[gallery link="file" columns="2" orderby="rand"]
Mimar Sinan’ın ustalık eserim diye nitelendirdiği eşsiz eser
Selimiye Camindeki ters lale motifi yok olma tehlikesi ile karşı
karşıya.Rivayete göre Mimar Sinan’ın Selimiye caminin yapacağı sırada arsa
arayışına giriştiği kentin en yüksek noktasında bir arsa bulduğu ve arsayı
satın almak istediklerinde üzerinde lale bahçesi bulunan arsanın sahibin
inatçılığı ile karşılaşan Sinan’ın kadını hatırlamak ve sembolize etmek adına
lal motifini ters bir biçimde cami ortasında bulunan şadırvanın mermer
kaidelerinin üzerine nakşettirdiği bilinir.
1569-1575 yılları arasında yaptırılan Selimiye caminin iç
kısmında ortada bulunan şadırvanın mermer kaidesinin üzerine yapılan kabartma
ters lale motifi yok olma tehlikesi le karşı karşıya.gelen ziyaretçilere
anlatılan rivayetleri ile de dikkat çeken Selimiye caminin en ilginç
hikayesinin yer aldığı ters lale motifi gelen ziyaretçilerin ellemesinden
dolayı yok olma tehlikesi ile karşı karşıya.Son yıllarda sayıları ciddi artış
gösteren yerli ve yabancı turistlerin en uğrak noktası olan şadırvan altındaki
ters lale motifi anlatımlar sonrasında görenlerin ilgisini çekmeye devam
ediyor.İnatçılığı sembol ettiği için mermer kaide üzerine ters bir şekilde
kazınan lale motifi her gün binlerce insanın el sürtmesinden dolayı aşınmaya
maruz kalarak neredeyse artık gözle dahi zor seçilmeye başlandı.Bu sebepten
dolayı insanların ellerini fazla sürtmesine de sebep olan lale motifi artık
adeta mermer kabartmasından yoksun bir şekilde gelen konukların karşısına çıkıyor.Konu
hakkında bilgi veren ve Selimiye caminde 41 yıl müezzinlik ve imamlık yapan
emekli imam Nadi Ersoy ters lale motifinin artık yok olmaya başladığını ve bu
şekilde devam edecek ziyaretçi trafiğinden dolayı ileriki yıllarda önlem
alınmasa tamamen kaybolacağını öne sürdü.Ersoy lale hakkında verdiği bilgide de
rivayetin gerçeği yansıtmadığı ancak anlatılan rivayetlere göre sonradan
yapıldığı tarih kaynaklarında yer alan şadırvanı yapan ustanın mermer sütunun
üzerine işlediği ve bu sütunları taşıyan şadırvanında 20 yüzyıl başlarında
yapıldığını belirtti.Ersoy “günümüze kadar gelen bilimsel kaynakların hiç birinde ters lale hikayesi ve
yapımı yer almamaktadır.Ancak sonraki kaynaklarda yer almaktadır.Buda cami
yapımında bu motifin buraya yapılmadığını sonradan yapıldığını açıkça
göstermektedir”dedi.İşlenen motifin 41 yıl önce daha belirgin olduğunu aktaran
emekli imam Ersoy “biz ilk göreve başladığımızda buradaki kabatma motif çok
belirgindi.Ancak son yıllarda artan ziyaretçi akını ve gelen her konuğu buna el
sürmesi taşın aşınmasına neden oldu.Bu şekilde devam ederse yok olabilir”dedi.
Camiyi bilen eskilerde aynı görüşü savunarak motifin yıllar
önce belirgin olduğunu ve önlem alınmasını istediler.Camiyi ziyarete gelen çok
sayıda yerli turist ise taşı elledikten sonra yüzlerine sürerek batıl bir
inancıda göstermiş oluyorlar.
Selimiye hakkında:
Selimiye Camii eskiden kavak meydanı denilen yerdeki
Yıldırım Beyazıt’ın saray arsası üzerine yapılmıştır.Camii Kanuni Sultan
Süleyman’ın oğlu II.Sarı Selim Kıbrıs ganimetiyle Hassa Mimarı Koca Sinan’a
1569-1575 yılları arasında yaptırılmıştır. Yapımı 6 yıl süren caminin
inşaatında dört yüz kalfa ve ondörtbin işçi çalışmıştır. Camii külliyesi ile
beraber 22.022 m2
alanı kapsamaktadır. Camii dikdörtgen biçiminde olup 1620 m2 tutan iç kısmı bir
kubbe ile örtülmüştür. Evliya Çelebi Camii için 27.760 kese akçe harcandığını
yazmaktadır. Dışavlunun batı duvarı boyunca Selimiye Vakfiyesi ek olarak
III.Murat tarafından kapalı bir çarşı yaptırılmıştır. Camii’nin içi takriben
6000 kişi almaktadır.Kubbesi Ayasofya kubbesinden 6 zira geniş 4 zira derindir.
Külliyesinde 999 penceresi vardır. Çinileri orijinal ve kabartmadır. Şadırvan
tarafındaki iki minaresi 3’er yolludur. Minberi tamamen mermer olup ve yan orta
kısmı yekparelidir.
