banner137
banner25

Yenilebilir kağıt kullanmışlar!

Edirne Cumhuriyet Savcısı Cengiz Özülkü tarafından hazırlanan ve 2.ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edilen 19’u tutuklu 43 şüpheli hakkında hazırlanan FETÖ/PDY iddianamesinde örgütün iş adamlarına sağladığı baskı ve şantaj unsurları bir bir ortaya çıkmaya devam ediyor.

136 sayfalık iddianamede yer alan tanık ifadeleri ve sabit delillere göre örgüt gelir elde etmek için bazı iş adamlarını dinlemiş ve bu ses kayıtları üzerine montaj yaparak kişilerden tehditle para temin ettiği belirtilmiş.

Hakkında ceza yada hukuk davası açılarak meslekten men edileceği,ellerinde özel hayatına dair açıklanmasını istemediği dijital veriler olduğu şeklinde tehditler ve şantajla,kişileri örgüte büyük miktarlarda himmet ödemeye mahkum eden örgütün yine adli makamlardaki savcı ve hakimleri kullanarak ceza almalarına kadar çalıştığı belirtiliyor. İş adamlarından adli-idari süreçlerdeki işlemlerinin lehine sonuçlandırmak üzere alınan paraların yanı sıra,ses ve görüntü kayıtlarından da tehdit ve şantaj yoluyla örgüte önemli aralar aktarıldığının yazıldığı iddianamede,belediyelerce yapılan imar değişikliklerinden nasıl kazanım sağlandığı da açıkça yazılmış.

2003 yılından önce cemaat içinde olan ve şu an tutuklu sanık olarak dosyada adı geçen İ.Ö. Edirne’de cemaatin lisesi olmadığı için arsa alınarak lise yapılmasını teklif ettiği,ana mütevelli heyetinde teklifin olumlu karşılanması üzerine Kırklareli yolu üzerinde 12 arsanın Bak Asya’dan çekilen kredi sonrasında İl İmamı Ömer S.’nin dönemin Belediye Başkanı Hamdi Sedefçi’ye giderek imara açık olmayan arsayı imara açtırttığı ve Kırkpınar ağası Seyfettin Selim ile görüşülerek Edirne’yi yapmayı düşündüğü okulu bu arsa üzerine yaptırması yönünde baskı oluşturulduğu ve iş adamı Seyfettin Selim’in Amerika’ya giderek Fethullah Gülen ile görüştüğü belirtilirken,17-25 Aralık sürecinin yaşanmasının ardından okul yapım işinin askıya alındığı ifade ediliyor.

Dönemin Belediye Başkanı Hamdi Sedefçi’nin ise o dönem söz konusu arsayı nasıl ve ne şekilde imar değişikliğine soktuğu merak ediliyor.

Öte yandan bağış yapmaktan kaçınan ve örgüte uzak duran iş adamlarının ise dönemin Vergi Dairesi Başkanı İsmail Aslan tarafından defterlerinin istenerek yüksek rakamlarda cezalar kesildiği ve bu rakamların 7 milyon TL’ye kadar ulaştığı anlaşılıyor.

Devletin içine sızmış ve bu yolla darbe girişiminin alt yapısını hazırlayan örgütün sınava girecek olan öğrencileri yerleştirilmek istenen okula önceden hazırladığı ve yurtlara çıkararak gruplara ayırdığı ifade ediliyor.

Her öğrenciye “kod” adı verildiğinin belirtildiği iddianamede “Paralel Devlet”denilen yapılanmada herkesin bir “kod ismi”kullandığı da açıkça belirtiliyor.

Mülki idare,Emniyet,TSK,ve Yargı gibi stratejik kurumlar için hazırlanacak öğrencilerin daha özel şartlarda seçilip,özel şartlarda hazırlandığı belirtilen iddianamede “bunlar özellikle dörder kişilik gruplar halinde hazırlanmakta ve bunların diğerleriyle temasının sınırlandırıldığı anlatılıyor.

Cemaatin bu çocuklara “Hücre Tipi” yapılanma modeli uyguladığının anlatıldığı iddianameye göre askeri okullara,polis akademisi ve polis Koleji’ne sokulacak öğrencilerin kendi dershanelerinde kesinlikle kendi adlarıyla kayıt edilmediği ifade ediliyor.

Bu öğrencilere sınav sorularının önceden verildiği bunada örgüt jargonunda “fetih okutmak”denildiği “fetih okutma”nın ise “sınavda çıkacak soruların öğrencilere okutulup ezberletilmesi anlamış taşıdığı belirtiliyor.

Öğrencilerin tiplerinin de özellikle belirlendiği ve Hukuk Fakültesi’nde okuyan öğrencilerin top sakal bıraktırılıp,küpe taktırıldığı ortamdan kendilerini gizlemeleri için “stil çalışması” yapıldığı ifade ediliyor.

Örgütün sohbet toplantılarında verilen talimatları ufak not kağıtlarına yazdıkları,bunların lüzumu dahilinde yok edilebilmesi için ise yenilebilir özellikte olduğunu yazıldığı iddianamede,haberleşmenin de kuryeler aracılığıyla yapıldığı,cep telefonu hattı ve telefonların belirli zaman aralıklarında değiştirilmesi gerektiği ve olası dinleme tedbiri için “hizmet,şakirt,Fetullah Gülen,Cemaat gibi kelimelerin telefonda zikredilmemesi “abi”, “hocam”,gibi isimler kullandıkları il ilçe imamları ,için ise kod isim kullandıkları dikkat çekiyor.

banner148
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.
banner30