banner137
banner25

Ölümünde ihmaller zinciri mi var?

Edirne Trafik Tescil ve Denetleme Şube Müdürlüğü’nde görevliyken gebeliği sırasında 2015 yılında yaşamını kaybeden bir çocuk annesi 20 yıllık polis memuru Sevda Can’ın eşi Gürol Can hukuk mücadelesini bırakmayacağını belirtti.

Kendisi gibi polis olan eşi ile beraber ikinci çocuklarına kavuşma hayali yaşayan Gürol Can 9 aylık hamile olan eşinin sancılarının artması üzerine kontrollerini yapan doktorları Kadın Doğum uzmanı Dr.Sibel Pekdemir’in görevli olduğu hastaneye 9 Eylül 2015 günü giderek şikayetlerini aktardılar.Yapılan ilk kontrolde 9 aylık hamile eşi Sevda Can’ın doğuma 10 gün kala bebeklerinin anne karnında öldüğünü ve derhal bebeğin alınması gerektiğini söyleyerek ameliyata aldılar.Bebeğin ölü olarak dünyaya gelmesi sonrasında durumu ağırlaşan ve ciddiyetini koruyan anne merhume Sevda Can’da Postpartum Kanamanın başladığı ve yapılan tüm müdahalelere rağmen 4,4.5 saat süre ile hastanede kaldığı ve bu süre zarfında kanamanın durdurulamaması üzerine Trakya Üniversitesi Tıp fakültesi Hastanesi’ne sevkinin yapıldığı ancak devam eden tedavi süreci sonrasında 27 günlük sürenin sonunda anne Sevda Can’ın yaşamını kaybettiği olay sonrasında tek çocuğu ile kalan polis memuru baba Gürol Can başlatmak istediği hukuk savaşında yalnız kaldığını ve bazı hukuksuzluklar içinde eşinin ölümünün ört pas edilmeye çalışıldığını kaydetti.

Edirne Valiliği’nden aldığı özel izin ile eşinin ölümü konusunda basın ve kamuoyu ile durumu paylaşmak adına açıklama yapan Gürol Can, sadece ve sadece adalet istediğini ve açılacak mahkeme ile suçu olan varsa yargılanması gerektiğini ifade etti.

Olayı özetleyerek durumu anlatan baba Gürol Can “eşim 9 aylık hamileyken sürekli kontrollerimizi yapan doktorumuz Sibel Pekdemir’e gittik.Bebeğimizin anne karnında öldüğünü ve derhal ameliyatla alınması gerektiğini söyledi.Ancak bu sırada yapılan girişimleri ben ve eşimin yoğun bakım hemşiresi olan kardeşi de dikkatle izliyorduk.Ancak bir takım şeyler yanlış ve eksik gidiyordu.Tam 4.5 saat hastanede bekledik ve müdahale ile kanama durdurulmadı”dedi.

112 raporları verilmiyor, kayıp!

Eşinin ölümü ile yıkılan ve sonrasında hukuk arayışı içine giren baba Gürol Can ilk müdahalenin yapıldığı özel hastanede eşinin 4 saat kadar bekletildiğini ve 112 ekibinin hastaneye 35-40 dakika gibi bir süre geçtikten sonra geldiğini belirterek, bu durumun hastane güvenlik kamera kayıtları ile sabit olduğunu ifade etti.

2 yıldır adalet aradığını ve mahkeme açılması için yoğun çaba sarf ettiğini belirten Gürol Can “ Cumhuriyet Savcılığı’na suç duyurusunda bulunduk.Ancak haklılığımız bir türlü ortaya koyulmuyor.Elimizde raporlar var.112’den ambulans kayıtlarını istememize rağmen tarafımıza yada savcılık makamına kayıtlar verilmedi”dedi.

