği, buğday, buğday tohumu,gübre ve tarım ilaçları ve mazot bidonu ile gelinen noktayı özetlemeye çalıştı.
Yapılan kompozisyonda bölgenin ortalama buğday veriminin Türkiye ortalamasının üzerinde olduğunu ancak genel anlamda bakıldığında dekardan 300 kilogram verim elde edildiğini belirten Gaytancıoğlu “Türkiye buğday verim ortalaması 300 kilogram. Bizim bölgemizde biraz daha fazla. Ama Türkiye genelini söylersek 300 kilogram. Yani bu 300 kilogram buğdayı elde edebilmek için 70 kilogram gübre kullanıyoruz. 70 kilogram gübrenin maliyeti ancak 150 kilogram buğday ile karşılanıyor Yani 150 kilogram buğday sattığınızda ancak 70 kilogram gübre satın alabiliyorsunuz. Buğday tohumunun ise kilosu 5 lira. Dekara en az 20-25 kilogram kullanılıyor. Şimdi 50 kilogram buğdayı da tohum için satmanız gerekiyor. 150’sini,gübre için, 50’sini tohum için, 50’sini de mantar,pas, kök boğaz ve ot ilacı için desek bir 50 kilogramda bu ilaçları satın almak için çiftçimiz kullanıyor. 150 gübre, 50 tohum, 50’de ilaç. Ne etti? 250.Geriye 50 kilogram kaldı. Cebine girmesi gerekir diye düşünüyorsunuz ama birde mazot var. Şimdi tarlayı nasıl sürecek? Bakın çiftçi mazot alıyor. Bugün 8 liradan mazot alacak akşam gidince. Mazotta bir 50 kilogram yiyor. Çünkü mazot en önemli ihtiyaç . Yani maliyetler tamamen gelirle eşit. Çiftçi ne kazanacak? Zaten sorduğumuzda bunların her birini kredi ile yaptırdığını ve yeniden borçlanacağını çiftçinin söylüyor. Yani Türkiye tarımı bu durumda arkadaşlar. Bu durumda bunu görmeyen bir iktidar var. İşinde ilginç tarafı, geçen sene 1 kilogram üre satın alabilmek için 1 kilo buğday satıyordu üreticimiz. Şimdi bu 1 kiloyu almak için 3 kilo buğday satmak zorunda 1'e 3. Onu da bulamıyor. Şimdi bunu görmüyorlar mı? Görsünler diye böyle basit hale getirdik. Daha iyi anlaşılabilir hale getirdik. Yani ülkenin durumu, Türk tarımının durumu bu!
Tarımı destekleyeceksiniz ki; çiftçi para kazanacak, üretecek ticaret olacak. Yani bunun un sanayi olacak, yağ sanayi olacak, şeker sanayi olacak, gübre sanayi olacak, akaryakıt sanayi olacak, lastik sanayi olacak. Yani her birini tetikleyecek piyasada para olacak. Kalkınmanın temelinde tarım sektörü var diye düşünüyoruz. Ama tarıma verilen desteği de söyleyeyim size! Geçen sene 2020 yılı desteği 22 milyar TL, 2021 yılı desteği yani bu senenin desteği de 22 milyar TL. Değişen hiçbir şey yok! Yani bu kadar artış olmuş olmamış hiçbir şey yok. Artık iktidar şaftı kopmuş araba gibi böyle gidiyor. Jantta gidiyoruz.Nereye gidiyoruz hiç belli değil. Her şeyi ithalatla çözmek isteyen bir iktidar söz konusu”dedi.
Tarıma hükümet tarafından verilen yeni bütçede desteğin arttırılmadığını belirten Gaytancıoğlu “Türkiye'deki Tarım Bakanlığı tarımsal bütçeyi bir kuruş bile arttırmadı. Şimdi bir çiftçi başvurdu desteklemelerde yüzde 4 kesiliyor diye; çiftçinin sayesindedir. Ben buradan çiftçilerimize çağrı yapıyorum. Yıllardır yasada tarım kanunun 21. Maddesinde çıkan şudur. “Çiftçiye verilecek destek Gayri safi milli hasılanın yüzde 1’inden az olamaz diye bir dilekçe yazsınlar, müracaat etsinler. Tabii bunu yapması gereken kişi ve kurumlar aslında Ziraat Odalarıdır. Bunlar da ne yapması gerekir müracaat ederek demeleri lazımdı ki; “2007 yılından bu yana bize verilmeyen 211 milyar liralık desteği istiyoruz” Niye? Yasa çok açık. Çiftçiye verilecek destek yüzde 1’den az olamaz diyor. Gayri safi milli hasıladan az olamaz diyor. İktidar partisi yıllardır bu destekleri vermedi. Vermeyince çiftçi ne yaptı? Bakın hep borçlandı borçlandı. Şu anda 200 milyar liranın üzerinde çiftçinin borcu var. İktidara geldiklerinde AKP iktidarı devraldığında miras 1 milyar lira borçtu çiftçinin üzerindeki borç. İpotekli kredi hiç yoktu, çiftçinin traktörü ipotekli değildi, tarlası ipotekli değildi, ahır ipotekli değildi şimdi her şey ipotekli”şeklinde konuştu.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun bürokratlar hakkındaki söylemi ile alakalı bir gazetecinin sorusuna “hükümetin bürokratları hep iktidarın devam edeceğini sanmasınlar”diyerek cevap veren Gaytancıoğlu “hükümetin bürokratları hep iktidarın devam edeceğini sanmasınlar. Hükümetin yanlış yaptığı konularda devletin bürokratı olduklarını unutmasınlar. Genel başkanımız bundan bahsediyor. İktidar partisi liyakata önem vermeyerek tarikatları doldurdu. Tarikatları doldurunca bendensin, sen bendensin, onun liyakatına bakmadan bu kadroları ele alanları atayınca zaten ülkenin geldiği duruma hep beraber gördük Dolayısıyla biz sınavı kim kazanırsa, sınavda kim başarılı olursa, kimin liyakatı varsa, nereli olduğuna kimden olduğuna bakmadan bu atamaları yapacağız. Kamuda liyakata son derece önem vereceğiz ve yanlış yapanlar varsa da bunlar hakkında da mutlaka devletin bütün teftiş kurullarını harekete geçirip sorumlulardan cezalarını görmelerini sağlayacağız. Burada İsmet İnönü'nün bir sözü var ! “Namuslular namussuzlar kadar cesur olmadıkça bu ülke düzelmez” Dolayısıyla genel başkanımızda uyarıda bulundu aslında. Herkes devlet memuru olmak zorunda. Devletin görevlisi olmak zorunda. Çünkü bakın devletin bütçesi var ve o bütçe çok zor doluyor. Çok kolay boşalıyor”dedi.