banner137
banner25

Kanser soframızdadır,vücudumuzdadır!

Gastroenteroloji uzmanı Dr. Dilek Tucer’in Ergene nehri ile ilgili yaptığı açıklamanın ardından. Ergene çalışmaları ile yakından bilenen Trakya Üniversitesi eski Rektörü Prf.Dr.Osman İnci’de çarpıcı açıklamalarda bulundu.İnci “Ergene havzasında yetişen ürünler ile ilgili kanser riskinin bilimsel verilere göre sofralarımıza kadar oradanda insanlara geçtiğini artık net bir biçimde söyleyebiliriz”dedi.

Gastroenteroloji uzmanı Dr. Dilek Tucer’in Ergene havzasında yetişen pirinç başta olmak üzere bazı ot ve bitkilerin tüketiminin insan sağlığı üzerinde ciddi etkileri olabileceği ve son yıllarda ortalama olarak yapılan haftada yüz endoskopiden sadece beşinde kanser vakasına rastlanmasının bunu verisel anlamda belgelediği söylediğine bir destekte Trakya Üniversitesi eski Rektörü ve onkoloji uzmanı Prf.Dr.Osman İnci’den geldi.

İnci “bu artık iddia noktasını aşmıştır”dediği Ergene gerçeğinin artık kesinlikle kanser etkisi yarattığının belgelendiğini ifade etti.

Açıklamaları ile artık Ergene’nin ölüm saçtığını belirten İnci “çevre kirliliğinde en önemli faktör ağır metallerdir. Ergene nehri dördüncü sınıf kirli sudur.Ağır metaller nehre veriliyor,Nehir alıcı ortam dediğimiz tarlaya gittiği zaman onu tarlaya taşıyor, denize gittiği zaman denize taşıyor,gölete gittiği zaman gölete taşıyor.tarımda kullanılan bu su,tarım ürünlerine geçiyor.Topraktan kök,gövde,bitki ve ürün.Dolayısıyla bu bitkiler ile beslenen hayvanlar bunu alıyor.Hayvanlardan biz beslenirsek,yine bize geliyor yada ürün ayçiçeği,tahıl pirinç gibi onlardan direk organizmaya giriyor.Bunların uzun sürede kesinlikle kanser yapanlardır.Örneğin,kadmiyum bunların içerisinde dünyanın kabul ettiği birinci sıradaki kanserojen maddedir”diyerek Ergene çevresinde yaşayan hastalar üzerinde yaptıkları araştırmada böbrek,prostat ve meshane kanseri hastaların tırnakları ile Istrancalar’da yaşayan hastaların tırnaklarında araştırma yaptıklarını ve bunların son derede normal çıktığını, ancak bu bölgede yaşayanların hepsinde kurşun, çinko ve bakırın  yüksek çıktığını ifade etti.

Yaptıkları üç ayrı çalışmada Ergene’de sulanan tarım ürünleri ve bunlarla beslenen hayvanların etlerinin tüketildiğini ve bir zincir yolu ile insanlara geçtiğini ifade eden İnci “gıda zinciri yoluyla Ergene’nin atıklarının içerisinde ağır düzeyde bulunan bazı toksik maddeler uzun sürede insan organizmasında birikiyor ve kanserli hücrelerde tespit ediliyor, bunların bir kısmıda kanserojen olduğu için bunlar kanserin gelişmesine ve kanserli kişi sayısının artmasına olumsuz katkı yaptıkları konusunda kesin kanıtlarımız vardır.Bu konu iddiayı aşmış,artık soframızdadır ve vücudumuzda var”dedi.

Öte yandan “Ergene Hayata dönsün”eylemleri ile dikkat çeken Doğal Yaşamı Koruma Vakfı Edirne temsilcisi Bülent Bacıoğlu ise Ergene’nin çevresindeki insanlara ciddi kayıplar yaşattığını belirterek bunlardan en önemlisinin insan sağlığı üzerinde yarattığı etkiler olduğunu söyleyerek “biz yıllardan beri bunu söylüyoruz.Kanser riski ve çeşitli riskler söz konusu.Biz şunu vurgulamak istedik.Bu bölgede özellikle birinci derece yakında oturanlar üzerinde bir sağlık taraması yapılmasını istedik.Bu sayede bölge insanının kaygıları bir az olsun azaltılabilir.Hala Devletimiz tarafından bu konu ile ilgili ciddi bir çalışma yoktur.Ergene’nin suyunda yüzüleceği söylenmişti ama bu henüz görünmüyor.İnsanlarla konuştuğumuz zaman nehir suyu ile sulanan bir tarlada çalışan çiftçi ile görüştüğümüz zaman ayağındaki tüylerin döküldüğünü söylüyor be etkileri görülmektedir”diyerek geç kalınmaması gerektiğini belirtti.

banner148
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.
banner30