banner137
banner12

Önemli olan yazılamayanları yazmak,kaleme almak! Halkın gözünde mesleğinizi alnınızın akıyla yapmaktır gazetecilik.Zaman zaman geri adım attırılmak istenilse de,baskı yapılarak şahsım yıldırılmaya çalışılsa da ben bildiklerimi gördüklerimi sizlerle paylaşmak durumundayım.Gazetecinin görevi; haber ve bilgi kaynağına çabuk ulaşmak ve bu kaynaklardan edindiği bilgi ve haberleri okurlara sunma işidir. Gazetecinin bu görevini yapabilmesi için habere, olaya, olguya, belgeye ve bilgiye dayalı yazılar yazması gerekir.

Elimizde bilgi varsa ve bizlerde o bilgi ışığında yol alarak belgelere ulaşıyorsak ve haber yapıyorsak amenna…

Ancak son yıllarda basın özgürlüğü ayaklar altına alınmış,eleştiri kapsamında olmasına rağmen yazdığımız haber veya yazılardan dolayı iktidar yanlıları ve yalakaları tarafımıza her türlü zulmü yapmışlardır.Ekmeğimizle oynamışlar,ekmek arayışımıza mani olmuşlardır.Ama bir gün gelecek ve bu zalimler ettiklerini ödeyecekler…

Gelelim konumuza…Hafta içi yurt dışından gelen bir hastamızı (yakınımızı) ameliyat ettirdik.Ameliyat tamamen özel hasta statüsünde yani ücretli olacaktı.Ameliyatın net rakamları önümüzde kondu. “Olur” dedikten sonra gerekli tetkiklerin yapılmasına başlandı.Attığımız her adımda deli dana gibi dolaştırılıyor,neredeyse hastane içinde aldığımız nefese dahi para öder hale getiriliyorduk.Yurt dışından gelen soydaşa yapılan bu zulüm inanın Belene kampında yapılmamıştır…

İlk konuşmada ameliyat maliyeti 8 ila 10 bin TL civarındaydı.Türklük belgesi getirilirse bu rakam 4 bin liralara kadar düşecekti.Getirilen belge ile ameliyat maliyeti 3 bin 800 TL’ye kadar düştü ve mutabık kalındı.Hastamızın yatışı yapıldı.Aman Allah’ım oda ney?Hasta yatağına serilen çarşaf çarlaflıktan çıkmış,yanları yırtık pırtık, ben utandım hastayı o yatağa yatırmaya.Allah’tan yanlarında getirdikleri çarşaf ve nevresim takımını serdiler de rezillik kapanmıştı.Acaba yeni çarşaf yada daha elle tutulur çarşafları yok muydu?

Sabah hastamızı ameliyata aldılar.Ameliyat tamamlanmış,hastamızın üzeri yarım yamalak örtülerek odasına çıkarmışlardı.Ameliyatın üzerinden tam 24 saat geçmiş ve görevli elinde bir kağıtla “bu rakamı aşağı ödüyorsunuz sonra geliyorsunuz”dedi. Yahu bu ne hız?Hele bir durun be! Hasta daha taburcu olmadı.Olacağına dair bir şeyde söylenmedi…Derken ilk muayene hoca tarafında yapıldı ve hastanede ki pandemi şartları göz önünde bulundurularak taburcu olmamıza karar verildi.Ücret konusunda elimize verilen kağıtta 5 bin 518 TL yazıyordu. “Acaba ne olmuştu da rakam buraya çıkmıştı şeklinde kafamızda deli sorular oluşurken,birkaç kişi ile yaptığım görüşme neticesinde rakam bir anda 7 bin 500 TL seviyesine çıktı.Daha sonra ise hastaya SGK’lı olduğu sanılarak ameliyatta kullanılmadığı halde ilaç ve benzeri malzeme girişleri yapıldığı söylendi.Hastanın ücretli hasta olduğunu belirtmemiz üzerine girilen bazı malzemeler silinerek rakam 4 bin 753 TL’ye çekildi.Birde uyarıldık! Neymiş hastanın ameliyatı normalinde 15 bin TL’miş.İyide be adam! Dosyaya bakıp görsen hastanın Türklük belgesi olduğunu ve ücretli olduğunu anlayacaksın ve bol keseden malzeme yazmayacaksın ama neredeee??? Bu arada hastaya iki ayrı kod verilmesi de dikkatimden kaçmadı…

Ameliyatta ekstradan kullanılan bir malzeme olduğunu hoş görerek “eyvallah” dedik ve mütabık kaldığımız ve son dediğimiz 4 bin 803 TL’ye “evet”dedik.Fakat vezneye geldiğimizde rakamın 4 bin 603 TL olması aslında bizi şaşırtmadı değil ama son nokta dedik ve razı geldik ödeyerek hastaneden ayrıldık.

Şimdi kafamda deli sorular var ve bunların cevaplarını bekliyorum! Canınız istediğinde SGK’lı olduğu için istediğiniz hastaya istediğiniz malzemeyi yazabiliyor musunuz?Kafanıza göre sistemden silmek veya eklemek adı altında veri girişi veya çıkışı yapabiliyor musunuz?

Devlet kurumunu gazlamak bu kadar kolay mı ve gazlıyor musunuz?(gazlı bez mi kullanıyorsunuz?)

Yurt dışından gelecek hastalara sağlık turizmi adı altında hizmet vermeyi amaçlıyor ve boncuklu sözlerle davet ediyorsunuz ama yaptığınız muameleler sonrasında gelmeyi düşünenleri de kaçırıyorsunuz.O insanlar yaşlı ve Türkçe konuşsalar bile karşısındakinin yavaşça konuşması gerektiğini bilmelisiniz.Yani o insanlar parsıyla rezil olmaya değil,insanca muamele görmeyi bekliyorlar. Hoş gerçi; burada bizlere bile yapılan muamele yenilir yutulur gibi değil ama neyse…

Sonuçta anlattıklarıma kulak verin.Ha hangi hastane olduğunu merak ediyorsunuz değil mi? Yazımda bahsetmedim.Zaten bilmemeniz imkansız.Ama yetkililerin gereğini yapmasını beklemiyorum.Çünkü kimse yoğurdum ekşi demiyor…

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.