banner137
banner25

Parola "Ne yapayım be ya!"

Edirne Belediye Başkanı Recep Gürkan, yaptığı açıklamada, ününü başka yörelere kaptıran Edirne beyaz peynirini, hak ettiği namına kavuşturmak amacıyla çalışmalara başladıklarını söyledi.

Edirne peynirinin tanıtımında strateji ortaya konulduğunu ifade eden Gürkan, üreticiyi "bize bu kadar yeter" mantığından "kaliteli Edirne peyniri dünyaya yeter" aşamasına getirmekle işe başladıklarını ifade etti.

Edirne peynirinin halen sadece lezzetini bilenlerce tanındığını, ancak bunun, bir dünya markası haline gelmesi gereken peynire haksızlık olduğunu kaydeden Gürkan, şöyle konuştu:

"İki yıl önce mandıracı arkadaşları davet ettim ne kadar peynir ürettiklerini sordum. 'Günlük 20 ton süt işliyorum' dediler. 'Peki 25 ton olsun istemez misiniz' dedim. 'Ne yapayım be ya' dedi. Bizim insanımızın böyle bir yapısı var. peynirin tanıtımında artık 'yetmez be ya' noktasındayız. Gerçekten Türk Gıda Kodeksi'nde beyaz peynire ismini veren Edirne peyniri... Biz bu tanıma sahipken, tanınma açısından başka illere kaptırmışız. Bununla ilgili 3 ilin valiliği, belediyesi, ticaret ve sanayi odaları ile ticaret borsaları ortak bir proje yapıyoruz. Hatta geçen hafta sayın valimizle birlikte tüm üreticilerle ciddi bir analiz yaptırdık. İki yolumuz var. Ya endüstriyel üretim, tonlarca üretim kısacası. Ya da son yıllarda dünyada yeni bir trend var organik üretim. Gastronominin tamamında artık butik ve organik üretim var.İnsanlar eski nefaseti arıyor. Dedesinden ninesinden duyduğu köy peyniri, köy yumurtası, köy bazlaması istiyor. İnsanlar onları bulabilmek için zaman ve para harcıyorlar. Arayış içerisindeler. İstanbul'dan şehrimizde kurulan kırsalın köy pazarına kahvaltı yapmaya geliyorlar. Bizim bu trendi yakalamamız lazım. 25 ton-30 ton üretemiyor muyuz, en azından üretimi çok kaliteli yaparak butik üretime dönmeliyiz. Çok kaliteli, peynirde en önemli maliyet stoklama maliyeti.Ne kadar bekletirseniz o kadar kaliteli oluyor."

Gürkan alt yapıyı hazırlamalarının ardından, Edirne'de peynir festivali de düzenleyeceklerini kaydetti.

Edirne'deki peynirciler de özellikle beyaz peynirin "ana vatanı" olan Edirne üretimi peynirin daha fazla kişiye ulaşmasının gerektiğini bunda da geç kalınmışlık olduğunu belirtti.

Bir peynir firmasının üretim müdürü Saim Haydar Uncular, peynir dendiği zaman Türkiye ve dünyada Edirne'nin akıllara geldiğini söyledi.

Tanıtım için daha fazla reklam gerektiğini ifade eden Uncular, "Son zamanlarda Ezine peyniri Edirne peynirinin önüne geçmiş durumda. Bunun nedeni de yurt içinde ulusal tanıtım ve reklam çalışmalarını daha fazla yapmaları. Biz Edirneli peynirciler olarak yurt içi ve yurt dışı tanıtımlarımızı iyi bir şekilde yaparsak emin olun ki Edirne peyniri, Ezine peynirinin tekrar önüne geçer. "

Bazı peynircilerin karınca kararınca satışlardan memnun olduklarını ancak kente katma değer için bunun arttırılması gerektiğinin altını çizen Uncular, şöyle devam etti:

"Bazı peynirciler Edirne peyniri için 'bu kadar yeter be ya' diyor. Biz de 'bu kadar yetmez be ya' diyoruz. Çünkü reklam her zaman için satışı arttırır. Satış arttığı zaman üretim de artar. Edirne peyniri, her damak tadına hitap eden bir peynirdir. Yumuşak, sert ve orta sert olarak üretilmekte. Edirne peynirinin en önemli özelliği katkı maddesi kullanılmadan üretilmesi. Tamamen doğal üretim yapılıyor. Edirne’de daha çok butik işletmeler satış yapıyor.

Edirne peynirinin içinde sadece süt, tuz ve şırdan maya bulunur. 1 kilogram peynir için yaklaşık 9 kilogram süt harcanır. Kullanılan tüm malzemeler doğaldır. Biz peynirciler olarak, Edirne tava ciğerin tanıtıldığı gibi Edirne peynirinin de tanıtılmasını istiyoruz. Bunun için tanıtım günleri, festivaller ve çeşitli etkinlikler yapmalıyız. Ulusal ve uluslararası çalışmalar yapılmalı."

-Edirne beyaz peyniri

2007 yılında Edirne Ticaret ve Sanayi Odası'nın girişimiyle Türk Patent Enstitüsü tarafından tescillenen Edirne peynirini diğer peynirlerden ayıran özelliği, yapılışından kaynaklanıyor.Sütün 70 derece kaynatılıp daha sonra 30 dereceye kadar soğutulması sonrası mayalanan peynir, cendere bezlerine alınıp, süzülüyor. Sonra kalıplar halinde tuzlu suya yatırılarak, tenekelere diziliyor. Daha sonra buzhanede 1 buçuk ay bekletiliyor.

banner148
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.
banner30