Başkanı “al” kışlarım!

Rutin toplantılarından birini daha gerçekleştirdi sayın başkan.Yaklaşık bir hafta önce yaptığı toplantının bir benzerini yada diğerlerinin benzerini yaparak,bildiklerimizi anlattı,yazdıklarımızı eleştirdi.Bizim gibi dobra dobra açık ifadeler yerine üzeri kapalı ifadeler kullandı.Hakkında eleştiriler yapan, yazılar yazan köşe yazarlarının adlarını açıkça söyleyeceğine,göndermeler yaparak eleştirilerde bulundu.Aslında sayın başkan daha önceleri de “o malum gazete” diyerek başladığı sözlerini bu gün o aynı gazete için yada malum gazeteci için kullanmıyor,aksine yanına aldığı için ondan neredeyse övgü ile bile bahsediyor.Zaten salonda bulunan meslektaşlarıma ne derse herkes emme basma tulumba gibi kafasını sallıyor, notunu alıyor,ardından tek bir eleştirisel haber dahi yapmıyorlar.zaten sorulan sorularında çanak olduğu açıkça belli. Evet başkanın toplantılarının çok renkli geçtiğini her defasında söylüyorum.O kadar güzel masallar anlatıyor ki,konulara vakıf olan birkaç gazeteci olsa konuşamayacak bile ama yok işte!İşimiz sadece not almak.Ve olduğu gibi yazmak.zaman zaman başkanı buradan eleştiriyorum ama bazende haksızlık yaptığımı düşünüyorum.Edirne için çalışan, elini taşın altına sokan, Edirne’yi her yerde iyi yada kötü tanıtan,Edirne adının duyulması için kendisini yırtan bir adam bizim başkan.Bizde vicdansızlık yapıp,alıyoruz kalemi elimize ve başlıyoruz yazmaya.Mesela bugün toplantıda  yine namusundan bahsetti.Tüm yaşamı boyunca verdiği sözleri tuttuğunu, ne söz verdiyse yerine getirdiğini, sözünün namusu olduğunu ve ölme pahasına buna sahip çıktığını söyledi.Bakın başkan hala hayatta ve ölmedi.Ama namusum dediği Edirne belediye sarayı bugün öldü.Satmam sattırmam,yıkmam yıktırmam dediği, o malum gazetelerde de o günlerde manşetlerde olan bu konuları ne çabuk unuttu sayın başkan.Trilyonluk binayı bir anda yerle bir etti.Hemde neler uğruna.O zaman merhum başkan Varnatopuna karşı bu sözleri sarf etmişti.Namusum diye nitelendirdiği Belediye sarayını o gün kendisi ayaklar altına aldı ve yıkılmasına çanak tuttu.Eğer sayın başkanın sözü ve namusu buysa,bundan böyle söz verme başkanım. İtfaiye araçlarının eskiliğinden bahsettiğimiz yazımızı hedef alarak “kalkmış bir arkadaş 32 metrelik itfaiye aracı varmış ancak 40-45 metrelik binalar yaptırıyormuşuz,neden böyle yüksek aracımız yokmuş falan diye yazmış” diyor.Burada direk bize yükleniyor.Ama gülüyorum. “Halt ediyormuşum!”Bunlar ufak konularmış.O isterse binaları yapan müteahhitlere aldırtırmış.Hediye ettirirmiş.Kimse kimseye dört dörtlük işi için hediye almaz başkan!Çarık çürük işi vardır,o iş olsun diye hediye alır onu bilmem.Kimse durup dururken benim ofisimi yenilemiyor,benim ofisime mobilyalar almıyor!!!.. Benim mal varlığım araştırılmıyor,mahkemelerde bu konularda davalarım olmuyor,haksız mal edinimimde yok.Geceleri yurt dışlarında kimseyle de kadeh tokuşturmuyorum. Evet itfaiye konusunda başkan isterse helikopter bile aldırtırmış.Biz helikopter al demiyoruz.Şu an Esentepe’de ki ikiz kulelerin üst katında çıkacak bir yangına neyle müdahale edeceksin onu öğrenmek istiyoruz.Yada bundan sonra çıkacak olanlara.Ama sizin itfaiye erleriniz yoktan var ediyor ya.Çocuklar yokluktan canlarını dişine takıp çalışıyorlar.Onlar sıcacık alevlerin arasında dolaşırken siz klimalı aracınızın içinden telefonla bilgi alıp kalayı basıyorsunuz nasılsa.Ha bu arada yeni aldığınız malum marka VİP aracınızda hayırlı olsun.Kime neden ve ne için aldıysanız!.. Biz bunları yazmasak,sizi kamçılamasak sizin bunları yapmaya niyetiniz yok.Bizim görevimiz bu.Başkaları gibi şahsi menfaatlerimiz değil kamuoyu menfaatlerini düşünerek bu yazıları yazıyoruz.Sizin dediğiniz gibi birileri bu yazıları bize yazdırtmıyor.Yazdırtamazda.Yazdırtamadığınız için bunu da sizin iyi biliyor olmanız lazım ama; bir şey demeyeceğim. Evet başkan.Doğrunu alkışlar,yanlışını yazarım.Birileri gibi yazar kasa olmam,yazar olurum.Çocuk gibide ağlamam,doğrunun yanında olurum.Ama dedim ya sizin kucağınızdaki biri asla olmam…