banner137
banner12

Neredeyse 1 yıl oldu….Dünya Kovid-19 salgını ile kasıp kavrulurken,dertlere çare olacak,sorunu kökten çözeceğine inanılan aşı faz çalışmaları tamamlanmadan hızlıca yaşamımıza girmeye başladı.

Yetkililerin aldığı tedbirler ve uyulmasını istediği kurallar, “kısıtlamalar” adı altında hayatımıza girdi.Girdi girmesine ama, caydırıcılık olmadığı için bir gevşeme söz konusu…1 Mart itibari ile normalleşme adımlarını atma hayalini yaşarken korkarım ki; 3. dalga salgınla karşı karşıya kalacağız gibi görünüyor.Hafta sonu sadece market alış verişlerini serbest bırakmak akla hayale sığacak bir uygulama değildi ama, iyi niyeti suiistimal eden bir toplum yapısına sahip olduğumuz için başa gelen çekilecek gibi görünüyor.

Eline aldığı ekmekle izin belgesi gibi şehrin bir tarafından diğer bir tarafına gidecek kadar pişkin hale gelmişiz maalesef…

Polis kontrollerini nizami ölçülerde yapmaya çalışıyor.Tolere edebilidği kadar ediyor.Ama sen maske başka tarafında,savsak savsak sokakta geziyor,başkalarının hayatını riske ediyorsan o zaman yapacak bir şey yok.

Aslında biz bu işi biraz daha sıkı tutabilseydik bunlar olmayacaktı….İpsala’da virüsün baş göstermesi ve civar köylerde karantina uygulamaların başlaması sınır kapsını kullanarak yurt dışından gelen TIR sürücülerinin yol üzerinde yaptığı market alış verişleri,ilçe içerisine gelerek yemek yemeleri gibi bir çok konuyu sıralayabilirim sizlere.Orada çalışanlarında virüsü alarak yayması bu işin çıkış noktası gibi…

Havaların ısınmasına bağlı olarak sıkılan vatandaş kendini iyi niyetide suiistimal ederek dışarı attı.Parklar,bahçeler hafta sonu veya içi doldu taştı.Minarelerden yapılan uyarılar,polis ses sistemiyle yapılan uyarılar hep boşaydı.Virüse yakalanan bir kişinin kullandığı haplarla hastalığı yenmesi ise vatandaşı iyiden iyiye cesaretlendirmişti.Ve son olarak kapalı alanlarda yapılan kongreler vatandaşın vücut savunmasının da önüne geçerek sözlü savunmaları arasında yerini aldı.

Polis vatandaşlara bir laf söylemeye kalksa; “sen önce kongrelere bak!”cevabı polisi zora soktu.

Vaziyet bu şekilde işlerken,normalleşme hayalleri kurarken dün akşam ortalığa sözde sızan bir belgenin sosyal medya hesaplarında yayınlanması ortalığı fena karıştırdı.Bunca zamandır sıkı uygulama yapmayan yetkililer aldıkları kararla vatandaşı sımsıkı sıkacaklardı.İl Hıfzıssıhha kurulu tarafından ele alınan ve 26.02.2021 tarihinde sayı no 7 ile başkan Vali Yardımcısı Dr.Yusuf Güler tarafından imza altına alınan bir başkan dahil 11 üye tarafından imza altına alınan Edirne İl Umumi Hıfzıssıhha Meclisi 26.02.2021 günü saat 16:00'da Halk Sağlığı Hizmetleri Başkanlığı Dr. Gülden Yörüten toplantı salonu'nda Vali Yardımcısı Dr. Yusuf GÜLER başkanlığında toplanmış ve şu kararlar sıralanmış…..

“KARARLAR” başlığı altındaki yazı kısa sürede sızmış ve sosyal medyada ve bazı haber sitelerinde ve yazılı medyada anında yer bulmuştu.Bir panik havası vardı.Alınan kararlar baya sıkıydı ve tepkiler gelmeye başlayınca anladığım kadar ile geri vites yapılmasına karar verilmişti.Bakın aynen şunlar yer alıyordu…

“Koronavirüs (Covid-19) salgınının toplum sağlığı ve kamu düzeni açısından oluşturduğu riski yönetme, sosyal izolasyonu temin,fiziki mesafeyi koruma ve hastalığın yayılım hızını kontrol altında tutma amacıyla Sağlık Bakanlığı ve Korona virüs Bilim Kurulunun önerileri. Sayın Cumhurbaşkanımızın talimatları doğrultusunda birçok tedbir kararı alınarak uygulamaya geçirilmiştir.