Selimiye niçin
Edirne’ye yapıldı: Kıbrıs adasını düşmandan alırsam Allah rızası için bir
Camii yaptıracağım diyen II.Selim Kıbrıs’ı fethedince vaadini unutuyor. Fakat
bir gece rüyasında Hz.Muhammed Efendimiz : “Ey Selim sözüne sadık ol
vaadettiğin camiyi buraya yaptıracaksın” diye parmağıyla Edirne’yi
gösteriyor.Bu sebepten Selimiye Camii Edirne’ye yapılıyor.
Kubbe : Kubbe
yüksekliği Camii tabanından kilit taşına kadar 43.28 m. Kubbe çapının 31.30 m taban ile kilit
taşı arasının 15.86 m
olduğu Y.Mimar Sedat Çetintaş tarafından belirtilmiştir. Kubbe şeklindeki sekiz
sütun üzerine 40 pencereli kubbe kasnağı bunun üstün nefis çinilerinden
pirametik biçimde yapılmıştır.
Minber : Minberi
25 basamaklıdır. Minber 16. Asrın mermer işçiliğindendir. Yerli ve yabancı her
göreni hayran bırakan bu eşsiz eser Mimar Sinan’ı dünyaya tanıtıp nasıl bir
usta olduğunu öğrenmek için bu minber kafidir diyenler çoktur.
Mihrab : Cami’nin
mihrabı duvar içine oyulmuş tamamen mermerdir. Mihrabın yan duvarlarını
kaplayan mavi ,yeşil ,kırmızı ve beyaz rengarenk motiflerden meydana getirilen
pek nefis çinilerin üst kısmında lacivert üzerine beyaz renkli ve iri yazılı
olarak Amen er Resulü alt tarafa bölümler halinde yazılın Fatiha Suresidir.
Böylece Mimar Sinan Mihrabı çok nefis motifli ve kabartma çiniler ile Amen er
Resulü ve Fatiha Suresi ile süslenmiştir.
Manevi özellikleri:
Cami’nin kubbesinin tek olması Allah’ın tek olduğunu kubbesinin geniş olması
Hıristiyan mimarlara galip gelindiğini ,Caminin pencerelerinin 5 kademeli oluşu
İslamın 5 şartını , Vaaz kürsülerinin 4 tane oluşu İslam’da 4 tane mezhebin hak
olduğunu, Selimiye külliyesinin 32 tan kapısının olması İslamın 32 farzını
,arka minarelerde 6 yolun olması imanın 6 şartını , minarelerinde 12 şerefe
olması camii yaptıran padişahın 12. padişah olduğunu sembol etmektedir.
Müezzin Mahfeli :
Kubbenin altında 2 m.
yüksekliğinde 12 mermer sütüna oturtulmuş müezzin mahfeli bulunmaktadır.
Müezzin mahfelinin altında da mermer şadırvan vardır. Müezzin mahfelinin sol ön
köşesindeki mermer sütün üzerinde kabartma bir lale motifi bulunmaktadır.
Hakkında birkaç hikaye söylendi ise de Selimiye üzerinde XX. Yüzyıla kadar
yazılmış eserlerde buna dair bir yazı bulunmadığını Dr.Rıfat Osman
kaydetmiştir.
Hünkar Mahfeli :
Caminin sol ön köşesinde 4 profil sütuna oturtulmuş Hünkar mahfeli vardır.
Sütunlar 4 kemerle bağlanmıştır. Kemer araları ve duvarları yine zamanın nefis
çinileri ile kaplanmıştır. Hünkar mahfeli çinilerinden bir kısmı 1877-78 Rus
İşgali sırasında General Skoplef tarafında söktürülmüştür. Moskova Müzesine
gönderilmiş olup halen orada sergilenmektedir.
Minareler :
Minarelerin her biri üçer şerefe olup harem tarafındaki minareler üç
yolludur.Birinci yol,birinci şerefe ile üçüncü şerefeye;ikinci yol,ikinci
şerefe ile üçüncü şerefeye;üçüncü yol ise doğrudan üçüncü şerefeye gider .Kıble
yönündekiler birer yolludur. Minarelerin yüksekliği 84 m çapı 4 m üçüncü şerefeye kadar 250
basamaklıdır. Alem 2.5 metredir.
Ters Lale :
Rivayete göre Camini arsası içinde bir lale bahçesi varmış ve bu bahçe
sahibinden Camii için satın alınmak istendiğinde sahibi vermemek istemiş,
sonunda razı geldiğinde bahçesinin devamlı sembolik edilmesi için bir lale
motifinin yapılmasını istemiş.Mimar Sinan da lale motifini yapmış fakat ters
olarak yapmış lale motifi burada bir lale bahçesinin olduğunu, ters yapılması
ise sahibinin tersliğini temsil etmektedir.
Ters lale yok olmak üzere!
[gallery link="file" columns="2" orderby="rand"] Mimar Sinan’ın ustalık eserim diye nitelendirdiği eşsiz eser Selimiye Camindeki ters lale motifi yok olma tehlikesi ile karşı karşıya.Rivayete göre Mimar Sinan’ın Selimiye caminin yapaca
30 Ağustos 2011 Salı 09:59