Fakülte güvenliksiz mi?

Yaklaşık bin yatak kapasiteli Balkanlar’ın en büyük hastanesi olarak faaliyet gösteren Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’nde yaşanan hırsızlık olayları güvenliğin içler acısı durumda olduğunu ortaya koyuyor.

Özelikle yatan hastaların olduğu bölümlerde yaşanan hırsızlık olayları gerek hastane güvenliğinin gerekse polisin elini kolunu bağlıyor.Yatan hastalar bölümünde sürekli yaşanan ve iddiadan öteye geçemeyen hırsızlık olaylarında müşteki, mağdur, şüpheli adeta günah keçisi ilan ediliyor.

Milyonlarca liralık bütçesi olan ancak yatan hasta bölümlerinde ki koridorlarda güvenlik kamerası bulunmayan hastanede yönetimin bunu atlaması elzem bir olay olarak yorumlanıyor.Özel güvenlik elemanlarının sadece hastane giriş-çıkışlarında olması belirli aralıklarda hastane içinde dolaşmasının dışında olası hırsızlık olaylarında caydırıcı rol alamaması güvenlik ihlallerinin yaşanmasına neden olurken,yatan hasta ve refakatçilerinin yaşadığı olaylar adeta hastanenin güvenliksiz olduğunu gösterir nitelikte.

Hastane koridorlarında hasta yakını adı altında dolaşan kimliği belirsiz kişi veya kişilerin cirit attığı hastane içinde güvenlik görevlileri de görevlerini yapamamanın endişesini taşıyor.Herkese kim olduğunu soramadıklarını belirten güvenlik görevlileri “bizler sadece hastanenin belirli yerlerinde devriye atıyoruz.Hasta odalarına giren çıkanları bilmiyoruz.Zaman zaman yaşanan hırsızlık olaylarında ise çaresiz kalıyoruz”diyerek hastane koridorlarında güvenlik kamerası olması gerektiğini belirttiler.

Yaşanan bir olay sonrasında çantasından parasının alındığını iddia eden bir bayanın sadece odasından çıkan kişiyi gördüğünü iddia ederek “paramı bu almış olabilir!” demesi sonrasında gelişen bir olay ise müşteki ve mağdur ile hastane güvenliği ve polisin yaşadığını sıkıntıyı açıkça gözler önüne seriyor.

Bayramın son günü yaşanan bir olayda odasında ki çantadan 240 TL parasının çalındığını iddia eden bir bayanın olması ve olayı gerçekleştirdiğini sandığı kişiyi “odadan çıkarken gördüm” demesi ile başlayan süreçte güvenlik kameralarının bir kez daha ihtiyaç olduğu açıkça anlaşılıyor.

Emniyet Müdürlüğü yetkilileri ise Fakülte hastanesi veya diğer hastanelerde bu ve benzeri olayların sıkça yaşandığını belirterek sonuca ulaşmakta zorlandıklarını ifade ederek güvenlik kameralarının önemine dikkat çekiyorlar.

Yatan hastaların olduğu bölümlerde hasta mahrumiyeti ön planda tutularak belirlenecek yerlere kamera konulabileceğini belirten yetkililer “hastane bütçesi yüksek olan bir kuruluş.Kamera sayısını arttırarak bu gibi olayların çözümünde bizlere ışık tutabilir.Yaşanan bu ve benzer olaylarda sadece “odadan çıkan kişi” şeklinde bir ifade yeterli değil.Kişi ben çıkmadım desede karşı taraf çıktı diyor.Bu durumlarda kamera kaydı bizim için olayda ilerlemek adına çok önemli.Aydınlatılmayan,iddiadan öteye geçemeyen bu tür olaylar sadece kamera kaydı ile sonuçlanabilir”dediler.

Hasta ve refakatçileri ise ihtiyaç için zaman zaman dışarı çıktıklarını, bazen kısa bazen ise uzun süre gelemediklerini belirterek “hastalarımız veya bizler bu tür olayları yaşıyor ve duyuyoruz.Her odada güvenlik olsun demiyoruz ama konulacak bir kamera ile giriş ve çıkışlar kontrol edilebilir.Hastane eğer bu türde 50 kamerayı koyamıyorsa bizim güvenliğimizi sağlamak zorunda”şeklinde konuştular.