Enez'de "tavşana kaç tazıya tut"!

Yaklaşık 5 bin yazlık konutun bulunduğu Saros’un incisi Enez’de sahiller adeta bazı kişi veya kişilerce pervasız bir şekilde parselleniyor.Kıyı kenar kanunun hiçe sayıldığı sahillerde sezonun açılmasıyla birlikte fırsatçılar kıyıları adeta yasalara aykırı bir şekilde parselliyorlar.Yasaları denetleme yetkisi olan kişilerinde seyirci kaldığı kıyılar da ise vatandaşlar neredeyse isyan bayrağını açmak üzere.

İnci gibi kum’un bulunduğu kumsalı ile bilinen Altınkum sahil hattında neredeyse bir başı boşluk hakim.Kaymakamlık ve belediye’nin ayrı düştüğü kıyı kiralama konusunda Kaymakamlık “kiralama olamaz-yapılamaz”demesine rağmen belediye kendi yandaşlarına adeta sahili parselletiyor.Vatandaşlarla yaptığımız görüşmede sürekli olarak şikayet ettiklerini ve sözde yer kiralayanlarla tartışmalarına rağmen Devlet’in “tavşana kaç tazıya tut”taktiğni uyguladıklarını belirterek “bizler yıllardır burada yazlıkçı olarak oturuyoruz.Yaz aylarında 3 bin 500 nüfusu olan Enez sezon başladığında 150 bin kişiye kadar ulaşıyor.Tertemiz denizi inci gibi kumsalı ile bizler kurulan şemsiyeler ve şezlonglardan dolayı havlumuzu koyacak yer bulamıyoruz.Sözde kiralama yaptığını iddia eden kişiler bizlerden para isteyerek “burası bizim, biz burasını kiraladık.Ücret ödemek zorundasınız”diyerek bizleri uzaklaştırmaya çalışıyorlar.Yetkililere şikayet ettiğimizde ise sadece şikayet ettiğimizle kalıyoruz.Birilerinin günlük hesapları yüzünden herkes istediği gibi hareket ediyor.Denetim yok,cezai yaptırım yok.Burada yetkili ve yetkililer yok”diyerek ilgilileri göreve çağırdılar.

Yaptığımız incelemede gerek yazlık sahiplerinin gerekse sözde yer kiralayanların sahil hattı boyunca şemsiye ve şezlongları denizin sıfır noktasına kadar indirdikleri, 50 metrelik kıyı-kara sınırı içerisinde her türlü yapılaşmayı yaptıkları açıkça görülüyor.

Ecrimisil (haksız işgal tazminatı) ile sözde cezalandırılan işletmecilerin ise buna razı oldukları,sezonda kazandıkları paranın yanında cezanın çay parası olarak kaldığını ifade eden yetkililer “denetim yapsak bir türlü yapmasak bir türlü.Denetim yapınca yukarıdan bir şekilde işlerini çözüyorlar.Herkesin siyasi bir dayısı var”diyerek günümüz Türkiye’sinin de aslında son durumunu ortaya koyuyorlar.

Öte yandan ilçede yazlık evlerin bulunduğu noktalarda da tam bir düzensizliğin hakim olduğunu savunan vatandaşlar “burası iktidar partisinin belediyesi.Ancak bakımsız ve hizmetten yoksun bir belediyecilik yürütülüyor.Her şey gelişi güzel yapılmış.Düzensizlik,sistemsizlik almış başını gidiyor.Belediye yolunacak kaz gibi gördüğü biz yazlıkçıları yolsun.Kimse yıllardır buna ses çıkarmadı.Ama hizmette etsin”dediler.

Arıtma sisteminin gelişmeye yönelik bir alt yapıyla yapılmadığını ve şu anda yetmediğini ileri süren vatandaşlar “belediye bu konuda gerekeni yapmıyor.Arıtma bazen çalışıyor bazen çalışmıyor.Arıtmada kullanılan ilaçlar sistemli bir şekilde kullanılmıyor.Buda atıkların Saros’a sağlıksız bırakılması anlamını taşıyor.Çöpler yığınlar halinde sahilde duruyor.Çalışan ekipler yetersiz kalıyor”dediler.Tatile günü birlik veya hafta sonları gelen vatandaşlarında adeta çevre katliamı yaptığını ifade eden vatandaşlar "tertemiz sahil kumuna çocuk bezini gömen,mısır koçanını sokan,içtiği alkolün şişesini kırıp kumsala savuran veya denize atan,yediği gıdanın,çerezin poşetini ortalığa atan bir sürü kendini bilmez var.Bu ve benzeri kişiler biraz daha dikkatli olup yanlarında getirdikleri poşet içine bu ve benzeri malzemeleri koyarlarsa daha iyi olur.Dönecekleri zaman çöp kutusunun yanına bırakırlarsa sahilimiz daha temiz  ve sorunsuz olur"dediler.

Turizm Müdürlüğü yetkililerin ise denetimden bir haber oldukları,turizm anlamında üzerlerine düşen sorumluluk ve görevi yerine getirmediğinide savunan yazlıkçılar “burası bir turizm cenneti ise ilgili müdürlük devreye girerek gereğini yapacak.Denetimsizlik hat safhada,herkes kafasına göre takılıyor.Polis yetersiz,sağlık hizmetleri yetersiz.Alt yapı konusunda fizibilite çıkartılması lazım ama yok.Daire müdürleri maalesef seçime endekslenmişler”diyerek sitem ettiler.