Arabacı "yağış miktarları düşük,ancak endişe verici değil!"

Türkiye’de yağışların azalması ile başlayan meteorolojik kuraklık tehlikesi, etkisini göstermeye başlarken yaşanan kuraklığın ortalama verilerine bakıldığında Edirne ilinin normaline göre yüzde 96’lık oranla en fazla azalma gösteren il olduğu açıklandı.

Yapılan bu açıklamaya ilişkin değerlendirme yapan Edirne Ziraat Odası Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Arabacı,yağış miktarlarının düşüklüğünün endişe verici olduğunu ancak tarım kesimi için endişe verici bir durumun gözükmediğini belirtti.

Arabacı bu hafta beklenen yağışların “can suyu” niteliğinde olduğunu belirterek “Önümüzdeki 1 hafta içerisinde yağış gözüküyor. İnşallah bu yağışlar düşerse,tabii ki çıkmayan buğdaylarımız var.Bu buğdayların çıkıp eşit bir şekilde gelişmesini sağlarsak şu an için ürünümüzde bir sıkıntı yok.Şu an kuraklıktan bahsediyoruz. Biz her zaman söylüyoruz.Ürünün ihtiyacı olduğu dönemde kardeşlenme veya döllenme, yetiştiği dönemlerde belli periyotlarda sene kurak da gitse, yağış düşerse,bazen hiç ummadığımız senelerde çok kurak dediğimiz senelerde çok iyi verim alabiliyoruz.Ama şu an kurak gitti sen çok kötü gidecek, ya da ürünümüz çok kötü demek için henüz daha çok erken. İnşallah bizim temennimiz yağış almak.Almasak da belli aralıklarla yağış alırız ve üründe sıkıntı yaşamayız”dedi.

Öte yandan son yılların istatistiksel verilerine de değinen Abracı uzun zamandır kuralık yaşandığını ve bunun en son 2008 yılında görüldüğünü belirterek “2008 yılında en son bu kadar kuraklık olmuştu. 2008 yılından sonra yağış ortalamalarına baktığımızda bu yıl 387 kilogram yağış almışız ve ondan sonra geçen 2019 yılı içerisinde 430 kilogram 2020 yılı içerisinde ise 347 kilogram yağış almışız şu ana kadar.Yani bu diğer yılların ortalamasına baktığımızda 600, 700, 800 kilogram gibi yağışlar almışız metrekareye. Tabii ki doğal olarak 2019 ve 2020 yılında yağışların düşük olması gerçek anlamda bizim baraj seviyelerimizi Nehir debilerimizi düşmesine sebep oldu.İstiyoruz ki şu kış döneminde bugünlerde biraz daha güzel yağışlar alalım”dedi.

Bulgaristan topraklarından doğarak ilimiz sınırlarından Saros körfezine dökülen ve istifade edemediğimiz nehirlerimiz olduğuna dikkat çeken Arabacı,suyun boşa aktığı dönemler için nehirlere yakın noktalarda oluşturulacak depolama alanlarında suyun tutulmasının mümkün olduğun belirterek “bizim Bulgaristan sınırından sonra Çakmak Barajı'na kadar burada herhangi bir su depolama alanımız ya da bir barajımız yok. Son zamanlarda hep dile getiriyoruz.Burada Çömlek köy barajımız Lalapaşa’ya bağlı. Bulgaristan sınırından sonraki ilk barajımız. Biz diyoruz ki; geçtiğimiz yıl çeltik sulamalarında ciddi anlamda sıkıntılar yaşadık. Bulgaristan'dan bir miktar su salınması için sayın bakanımızın çabasıyla su salınması sağlandı ve geçen yıl çeltik sulamamızı bir şekilde sağladık ve yılı kurtardık. 2021 yılı içerisinde sadece Bulgaristan'dan su rica etmekle değil, biz bu dönemlerde kendi bölgemizde ilk önce projesi bitmiş Çömlek köy barajı'na bir an önce başlayıp kendi suyumuzu kendimiz depolayıp ve kendimiz yönetebilir hale gelmeliyiz ve bu sadece Çömlek köy ile sınırlı kalmamalı”diyerek Büyükdöllük köyü altında bulunan ve Tunca nehrine yakın olan Gözl baba arazisine su aktarılarak burada da depolama yapılabileceğini kaydetti.