Eşinin ölümünde ihmaller zincirinin olduğunu belirten Gürol Can “Özellikle, eşimin hayatını kaybetmesine neden olan ve eksik, hatalı, yetersiz veyahut zamanında uygulanmayan tıbbi müdahale ve girişimler esnasında sorumlu hekim tarafından öngörülmesine rağmen tıbbın genel kabul görmüş kuralları ve gerekleri doğrultusunda hareket edilmediği, gebe annenin ve bebeğinin hayatlarının riske atıldığını ve ilk önce bebeğin kaybedildiği, sevk edildiği daha kapsamlı bir hastanede de doğru tıbbi müdahale veya girişimler ile başlayan fakat sonrasında maalesef zincirlemeli olarak burada da devam eden hatalar ile tüm yaşanan bu süreç içerisinde hastamızın son derece hırpalanmış, bir takım hayati organların iflası ile kötü kan değerleri veya kaybedilen sıvıların (kan ve kan ürünü gibi) zamanında tamamlanamaması nedeniyle zayıf düşürülmüş sağlığı üzerindeki etkileri sonucunda ortaya çıkan bağlı komplikasyonlar neticesi yaşamı riske sokulan annenin de hayatını kaybetmesiyle sonuçlanmasıdır”dedi.

Özel hastane’de yapılan başarısız müdahale sonrasında eşinin Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesine sevk edildiğini belirten Gürol Can “eşime özel hastanede yapılan müdahale sonrasında kanama durdurulamadı.Öyleki bu tür kanamalarda yapılacak basit müdahalelerle kanama durdurulabiliyor.Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesine geldiğimizde burada eşimin kanaması kısa sürede durduruldu ancak kan kaybına bağlı olarak böbrek yetmezliği sorunu ile karşılaşıldı.Eşim diyalize bağandı ancak burada da sağlık sorunu yaşandı ve eşim yeniden yoğun bakıma alındı.Yoğun bakımın ardından tekrar kadın doğuma gönderilmek istendi ve biz buna şiddetle karşı çıktık.Mr çekilmesini istedik ve beyin kanaması riski olduğunu söyledik.Fakat kimse bizi dinlemedi ve eşim kadın doğum servisine alındı.Buradaki yatışını ardından tekrar eşimin durumu ağırlaştı ve beyin kanaması geçirdi”dedi.

Yargılama süreci için Adli Tıp Kurumu’ndan rapor istendiğini gelen raporun tamamen düzmece bir rapor olduğunu anladıklarını belirten Gürol Can; “elimizdeki tüm belgeler,verilen raporlardaki çelişkiler belgelerle sabit.Biz hukuk istiyoruz.Biz Adalet istiyoruz”diyerek

“bugün sizin gibi sahip olduğum mutlu bir hayatın kaynağı olan eşim Sevda Can’ın ve ailemin umutlarının hayallerinin göz göre elimden alınmış olunmasına karşı, bu ülkede doğmuş ve hamdolsun ki senelerce bu ülkeye ve yüce milletimize doğruluktan asla şaşmadan hizmet etmiş bir T.C. vatandaşı olarak; hakkım olan sığındığım devletimin adaletinden beklediğim adil ve tarafsız bir yargılama hakkı iken ısrarla sesiz kalıp oturmamı ve yitirdiğimiz hayatları ve yaşadıklarımı sindirmemi, kabullenip unutmamızı istercesine sergilenen ve bunu da mülkün temeli olan adalet sistemimizi yanıltmak veya aldatmak yoluyla yapılmaya çalışıldığını açıkça görmemdir.Kaldı ki, acılı bir baba ve eş olarak sizde takdir edersiniz ki bu durumu asla sesiz kalıp sindirmeyeceğimi, var olduğum sürece hak yerini buluna kadar susmayacağımı ve kişisel mücadeleme devam edeceğimi, devletimizin ve vicdan sahibi yargıçlarımızın bu hukuki dosyada er ve geç meşakkatli de olsa adaleti sağlayacaklarına şimdilik inanıyorum”şeklinde konuştu.

banner148
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.
Avatar
Semiha çevikbaş 7 yıl önce

Edirne de çalıştığım dönemde tanışma fırsatı bulduğum güzel meslektaşım sevda can İn hayatını kaybettiğini öğrendiğim de çok üzüldüm. Allah sana ve biricik oğluna sabır versin arkadaşım. Umarım aradığın adaleti bulursun. Rabbim yardımcınız olsun

banner30