Geçtiğimiz yıl 2 Temmuz günü yağan yoğun yağmur yağışı sonrasında Zübeyde Hanım caddesi üzerinde bulunan evinde oğlu ile beraber yaşayan C.G isimli kadının evini su basması sonrası yaşananlar 1 yıl sonra gün yüzüne çıkmaya başladı.
Yağan yoğun yağmur yağışı sonrası evi su baskınından zarar gören C.G. isimli kadına ilk yardım Edirne Belediyesi tarafından geldi. Yaşadığı mağduriyetten dolayı ücreti Edirne Belediyesi tarafından ödenmek suretiyle bir otele geçici süreliğine yerleştirilen ve yaklaşık 20 gün süre ile otelde konaklayan C.G. başına gelenleri aradan geçen bir yılın ardından anlatmaya başladı.
Yaşadığı sıkıntıyı hukuk nezdinde aramaya başlayan ve Cumhuriyet Savcılığı’na verdiği şikayet dilekçesi ile kendisine mağduriyet yaşatanlardan şikayetçi olduğunu belirten C.G. en çok Belediye Başkanı Recep Gürkan’ın kendisine verdiği sözleri yerine getirmemesine üzüldüğünü ve bir belediye başkanı olarak kendisine güvendiğini ancak güvenini boşa çıkarttığını ve olayı örtbas etmeye çalışan kişi olduğunu iddia etti.
Tarafımıza ulaşarak konuyu iddia ettiği gibi anlatan C.G. başından geçen talihsiz olayı şöyle anlattı.
“Yağmur yağdıktan sonra evim bodrum katta olduğu için zarar gördü. Komşularım bana belediyeyi aramam gerektiğini ve suyun çekildikten sonra maddi yardımda bulunulabileceğini söylediler. Belediye Kültür Müdürlüğü yetkilisi A.G. beni arayarak bir memur yönlendirdiğini ve gerekenin yapılacağını söyleyerek maddi yardım yapılacağını ifade etti. İsminin E.A. olduğunu öğrendiğim memur benimle görüşerek beni bir otele yerleştirdiler. Telefon numaralarımı aldılar ve sürekli olarak benle irtibat kurdular. İlk etapta hesabıma resmi yoldan para ödeneceği söylendi. Ancak aradan 3-5 gün geçtikten sonra E.A. isimli memur beni sürekli geceleri de dahil olmak üzere aramaya ve bir şeye ihtiyacım olup olmadığını sormaya başladı. Bir gece yarısı telefonum çaldı. Gece yarısı saat 00:30’da beni arayan şahıs E.A. yarın hesabıma para yatırılacağını, bunun içinde evrak imzalamam gerektiğini söyledi. Kendisi gündüz veya akşam geldiğinde otelin terasında konuşuyorduk. Ama o gece yarısı araması ve gelmek istemesi beni düşündürdü ve bende kabul etmedim. Kendisi de bana eğer evrak imzalarsam 10 bin TL paranın yarın sabah hesaba geçeceğini söyledi. Bende gece gece olmaz dememe rağmen ısrar etti ve bende kabul ettim. Terasta görüşmek istedim ama ısrarla odamda görüşmek istedi ve odama geldi. Evrakları isteme bahanesiyle E.A. bana zorla tecavüz etti. Odadaki bağırışlarıma otel görevlisi gelerek yardım etti ve onu odadan çıkardık. Şaşkındım ve çok korkmuştum. Olay sonrası sabahı hesabıma paranın geçtiğini gördüm. Otelde çıktım ve evime geçtim.Yaşadığım olayın şokunu üzerimden atar atmaz E.A’yi telefonla aradım ama beni engellemişti ve bende müdürü A.G.’ yi aradım. Benimle görüşmek istediğini ifade etti ve yanında aynı müdürlükten S.G. isimli bayanıda alarak geldiler. Durumu anlattım ve çok üzüldüğünü belirterek özür diledi ve ilgileneceklerini söylediler. Bir dahada kendisi ile görüşmedim. E.A. ve S.G bana gelerek bir kağıt imzalatmak istediler ve bana 10 bin TL para elden verdiler. S.G., E.A.’nın bu şekilde cezasını çekeceğini söyledi ve parayı kendisinin destek amaçlı verdiğin belirtti. Kağıtta herhangi bir taciz ve tecavüze uğramadığım ve bir şey olmadığı yazıyordu bende imzaladım ve parayı aldım. Ancak aradan geçen zaman içinde hatamı fark ettim kendimi topladım”dedi.
Aradan geçen zaman bakarak neden sessiz kaldığını ve durumu neden aktarmadığı ve herhangi bir para talebinin olup olmadığını sorduğumuzda ise “ben aslında yaşadığım olayı haber yaptırmak istiyordum. Bunların rezil olması tek derdimdi. Ben yaşadığımla başıma gelen olayla kaldım. Bir gazeteciyi aradım ve beni dinledi. Oda benim namıma giderek Kültür Müdürlüğüne gitmiş ve benim adıma para istemiş haberi yapmamak için. Oda haberi yapmadı zaten .Bende Kasım ayı gibi Belediye Başkanı Recep Gürkan’a sosyal medya hesabı üzerinden ulaşmaya çalıştım ve instagram’dan yazdım. Numaramı yazarak beni aramasını sağladım ve durumu aktardım sonrada yanında bir kadın ve koruması ile gece evime gelip, benle görüştü ve gerekeni yapacağını söyledi. Mağdur olmayacağımı, evimi yapacaklarını, ‘ben varım’ diyerek kendisine güvenmemi istedi. Ertesi gün beni o gazeteci aradı ve ‘sen ne yaptın’? diye bana soru sordu. Bende siz haber yapmayınca başkana söyledim. Deyince ortalık baya bir karışmış. A.G.’nin yeri değişti, E.A.’nın yeri değişti ama olay hiç olmamış gibi kapatıldı. Ben Recep Gürkan’a çok güvendim. Bana bir söz verdi. Beni en çok yaralayan yalancı duruma düşmüş gibi olmam oldu. S.G. beni baskılayan kişidir. Recep Gürkan beni engelledi. Ben suçlu değim siz suçlusunuz. Beni hep caydırdılar. Ben S.G. ve Recep Gürkan’a güvendim. ”diyerek başından geçenleri harfiyen anlattı.
Yaşanan tüm bu olaylar sonrasında 16 Mayıs 2022 tarihinde Edirne Cumhuriyet Başsavcılığı’na giden C.G. kendisine bu olayı ve mağduriyeti yaşatanlardan şikayetçi olduğunu belirtti.
Bu kadın bence yalan söylüyor ! Bu olayın o saatte otelde duyulmaması ve otel görevlisisn polisi aramaması çok saçma. Hadi sen utandın otel görevlisi de mi utandı ?