Düpedüz kıyakçılık!

“Kıyakçılığın sonu ayakçılıktır” diye boşa dememiş büyüklerimiz. Yapılan kıyaklar elbet bir gün insanı ayaklara düşürür ve istenmeyen kişi durumuna düşersiniz.Edirne Belediyesinde yıllarca imar işlerinde birilerine kıyaklar yapıldığını beş yaşındaki çocuğun bile söylediğini duymuşsunuzdur.İmar işleri müdürü olan kişi yada onun altında ki kişiler yada en tepedeki başkan kıyakların alt yapısını hazırlayan ve kiminden karşılık kiminden bir beklenti olmadan bu işleri yapan konumundadır.Ancak son birkaç aydır imarda iyiye gitmeyen bir şeyler var.İmar işleri müdürlüğü görevini bir türlü istemeyen Sedat Kaya ve yerine zorla konulmak istenen Dinçer Asar bunlara en somut örnek. Sedat beyi iyi tanır sözüne itimat ederim.Kendi isteği ile yanlış yapmayacağını bilir, ama baskı veya gelen talep ile evet diyeceğini de iyi tahmin ederim. Dinçer ise zaten kanuna göre değil, söylenene göre hareket etmek zorunda.Çünkü 49 uncu maddede buna işaret ediyor. Evet nereden nereye.Bugün Kerim Yurk gazetesinde belediyeye acık yüklenmiş.Binevler bacada faaliyet gösteren bir bar ile ilgili doğru ve yerinde bir haber yapmış.Aslında haber hoş ama arkası boş mu dolu mu onu bilemiyorum. Buraya daha ruhsat alınmadan önce çok sayıda film döndüğünü çok iyi bilenlerden biriyim. Yahu ben gazeteciyim.Benim bildiğimin on katını belediyecilerde biliyor yetkililerde ama kimse kılını kıpırdatmıyor.Kıyakçılık olduğu açıkça belli olan bu yerin ruhsat işine kimler göz yumdu, kimler çanak tuttu biri çıkıp buna baksın ya. Malum kanun gereği eğitim kurumları başta olmak üzere, cami ve benzeri yerlerin yakınlarına alkollü yer ruhsatı verilemez. Ancak Alper Yazoğlu ilköğretim okulunda çok güzel bir kıyak yapıldı.Malum okulun iki girişi vardı.Biri Alparslan Yalkın caddesi üzerinde diğeri ise Burhan Işıkseren caddesi üzerinde.Ruhsat konusunda görüşmeler başladı ve olumsuz cevaplar alındı.Ancak formül yaratıldı.Okulun Burhan Işıkseren caddesi üzerinde ki giriş kısmı kapatılırsa ruhsat istenen yer bahse konu mesafe dışında kalacak ve kolayca alınabilecek.Lakin ruhsat alındı.Okulun bahçe giriş kapısı kapatıldı.Öğrencilerin girişi uzatıldı.Ancak Milli Eğitim nasıl göz yumdu, okul idarecileri neye göre kılıf uydurdu, belediye bu konuda okula ne kıyak yaptı, veya ruhsat sahibi nasıl ruhsatı kaptı onu belediyecilere sormak lazım.Bende sordum.Çıksın biri açıklasın bakayım.Kanun denetleyicileri de buna baksın. Evet Kerim Yurk’un bunları da yazmasını beklerdim. Yazsın ki millet doğruları öğrensin. Böyle belediyeye aba altında sopa göstermek olmamış.Çünkü genelde belediyeden bu yönde talepler geldiğini biliyoruz. Hani tavşana kaç tazıya tut. Bu arada Sağlık Bakanlığı sigara yasağı konusunda önemli uygulamalara imza atıyor.Ama denetleyenler nasıl denetliyor onu da Allah biliyor.Üniversite karşısı Sokakta hayat var caddesi üzerinde iki bar,kafe var.İkiside karşılıklı.İkisinin de çatısı, kapısı kapalı.Arada sırada motorlu bir sistem sayesinde tavan komple açılıyor ve sözüm ona havalandırılıyor.Polis denetimde ve karşıki kafeye ceza yazılıyor.Ancak karşısındakinde duman altı olunmasına rağmen işlem yapılmıyor.Gerçi her iki kafede de anormal bir sigara içimi var ama; dediğim gibi birine analık birine babalık yapıyor denetçiler.Hatta oturduğum masanın arkasındaki bir grup aynen şunu söylüyor. “polis denetim yapıyor.Buraya gelmez zaten…… bağlamıştır onu” diyor.Bu kadar basit yani. Burada da birilerine kıyakçılık var.Burada da ruhsat alımı konusunda aynı yolsuzluk var.Burada da kapı hikayesi var.Arkadan bir kapı aç ve ruhsatı kap.Çünkü burası da eğitim kurumu alanı içinde kalıyor.Projede giriş kapısı 28 nci sokak üzerinde gösterildi.Ama gelin görün 1nci sokak üzerinde kapı var 28 de yok.Yani uydurma.Eeee ama belediye ama emniyet kime güvenecek bu millet….