1. Edime ili Merkez ilçede vaka görülen tüm binalardaki tüm dairelerin temaslı olup olmadığına bakılmaksızın 27.02.2021 tarihinden itibaren 10 (on) gün süre ile karantina altına alınmasına, buna ait iş ve işlemlerin ve gerekli tebligatların İl Emniyet Müdürlüğünce yerine getirilmesine. (Karantinaya alınacak binalarda oturan sağlık çalışanları, güvenlik mensupları ile öncelikli kamu hizmetleri için ihtiyaç duyulan diğer kamu görevlilerinin muaf tutulmasına ve buna ilişkin kontrol mekanizmasının İl Sağlık Müdürlüğünce sağlanmasına),

2. Edime İl merkezinde bulunan, halkın yoğun olarak kullandığı 15 Temmuz Şehitler Parkı, Özgür Çocuklar Parkı, Gölet Parkı. Polis Parkı, Tunca ve Meriç nehri kıyıları, Bosnaköy ve Nato Köprüsü bölgesi, Selimiye ve Altunhan Parkı. Tavuk Ormanı ve Kent Ormanının halkın kullanımına 01.03.2021 tarihinden itibaren geçici olarak kapatılmasına, özel izin belgesi olmayan araçların yukarıda belirtilen yerlere girişlerinin yasaklanmasına,bu yasaklama kararının kamu kurum ve kuruluşları, yerel yönetimler, muhtarlıklar ve yerel basın aracılığıyla halkımıza duyurulmasına,

3. Edirne İl merkezinde kısıtlamanın olduğu Cumartesi ve Pazar günleri 10.00-17.00 saatleri arasında en yakın mesafedeki market, bakkal, manav, kasap ve kuruyemişçilere vatandaşlarımızın zorunlu ihtiyaçlarını karşılamak üzere yürüyerek gitmeleri karar altına alındığından, özellikle büyük marketlerin otoparklarının kısıtlamanın olduğu gün ve saatlerde araç girişlerine tamamen kapatılmasına”diye devam eden maddeler vatandaşı baya tedirgin etmişti.

Aslında daha devam eden 4 sayfalık bir bildiriydi bu…Ancak sızması veya sızdırılması sonrasında halkta yaşanan panik üst makamlarda da yaşandı.Sorduk,sorguladık.Belge yalanlandı.Böyle bir belge “yok” denildi.Peki; yoksa neden açıklama gereği duydunuz?Neden yalanladığınız şeyin varlığını kabul edip “uyglamayacağız”dediniz?

Peki bu kararları nasıl aldınız?Neye göre aldınız?Alınan kararlar pekte güzel ve yerinde kararlardı.Neden uygulamaktan kaçındınız?

İl Sağlık Müdürlüğü’nün yaptığı yazılı bir açıklama var! Aynen şu satırlar yer alıyor… “İlimizde sosyal medya platformlarında İl Hıfzıssıhha Kurulu tarafından resmi olarak alınmış bir karar gibi gösterilen bazı paylaşımlar yapıldığı görülmektedir.

Kurullarımız tarafından resmi olarak alınan kararlara itibar edilerek bunun dışındaki bu tür paylaşımlara itibar edilmemesi kamuoyuna saygı ile duyurulur”denildi.

“İl Hıfzıssıhha Kurulu tarafından resmi olarak alınmış bir karar gibi gösterilen bazı paylaşımlar yapıldığı görülmektedir.”demek ne demek?Zaten bu karar alınmış ve imzalanarak onaylanmış.Peki bu açıklama çok mantıklı mı?

“Kurullarımız tarafından resmi olarak alınan kararlara itibar edilerek bunun dışındaki bu tür paylaşımlara itibar edilmemesi kamuoyuna saygı ile duyurulur”diyerek söz konusu kararın resmi olmadığını mı anlatmaya çalışıyorsunuz?Altına imza atanlarda bazıları ile görüşmem oldu.Araştırmamız gerekiyordu!....İmza atan kişiler “yahu Gökhan; bir aydır toplantı falan yapılmıyor.Bizlerin önüne sadece kağıtlar getiriliyor ,imzalıyoruz ve Vali Yardımcısının onayına gidiyor.Yani tartışılarak bir karar alınmıyor.Bu imzalar bize ait ve belge doğru,satırlarda yazanlarda doğru”deniliyordu. “Yazık” demekten başka şey aklıma gelmiyordu!!!

Karar alıyorsun ve uygulamıyorsun sonrada belge gerek olan belgeye yalan süsü vermeye çalışıyorsun.Lütfen biraz ciddiyet….Siz bu işi ciddiye almasanız vatandaş hiç almaz.Kaldı ki yapılan bu hamle hükümete olumsuz yansır:buda benden söylemesi…

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.