banner137
banner12

Hani haber bültenlerinde konu olan “Avrupa’nın en büyük,Dünyanın ikinci büyük kara sınır kapısı” olarak bildiğimiz Kapıkule varya; o konuda bugüne kadar bizler haberci olarak hep yanlış başlıkları kullanmışız.Meğerse; öyle değilmiş….Çünkü yüzölçüm anlamında evet öyle,ama işlem hacminde Habur sınır kapısı kadar değilmişiz.

Perşembe günü yeni kabinenin yeni Gümrük ve Ticaret Bakanı Nurettin Canikli Edirne’ye gelerek Kapıkule sınır kapısında gezi ve incelemelerde bulundu.Gerçi ben bulunduğu kanaatinde değilim ama,öyle diyelim….

Adam Kapıkule’ye bir geldi,karşılamada sıra sıra görevliler,üst düzey yöneticiler ve amirler ve siyasiler…

İlk etapta VİP salonuna doğru bir hareket oldu.Basın toplantısı burada olacak denildi ve öylede oldu ama biraz değil baya bir geç oldu.Bakan Kapıkule hakkında gazetecilerin sorularını yanıtlamadan önce sadece adını duyduğu Kapıkule için bir brifing almak durumundayd! “Ne olur ne olmaz gazeteci bunlar ters bir soru sorar,ters köşeye yatmayalım” diye alt yapıyı yapmak istedi.Ama bu alt yapı bizi baya bir alt etti….

Yaklaşık 2 saate yakın bir bekleme süremiz oldu.Aramızda her ne kadar cam olsada, kapalı kapılar ardından yapılan toplantı sonunda bitti ve basın mensupları içeri alındı.Derken açıklama yapıldı ve ardından sorular sorulmaya başlandı.

Yahu Bakan Türkiye’nin ikinci büyük sınır kapısı deyince Kapıkule için biraz şaşırdım.Ya bize böyle dediler ve bizi uyuttular uzun zamandır yada gerçekten bizim kapı ikinci büyük kapı!Koca Bakan yanlış mı bilecek?….Aslında biz yanlış biliyormuşuz.Kapımız yüzölçüm olarak devasa...

Bakan “tır ve araç kuyruklarını artık göremeyeceksiniz” dedi! Bende “oldu” dedim.Tabi içimden…

Bakan “her araç yani otobüs ve tır aracı 2015 yılından sonra X-ray’a girecek” dedi.Bende “süper” dedim.

Bakan “bundan böyle işlemler tek perondan yapılacak”dedi Bende “günaydın”dedim.

Bakan “dezenfekte uygulaması mütekabiliyet esaslarına göre yapılacak”dedi. Bende “nasıl”dedim.

Yani biz bu masalları birkaç bakandan daha önce dinlediğimiz için inşallah yapılır demekten başka çaremiz yok…Bekleyip göreceğiz…

Evet tır parkı ve araç alımı konusunda dayanamadım ve soruyu yapıştırdım…

 “Sayın Bakan!Bulgaristan tarafı gümrük sahasında yeni bir düzenleme yaptı.Ve araç alım ve salımı konusunda kapasitesini arttırdı.Özellikle tır kısmında kapasiteyi 1450 seviyesine çıkardı.Şimdi bize yok mu daha diye soracak?Gönderiyorum, alabilecek misiniz? Diyecek.Bizim tarafta bunun için mi tır ve araç kuyruğu olmayacak diyorsunuz ”dedim.

Biraz bocalayarak ta olsa cevap geldi. “Kapıkule için söylüyorum, Kapıkule önümüzdeki yaz döneminde bir daha basına özellikle kuyrukları nedeniyle haber konusu olmayacak. Hem girişler hem de çıkışlar için gerekli çalışmalarımızı kısa bir süre içerisinde tamamlayacağız. Amaçlarımızdan birisi de bu zaten, yerinde görerek gerekli tedbirleri almak. Yaz gelmeden giriş ve çıkış trafiği yoğunlaşmadan, biz inşallah projemizi sonuçlandırmış olacağız”dedi.

Yahu yıllar önce yeni kurduğumuz kapıda bugüne kadar sorunlar çözülmedi de şimdi o beğenmediğiniz Bulgaristan kapıda revizyona gidince ve bizden daha iyi ve aktif bir gümrük yapınca mı aklınız başınıza geldi demek lazımdı ama diyemedik…

İşlemler artık 6 nokta yerine tek bir noktada yapılacakmış ya!..,yahu bugüne kadar bunu niye yapmadınız? Diyemedik…

Yani sizin anlayacağız Bulgaristan kapısını adam gibi yapınca bizim o çok ihtişamlı ama boş kapımız adeta gölgede kaldı.Biz 900 kişi ile koca sahayı işletemiyoruz adamlar 275 kişi ile sahada bekleme diye bir sorunu ortadan kaldırmayı planlıyor..

Biz önce kafaları değiştireceğiz.Orada çalışan personelin keyfi tutumunu değiştireceğiz.Bir elin beş parmağının eşit olmadığı gibi orada çalışan bazı görevlilerinin de eşit olmadığını söylemek lazım.

Bazılarında bir surat var melek,bir hitabet var yılanı deliğinden çıkartır,bazılarında ise bir surat var,duvar…Bir hitabet var diyemeyeceğim,Türkçeyi zor konuşuyor….

Zaman zaman yurt dışına çıkarken Bulgar görevliler ile sohbet ederiz.Çatır çatır Türkçe konuşuyorlar ve bana soruyorlar “abe komşu sizin memurlar neden Bulgarca bilmiyor?”Bak biz çatır çatır Türkçe ve İngilizce konuşuyoruz”deyince, “ben Türkçe konuştuklarına şükrediyorum” deyince anlamıyorlar ama “neyse anlayan anladı” deyip geçiştiriyorum…

Arkadaş Bakan gelmiş neyime….Siz hala free shopların içinde vatandaşın 50 kuruşa içtiği suyu 1 TL’ye işetiyorsanız ben başka bir şey diyemiyorum…

Saatlerce araç kuyruğunda beklerken,isyan ederken, görevli memurun keyfini beklerken,suratını çekerken ve bir gazeteci sırf takla olsun diye yazdığı övgü dolu sözler içeren mektubu oraya bir haltmış gibi asarak taklaya takla ile cevap verirken,kusura bakmayın ama “Bakan gelmiş hoş gelmiş ama; neyime gelmiş?” derim…

Bakan gezerken önünde adeta etten bir duvar var!Sahayı zaten gerek bizden gerekse etrafındakilerden dolayı rahat göremiyor! Yani her şey süt liman gibi gösteriliyor ve o gün aksi gibi sahada tek bir araç yok arkadaş…

Ne zamanki gümrükçünün keyfi hareketleri bitecek,polis ve gümrük memuru ne zaman  uzayıp giden araç kuyruklarını gördüğünde yerinden kalkıp ikinci,üçüncü,hatta dördüncü peronu koordineli bir şekilde açarak milleti bekletmeyecek.O zaman “Bakan gelmiş sefa gelmiş” derim…

Baş Müdür Müslüm Yalçın’ın çabalarını görmekte hatta zaman zaman paylaşmaktayız.Ama anladığım kadarı ile onun verdiği mücadeleyi herkes vermiyor Bazıları o gayreti gösteriyor ama keşke herkes gösterse o zaman adam gibi bir gümrük olur ve biz sadece Allah razı olsun der geçeriz.Ama bildiğim kadarı ile herkes beddua okuyor….Gerisi hikaye….

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.