Kılıçdaroğlu "davul boynunda tokmak başkasında"

Mimar Sinan Spor Salonu’nda yoğun katılımla gerçekleştirilen toplantıya Edirne il örgütünün yanı sıra Tekirdağ ve Kırklareli il örgütlerinin il başkanları ve illerdeki ilçe teşkilatları katıldı. Halkında ilgi gösterdiği bölge toplantısına Genel Başkan Kılıçdaroğlu’yla birlikte parti üst düzey yetkilileri ve genel başkan yardımcılarıyla milletvekilleri de katılırken ilk konuşmayı CHP Parti Örgütü, Örgüt Yönetimleri ve Yurtdışı Örgütlenmeden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Tekin Bingöl yaptı.

Bingöl buradaki konuşmasında partinin yıl içerisinde gerçekleştirdiği bölge toplantıları hakkında bilgi verirken ayrıca Trakya’nın önemine de dikkat çekti. Örgütlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Bingöl’den sonra toplantının basına açık kısmında konuşan CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu aslında Edirne’nin kendi programlarında olmadığını fakat Edirne il örgütünün gelip bu toplantının Edirne’de yapılmasını isteyince onları kıramadığını belirtti. Genel Başkan Kılıçdaroğlu konuşmasına 30 Mart’ta gerçekleştirilen yerel seçimlerde CHP diyen Edirne, Kırklareli, Tekirdağ ve Çanakkale’ye teşekkür ederek devam ederken gündeminde 17 aralık süreci vardı.

CEMİL ÇİÇEK’E ‘ÖZÜR’ ÇAĞRISI

Bakanların 17 Aralık soruşturmaları kapsamında Meclis Komisyonu’nda verdiği ifadelere medya yasağı gelmesini hatırlatan Kılıçdaroğlu kendisinin bu konuyla ilgili daha önce yaptığı “Parlementonun hırsızların, yolsuzluk yapanların hamisi olmaması gerekiyor” açıklamalarıyla Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı Cemil Çiçek’in geri adım attığını belirterek; “Ben o açıklamayı yapmasaydım, sen o düzeltmeyi yapacak mıydın? Yapmayacaktın. Niye ve hangi gerekçeyle yapmayacaktın? Şimdi Cemil Çiçek’e açık bir çağrıda bulunuyorum; CHP Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’ndan, açıkça çıkıp milletin önünde özür dileyeceksin. Parlementonun itibarını koruyan benim, itibarını ayaklar altına alansa sensin.  27 buçuk yıldır devlette deneyimi olan birisi olarak söylüyorum her kurumun başına gelen kişi o sabah makamına gelen gazetelerle bilgilendirilir. Seninde bilgilendirildiğini çok iyi biliyorum. Neden sesin çıkmadı, itiraz etmedin? Sende abindenmi talimat alıyorsun?” dedi.

“AKP SİYASİ PARTİ DEĞİLDİR, DEVLET PARTİSİDİR”

Genel Başkan Kılıçdaroğlu daha sonra AKP’nin bir siyasi parti olmadığını, devlet partisi olduğunu belirterek; “Bir parti devlet olmak için değil devleti yönetmek için gelir. Devlet olmak ayrı devleti yönetmek ayrıdır. Her devlet kurumunun görevleri vardır, yasalarla tanımlanmıştır. Siyasi partiler devleti hukukun üstünlüğü çerçevesinde yönetirler. Siyasi parti devlet olmak için gelirse onun adı demokrasi değildir, o farklı bir şeydir. Eğer siz kendinizi hukukun üstünde bir yerde konumlandırıyorsanız, yani üstünlerin hukukunu topluma egemen kılmak istiyorsanız bu doğru bir davranış değildir ve demokrasilerde bunun yeri yoktur. AKP şimdi bir devlet partisidir, bir siyasi parti değildir” dedi.

“O KOLTUKTA BOŞUNA OTURUYORSUN”

Konuşmasının devamında Başbakan Ahmet Davutoğlu’nada MİT üzerinden yüklenen Genel Başkan Kılıçdaroğlu CHP Lideri Kılıçdaroğlu kendisinin daha önce yaptığı “Bizim içimizi karıştırmak istiyorlar” sözlerine “Bunun belgesini göster” diyen Davutoğlu için; “Sayın Davutoğlu sen gerçek anlamda Başbakan’san belgesi hazır. Gider Milli İstihbarat Teşkilatı’na sorarsın, senin önüne belgeyi koyarlar. Ama sen diyorsan ki mutlaka bir şeyler söyle ey Kılıçdaroğlu, ben sana söylüyorum” şeklinde konuşarak şöyle devam etti;

“Abisi konuşma yaptı genişletilmiş il başkanları toplantısında orada dedi ki; ‘Ey Kılıçdaroğlu, sen mercek altındasın, senin nefes alış-verişini bile takip ediyoruz’. Ben neden mercek altındayım?  Devlette bu işi yapan kim? Bunu yapan organlar var. Sen o dönem AKP’deydin, sen bunun ne anlama geldiğini bilmiyorsan başbakanlık koltuğunda zaten boşuna oturuyorsun”

“SEN BAŞBAKAN DEĞİLSİN”

CHP Milletvekilleriyle ilgili 13 Ağustos 2013’te Milli İstihbarat Teşkilatı’nın fişleme belgelerinin yayınlandığını hatırlatan CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu; “Bunları fişlemiş MİT. Peki bu Başbakan bu belgeleri bilmiyor mu? Tamamını biliyor. Bana diyor ki belge varmı elinde. Belge yayınlandı gazetelere çarşaf çarşaf. Hangi belgeden söz ediyorsun?  Ben devletimi, kurumlarını seviyorum. Ama sen birgün makamıma ziyarete gelirsen ben sana görmediğin belgeleride gösteririm. Milletvekillerini fişliyorsun, genel başkanını fişliyorsun, dinletiyorsun. Sonrada bana diyorsun ki, ‘Ey Kılıçdaroğlu bunun belgesi var mı?’ Hadi canım sende. Başbakan olsa muhatap alacamda sen başbakan değilsin.

Kılıçdaroğlu toplantıda son olarak Başbakan Davutoğlu’na seslenerek, “Boynunda bir davul olduğunu biliyorum ama lütfen tokmağı eline al, görev alanına müdahale ettirme” diyerek; “Sevgili Davut seni seviyorum ben, iyi bir adamsın. Ben senin iyiliğin için çalışıyorum. Şimdi düşün sevgili Davut, bir esnafa yüzde 1’in altında kredi açacağım diyen kişi Başbakan mıdır? Yoksa hiç yetkisiz Cumhurbaşkanı mıdır? Urfa’da konuşuyor, tokmağın sesi Ankara’dan geliyor çünkü abisi Ankara’da. Sen Başbakan mısın? Sanal Başbakansın. Görev alanına müdahale ettirme, müdahale ettirirsin sen bu ülkede Başbakanlık yapamazsın” dedi.