Partilerden ortak kınama!

Edirne'de AK Parti, CHP ve MHP'nin de aralarında  bulunduğu siyasi parti temsilcileri, Hakkari'nin Çukurca ilçesindeki hain terör  saldırısını kınadı. Saadet Partisi, CHP, AK Parti, Demokrat Parti, MHP, BBP ve DSP'nin  Edirne'deki temsilcileri ortak açıklama yaparak terör örgütü PKK'nın hain  saldırısını lanetlemek üzere bir araya geldiklerini belirtti. Türk milletine baş sağlığı ve sabır, şehitlere Allah'tan rahmet ve  yaralılara acil şifalar dilenen açıklamada, terör örgütlerinin lügatında barış, insan hakları, günah, sevap, sevginin olmadığı, onların lügatında yakmak, yıkmak,  terör yapmak ve öldürmek var olduğu belirtildi. PKK terör örgütünün Çukurca'da düzenlediği saldırıda 24 cana daha kıydığı anımsatılan açıklamada, ''Evet, tam 24 fidan daha toprağa düştü. Ve millet olarak  bir kez daha yüreğimiz yandı. PKK terörünün arkasında şu anda dünyayı kendi  menfaatlerine göre şekillendirmek isteyen emperyalist güçler var'' denildi. Bu terör hareketlerinin 'Stratejik ortaklarımız' diye bilinen ülkelerden  kaynaklandığı vurgulanan açıklamada, İsrail Dışişleri Bakanı'nın kısa bir süre  önce PKK kartını Türkiye'ye karşı tehdit olarak kullanacağını, ABD'deki Ermeni  lobisi ile işbirliği yapıp PKK terör örgütüne askeri destek vereceğini söylediği  anımsatıldı. ''Bugün eğer Amerikalısı, İngiliz'i, İsraillisi Kürt meselesi ile meşgul  oluyorlarsa, bu sırf Türkiye'yi parçalamak içindir'' denilen açıklamada, PKK'nın  Türkiye'yi bölmek amacıyla kullanıldığının açık olduğu, Sevr'i dayatanların bugün  aynı oyunu yine sahneye koyduğu bildirildi. 30 yıldır devam eden terör olaylarında 60 bine yakın vatan evladının canına  kıyıldığı ifade edilen açıklamada, şu görüşlere yer verildi: ''Bu rakam kurtuluş savaşı kayıplarımızın tam 10 mislidir. Diğer taraftan  maddi olarak da ülkemizi 300 milyar dolardan fazla kayba uğratmıştır. Çözüm, her şeyden önce olayların arkasındaki güçlerin, ülkelerin mutlaka ortaya çıkarılması gerekir. Hükümet cesaretle bu karanlık oyunun üzerine gitmeli ve olay bütün  açıklığıyla deşifre olmalıdır. Çare olarak Doğu ve Güneydoğudaki halkımızı devletin yanında olması için siyasi partilerden oluşacak grupların bölgeyi  ziyaretler etmeleri ve dış güçlerin ülkemiz üzerinde oynadıkları oyunlar  konusunda bilgilendirmeleri gerekir. Bununla beraber bin yıllık tarihimizde aynı topraklar üzerinde bir arada  kardeşçe yaşadığımız hatırlatarak şer güçlerin oyunlarına gelinmemesi konusunda  uyarılmalıdır. Bölgede bulunan STK'lar ile toplum önderlerine çözüm için birlikte  hareket edilmesi şart olduğu anlatılmalı ve böylece ortak bir noktada  birleşilmelidir. Bu çalışmalar hiçbir kesimi dışlamadan yapılmalıdır. Kürt  kökenli vatandaşlarımızın sorunlarının çözümünün terörde değil, devlet ? millet  kaynaşmasında olduğu bilinerek desteklerinin alınması sağlanmalıdır. Halkımızın  duyarlılığının sürekli canlı tutulabilmesi için tüm televizyon kanallarında konu  işlenmelidir. Ateş bacayı sarmadan, daha fazla evladımızın kanı dökülmeden somut  adımlar acilen atılmalıdır.''