UNESCO’yu mu bekleyeceğiz?

Mimar Sinan’ın ustalık eserim diyerek Edirne’ye nakşettiği ve Edirne için sembol haline gelen Selimiye camisi bürokrasi gereği adeta kaderi ile baş başa bırakılmış durumda. Geçtiğimiz aylarda UNESCO Dünya Kültür Mirası listesine giren ve tamamen UNESCO’nun kararları ile gerekli değişikliklerin yapılmasına izin verilen Selimiye cami bürokrasi yüzünden rutubetle baş başa bırakılmış durumda. Çatı ve kubbesinde bulunan kurşun kaplama malzemelerinin kısa bir süre önce yenilenmesine rağmen aradan geçen zaman içinde kurşunların arasında su girmesi cami iç kısmında rutubet oluşmasına neden oldu.Caminin iç kısmından bakıldığında kubbelerin su aldığı ve bunun neticesinde rutubet yaptığı açıkça görülürken meydana gelen rutubetten dolayı da en çok tavan işlemelerinin zarar gördüğü görüldü.Yetkililerden edinilen bilgiye göre kubbe üzerinde bulunan kurşunların onarımı için ihale açılması gerektiği ancak bu tür bir onarımın hem zaman hem de para kaybına yol açacağının bilinmesinden dolayı gereksiz olduğu ifade ediliyor.Yetkililer kubbeler üzerinde meydana gelen kurşunlardaki aralanmaların çok basit bir onarım ile giderilebileceğini, bunun için tutulacak bir usta yardımı ile onarımın yapılarak caminin içinde meydana gelen zararın önüne geçilebileceği ifade edildi. Öte yandan aydınlatma camlarının üzerinde bulunan ve içeri kuşların girmemsi için yapılan korkulukların kırıldığı bunun üzerine cami görevlilerince kırılan noktalara uydurma ve geliş güzel sunta konularak önlem alınmaya çalışılmasının UNESCO Dünya Kültür Mirası listesinde yer alan Selimiye camine yakışmadığı ve her şeyden önemlisi ustası Mimar Sinan’a ve eserine yapılan bir saygısızlık olarak yorumlandı.